• çözülme zülfüne ey dil-rübâ dil bağlayanlardan
    kaçınma âteş-i aşkınla bağrın dağlayanlardan
    düşer mi ictinâb etmek seninçün ağlayanlardan
    sirişk-i çeşmimin bak farkı var mı çağlayanlardan

    gelüb vakt-i bahar âlem saf â-yı gül-şen etdikde
    nevâ-yı bülbülü gûş-i gül-i ra'nâ işitdikde
    uyub ahbâba sen de seyr-i sa'd-âbâd'a gitdikde
    sirişk-i çeşmimin bak farkı var mı çağlayanlardan

    senin bir reng-i zîbân var ki gül-berg-i izârmda
    bulunmaz gül-sitân-ı âlemin bâğ-ı baharında
    otur ihrama ârâm et bir az havzın kenarında
    sirişk-i çeşmimin bak farkı var mı çağlayanlardan

    hevâ-yı perçeminle başka bir hâlet olur serde
    yeni başdan misâl-i vâsıf uğratdın beni derde
    gamınla gerçi çokdan ağlarım amma bugünlerde
    sirişk-i çeşmimin bak farkı var mı çağlayanlardan
  • ben göz açmam habdan bidardır gönlümdeki
    gerçi ben mestim veli huşyardır gönlümdeki...
  • enderunlu vasıf diye de anılır. istanbul'da doğmuştur. türkçe divan'ı vardır. şiirlerinde nedim'in etkisi açıkça bellidir. bu yüzden olsa gerek mahallileşme akımının da önemli bir temsilcisi olmuştur.
  • enderunlu vasıf bey, ne zaman doğduğu bilinmeyen,18. yüzyıl sonunda, 19. yüzyıl başında yaşayan divan edebiyatının şairlerindendir. asıl ismi vasıf osman'dır.

    divan edebiyatında ikinci sınıf şairlerden sayılmasına rağmen zamanının birinci sınıf şairlerindendir. şair nedim 18. yüzyıl başında ne ise, şair vasıf da 18. yüzyıl sonunda ve 19. yüzyıl başında odur. devrinin boğaziçi, göksu, kağıthane alemlerinin tadını çıkara çıkara yaşamıştır. şarkıları boğaziçi yalılarında, göksu, çamlıca ve kağıthane alemlerinde çalınmış, okunmuştur. şairin sağlığında devrinin belli başlı musikicileri enderunlu vasıf osman beyin şiirlerine besteler yapmıştır. hacı sadullah ağa, tahir ağa, tanburi numan ağa, kömürcüzade hafız şeyda efendi, padişah üçüncü selim, padişah ikinci mahmut ve sadullah efendi, vasıf'ın güftelerine besteler yapanlar arasındadır. şair öldükten sonra yetişen musikicilerden zekai dede, hacı arif bey, tanburi ali efendi, nikoğos ağa, nuri bey, şevki bey, şemsettin ziya bey, bimen şen, ruşen kam vasıf'ın güftelerini bestelemişlerdir.

    pek ün salmış ama şiir değeri olmayan, yarı ciddi yarı şaka, biraz da açık saçık sözler içeren, 165 mısralık bir muhammesi vardır. anası ağzından kızına söylenen bir öğüdü anlatır. bir bölümü şöyledir:

    kız dinle, nush u pendimi, kavlinde sâdık ol,
    gözle rızâ-yı kaynanayı kul halâyık ol.
    kim der sanâ ki bir çamura var, bulaşık ol,
    ne kesret ile zâhide,ne pek de âçık ol,
    olma sokak süpürgesi, kaadın kadıncık ol!
  • ...
  • "nazar et hâl-i perişânıma bir kerre benim
    yanıyor nâr-ı firâkınla serâpâ bedenim."
  • kim olur zor ile maksûduna reh-yâb-ı zafer
    gelür elbette zuhûra ne ise hükm-i kader

    (kim zorla amacına ulaşabilir dünyada. elbette gerçekleşir neyse kaderin hükmü.)

    hakka tefviz-i ümûr et ne elem çek ne keder
    kıl sözüm ârif isen gûş-i kabûlüne güher

    mihneti kendine zevk etmedir âlemde hüner
    gam ü şâdî-i felek böyle gelür böyle gider
  • dil harâb-ı aşkınım sensin sebep berbadıma
    bir teselli ver gelip bari dil-i nâşâdıma
    taş mıdır bağrın ki gelmezsin benim imdadıma
    dini ayrı kâfir olsa rahmeder feryadıma
hesabın var mı? giriş yap