*

  • beceriksiz, çulsuz, umursamaz, saygısız, aymaz olur. bunu da maharet sanır. sakın bir kitap daha okumasına izin vermeyin.

    (bkz: aramaya üşenmedim mamafih bulamadım)
  • en azından bir kaç saat boyunca seksten başka şeyler düşünmeyi başaran erkek.
  • birkaç saat boyunca seksten başka şeyler düşünmeyi başarabilen erkek taklidini başarıyla yapan erkek.
  • egoları çok hassas, kendilerine güvenleri de az olur ekseri. bu iki kusurunun farkındalarsa ve aşabilirlerse on numara alim olur bunlardan. eğer bu sorunlarını bastırmayı tercih ederlerse de tetikçi köşe yazarı.

    ha bir de bu heriflerin ego ve öz güvenden gayri bissürü daha marazları vardır. siz de az buz entelektüel değilseniz çok yüz göz olmayın. kendi hallerine bırakın. akademide oynasınlar kendi hallerinde profesyonel profesyonel.
  • genellememek lazım tabii.. bir erkeğin, bir insanın sinemadan, tiyatrodan, müzikten, siyasetten yana edecek iki çift düzgün lafı olmalı. entellektüellik hayatı zengin kılar. yalnız.. ben entellektüel takılıp tek konuda takıntılı olanlara -sadece caz, sadece sinema vs.-, yaşadığı çevreyle ve toplumla gururla yüz göz olmamaya -en az bir kez cahil, varoş lafı ağzından çıksın yeter-, sırf sanatçı çevresi takılıyor diye mekan belleyip yemekten içkiden anlıyor muhabbetlerine gelemiyorum. bunlar entellektüel mi? şöyle karşıdan bakınca evet, belki. ama entellektüelliğini hakiki aydınlıkla birleştiremiyorsa 'entellektüel erkek' sakildir, özentidir, uzak durmak lazım. ha kadın? o da aynen..
  • kültürlü erkekle aynı şey değildir.

    sinemadan, müzikten, sosyolojiden, tarihten, siyasetten kendini komik duruma düşürmeden bahsedebilecek, bu konulardan bir ya da bir kaçı ile hobi olarak yakından ilgilenen erkek kültürlü erkektir. asıl mesleği genelde başka bir alandadır. mühendistir, bürokrattır, avukattır vs.

    entelektüel erkek ise okumayı, düşünmeyi ve yazmayı hayatının öneml bir parçası haline getirmiş erkektir. kendini de yaptığı bu işler üzerinden tanımlar.

    entelektüelliği kültürlü olmak ile eşleştirecek kadar ucuzlaştırmamak lazım. tabi bizim memlekette her diplomalı bir entelektüel olduğu için bu tür karışıklıklar oluyor haliyle.
  • sol görüşe daha yakın olan erkektir.
  • eskiden tip olarak, fularlı, che şapkalı, pipolu olarak tasvir edilirdi.

    şimdilerde retro takılan, ince çerceveli gözlükle çok okuduğunu belli etmeye çalışan tiplerle ifade ediliyor.
  • bir oksimorondur.
    baştan açıklama: antik yunan filozofları kadını es geçmişlerdi, 21. yy erkekleri arasında hâlâ onlara prim verenler vardır elbet. ama bahsi geçen filozofların gay ya da biseksüel oldukları gerçeğini de düşünürsek, bu filozofları neden "erkek entelektüel" saymadığım anlaşılabilir.

    tayfun atay'ın toplumsal cinsiyetten bahsederken sıkça kullandığı bir cümle var, "erkeklik erkeği ezer." bir çok yazısında açıklıyor atay bu cümleyi, tekrar etmeyeceğim ama entelektüel erkeğin olamamasının sebebi de bu gerçek. bir erkek- kadın ikiliğine düşmem, böyle bir kıyasa gitmem. bu yüzden buradaki mesele işte bu iktidar olarak tanımlanmış, gücün ve bilginin tekeli olarak yetiştirilmiş erkek kimliği. evet, tecrübeyle de görüyoruz ki erkek entelektüel olamıyor efendim. arada olabilen çıkarsa zaten queerleşiyor fakat bu da süreklilik arz edemiyor. sanırım bu biraz ezilenlerin daha çabuk değişebilmesi ile ilgili. zaten iktidar konumunu elinde bulunduran 'erkek' imajı, hayat boyu kaybetmiş bile olsa, bireysel alanda eline geçirdiği bu iktidarı bırakmak istemiyor, bu durum erkeğin statükocu hâle gelmesiyle sonuçlanıyor. hasılı, ille kıyas yapacaksak, aynı koşullarda yetişen, aynı şeyleri okuyan(aynı etnik köken, aynı mezheb vs. detayları da ekleyelim tabii) lgbti birey, kadın ve erkek arasında entelektüel olmaya en yakın lgbti birey oluyor, ardından kadın ve en son sırada da erkek geliyor.

    bugüne kadar tanıdığım entelektüel olma iddiası taşıyabilecek erkeklerin hiçbiri çevresindeki kadınlar, lgbti bireyler kadar açık, vüzuh ve toplumsal cinsiyetten azade değildi. galiba sonunda faşist olacağım bunlar yüzünden. her yerdesiniz ve hiçbir şey bilmiyorsunuz, bildiğiniz kadarına uyarak yaşamaya zerre kıymet vermiyorsunuz, üç gün toplumsal cinsiyet anlatsanız dördüncü gün gidip "evinin hanımı olsun, bişey bilmesin ki bana karışmasın, kadının akıllısından korkacaksın arkadaş" diyorsunuz, egonuza halel gelecek diye ödünüz kopuyor. ne fenasınız. sizin en dandik entelektüel sancılarınız oğuz atay'a eş oluyor da, kadına ancak tezer özlü gibi, virginia woolf gibi duygusal bunalımlara sürüklenen güçsüz hâl hoş görülüyor. arkadaş z. özger'in kimi şiirlerinde size küfrettiğini anlamadınız bile oysa.

    not: yahu elbette tüm erkeklere laf edecek kadar delirmedim de, dert buncacık açılabiliyor. durumun farkında, kendi rolünü aşma çabasında erkek de vardır uzaklarda sözlük, onlara queer dedim, iletirsin.
  • ramize erer yorumu :

    https://eksiup.com/p/rs6247593jsv
hesabın var mı? giriş yap