*

  • umut sarıkaya karikatürü.
    ayırıca, x'inci nesil geldi sözlük bozuldu geyiğini akla getirse de maalesef sözlükteki birçok entrynin aslında demek istediği.
  • (bkz: vay arkadaş)*
  • sizden yaşça küçük olan bu durumdaki bir ergenin yanında "çocuk haklı" gibi birşeyler söylerseniz isyan daha da büyür. hatta "nö olokosu vor yooo" gibi ünlemeler de duyabilirsiniz.
  • çoğu zaman statükonun/popüler kültürün dayattıkları ile ailesinin/çevresinin verebildikleri arasındaki mesafe kadardır. genç (üniversiteli ?!) isyanının altyapısını/geçmişini oluşturmak gibi olumlu tarafları vardır ama. tabi bu genç isyanı için gerekli kültürel donanımın olduğu durumlarda geçerlidir.

    eğer o da yoksa:
    (bkz: little boxes)
  • "..insan doğar. on-on beş yıl sonra dünyanın nasıl bir tezgah olduğunu ve doğumla ölüm arasına nasıl hapsedildiğini fark eder. bu aslında bir histir, bilgi değil. ve ilk tepkisini verir. avazı çıktığı kadar bağırarak. bu çığlık, bir kalabalığın içinde cüzdanını çaldırdığını fark eden. kişinin çaresiz haykırışına benzer. önce, aşağılayan ve umursamaz bakışlar atan kalabalık, sonra da aşırı gürültüye dayanamayıp, içlerinden birini, bağırıp çağıranla konuşmaya gönderir. o da gidip, 'biz de çaldırdık cüzdanı, ne var? senin gibi kıçımızı yırtıyor muyuz?' der. böylesi bilimsel bir müdahale için genelde diplomalı olanlar tercih edilir. kalabalığın kayıtsızlığı karşısında yavaş yavaş sesi kesilen yaygaracı, gerçeği kabullenir ve çevresindeki boşluğu insanlarla doldurur. buna büyüme denir. yetişkin olma. tam olarak yetişkin uysallığı. yapay bir haldir. tasarlanmıştır. işlevselliği üzerinde hesaplar yapılıp öyle biçimlendirilmiştir. yetişkin uysallığının temeli, toplumun varlığının sürdürülebilmesi için toplumdaki her bireyin bir boka yaraması gerektiği inancında yatar. ve en önemlisi, yetişkin uysallığı, tamamen ölçüsüz bir dünyada milimetrik biçimde ölçülür. yaş ağacın eğilip kendi köküne oral seks yapmasından ibarettir. oysa on dört yaşındaki bir çocuğun, ergen öfkesi olarak nitelenerek küçük görülen aşırı davranışları, doğal olandır. gözlerindeki doğum çapakları dökülmüş ve dünya üzerinde dönen bütün dolapların sırtına yüklenmiş olduğunu anlamıştır. kendini odasına kilitleyip dışarıyı dışarıya hapsetmeye çalışır. ya da bütün kapıları ve duvarları avazı çıktığı kadar bağırarak yıkmaya. tepkileri, insanı ateş saçan bir ejderhayla karşılaşınca vereceği türdendir. dolayısıyla bu tepkinin, hayatta kalındığı sürece, yani ejderha yok olup gitmediği sürece devam etmesi gerekir. ancak tabii ki, böylesi bir hayat boyu ergenler güruhu toplum yapısını sikip atacağından, yetişkin uysallığına geçiş, insanlığın bir gereği olarak algılanır. toplumsal bir farz. ama bazılarının kafası kalındır. ve onlar son nefeslerine kadar bağırmaya devaö eder. çünkü hayat aşırı bir süreçtir, çünkü dünya aşırı bir yerdir ve ikisinin de hakettiği, suratlarının ortasına inen aşırı şiddetli yumruklardır. bu yüzden ergen isyanı, , bir insanı öldürmek için onu altmış kez bıçaklamaktır. çünkü gözlerini dünyaya ancak on dört yaşlarında açabilen biri, her insanın, ağzı tüten en az altmış ejderha tarafından kuşatılmış olduğunu anlayandır. sonuç olarak, insanlığın ergenlik hali, bütün aptallığına rağmen, hayatı boyunca, özgür bir yaratığa en çok benzediği dönemdir...
    ne zaman ki hayat ve dünya uysallaşır, o zaman ergenlerden sakin omaları beklenebilir. ama daha önce değil."

    hakan günday, az

    bütün kalın kafalıların şerefine!!
  • swf'si çıkmıştır:

    http://inciswf.com/ergenisyanı.swf

    gerçi ergen isyanı mı yoksa isyanın ergenliği mi tam emin değilim.
  • ulan özledim kendi kendime triplere girdiğim zamanları
hesabın var mı? giriş yap