• türkiye'deki kadınların dolayısıyla kadın mücadelesinin yavanlığı, hatta yüzsüzlüğü.

    erkeğe toplum içinde ''zengin, yakışıklı, seksi, güçlü'' rollerini biçeceksin ancak bu role haiz olan çok az insan dışında ucundan yakalamış bir adamla birlikte olacaksın. bu adamın da kendine yüklenen toplumsal rolü gerçekleştiremediğinden ve eşim/sevgilim dediği kadının kendisini ''yakışıklı, zengin, seksi, güçlü'' bir adama tercih edebileceği güvensiz bir ortama bırakacaksın. ve bu adamdan kıskanmamasını, kendini güvende hissetmesini ve en önemlisi gayet psikolojisi yerinde bir adam olmasını bekleyeceksin. bu nasıl bir çelişki demezler mi, derler.

    sen kadın olarak sistemin sana sunduğu bütün yozlaşmalardan kendine rol biçip bu rol doğrultusunda hayatına giren her adamın psikolojisini sikip attıktan sonra erkekler şiddet uyguluyor diyemezsin. bu düpedüz işin kolayına kaçmak. kadınlar ilk önce kendilerini sorgulamalılar ''biz nerede yanlış yaptık ve şiddet sadece fiziksel bir olgu mudur?'' şeklinde. sonrasında erkek şiddettinden dem vurulur nasılsa.

    (bkz: neden sonuç ilişkisi)

    şiddeti olumluyor değilim bu konuda ortak payda yakalamak gerekiyor aksi halde şiddet edebiyatı yapanların şiddet hakkında bilgisi olmadığını düşüneceğim.
  • (bkz: kadınlar tarafından büyütülmüş erkek nesli)
  • dunyanin bir cok yerinde kadinlar erkeklerden zeki, guclu, seksi bilmem ne olmalarini bekliyor, bu gerceklesmediginde baska erkeklere gidiyor. ama acaba kac toplumda erkeklerin kadina siddet uygulamalari normal karsilaniyor boyle? "kiskanmis da dovmus"e getiriliyor boyle?

    siddet uygulayanin sorumlulugudur. eger kadin seni delirtiyorsa ayrilirsin. dovmek, oldurmek care mi olacak?

    turkiye'de her ay erkek siddeti sonucu kac kadin hastanelik oluyor, kaci oluyor, haberiniz var mi?

    bu yazdiklarinizla ve siddeti onaylayan o kuflu beyinlerinizle aslinda o kadinlarin kani sizin de elinize bulasiyor, haberiniz yok.
  • elinin altında en azından internet olduğu anlaşıldığına göre o kadar da ilkel,çağdışı olmaması beklenen ama hala kadına ya da insana -her neyse- şiddeti bir şekilde savunanlarca garipsenmiştir.
    kadın hakları,insan hakları,eşitlik... konuş dur yıl olmuş 2011 azıcık bir adım ileri gidilememiş demek.hatta eskiden insanlarda utanma olurdu;yaptığı yanlışın farkında olduğundan gizlemeye çalışırdı,şimdi ise ulu orta attığı dayağa gerekçe arıyor.
hesabın var mı? giriş yap