• ölümü ektim randevu yerinde adlı bir kitabı da vardır cadde yayınları'ndan.
  • vekilleri av. fazıl ahmet tamer, av. gülizar tuncer ve av. şafak yıldız tarafından, adalet bakanlığı'na aşağıdaki dilekçe verilen kişi:

    "türkiye cumhuriyeti adalet bakanliği'na

    ankara

    konu : sincan 1 numaralı f tipi cezaevi'nde bulunan erol zavar'ın

    cezasının infazının 5275 sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkında kanun'un 16/2. fıkrası uyarınca geri bırakılması talebidir.

    açiklama :erol zavar, 2001 yılında yargılandığı ankara 2 numaralı devlet güvenlik mahkemesi'nce tck m. 146'da düzenlenen " anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs" suçu uyarınca müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır. kendisi halen sincan 1 no'lu f tipi cezaevi'nde hükümlü olarak bulunmaktadır.

    erol zavar'in sağlik durumu

    2001 yılından beri cezaevinde bulunan erol zavar kanser hastasıdır. tedavisi için zorunlu olan sistoskopi tetkiklerinin yapılmasını, yakınlarının ve demokratik kitle örgütlerinin uzun uğraşları sonucu ilk kez 2004 yılında, yani cezaevine girdikten üç yıl sonra sağlayabilmiştir.

    hastalığının ileri boyutlara taşındığının anlaşıldığı o tarihten bugüne, erol zavar tam 12 ameliyat geçirmiş ve mesanesinden bugüne değin 39 ur çıkarılmıştır. 28 şubat tarihli son ameliyatında herhangi bir ura rastlanmamış olsa da, benzer biçimde geçtiğimiz 2006 temmuz ayında yapılan ameliyatta da yakınlarını umutlandıran bu durumun aksine 27 kasım tarihli ameliyatında 1 cm büyüklüğünde olduğu bildirilen dört adet ur çıkarılmıştır.

    erol zavar'ın sağlık sorunları bununla da sınırlı değildir. cezaevinde bulunduğu sırada başlayan migren ve safra kesesi ağrıları, daha önce geçirdiği tüberküloz, gözaltı sırasında gördüğü kötü muamele ile dizlerinde oluşan menüsküs bunların en başta gelenleridir.

    2007 şubat ayında yapılan tetkiklerde erol zavar'ın akciğerlerinde çok sayıda küçük nodül –düğümcük, küçük yumru- görüldüğü bildirildi. tümöre dönüşebileceği belirtilen bu nodüllerin, kansere dönüşmesi halinde, erol zavar'ın sağlık durumunda yeni olumsuz gelişmelere neden olabileceği, konuyu yakından takip eden herkesin yeni endişe kaynağı olmuştur. 15 mart 2007 günü şiddetli ağrıları nedeniyle erol zavar bir kez daha ameliyat olmuş ve safra kesesi alınmıştır.

    erol zavar'ın üç ayda bir yapılan tetkiklerden sonra her defasında ameliyata alınması zorunlu bulunmakta ve ameliyattan sonra da kanama ve ağrıları devam etmektedir. kontrol için hastaneye sevkleri, insani olmayan koşullarda ve hasta haklarına aykırı biçimde yapılmakta ve her defasında ciddi olumsuzluklar yaşamaktadır.

    erol zavar'ın sağlık durumuna ilişkin olarak:

    a) trakya üniversitesi eğitim uygulama ve araştırma hastanesi'nce düzenlenmiş ameliyat sonrası epikriz raporu,

    b) yine trakya üniversitesi tıp fakültesi patoloji anabilimdalı'nca verilmiş biyopsi ve sitoloji raporu,

    c) ankara tabip odası bilirkişi raporu,

    d) ve geçirdiği ameliyatlara ve konulan teşhislere dair raporlar bulunmaktadır.

    tüm rapor ve ekleri bakanlığınıza sunulmuş olduğu gibi gerektiğinde tekrar tedarik edilebilecek durumdadır. erol zavar önümüzdeki aylar tekrar ameliyat olmak için hastaneye yatırılacaktır.

    erol zavar'in cezaevi koşullari

    erol zavar, f tipi cezaevinde tutulmaktadır. zaman zaman tek kişilik hücrelerde de kalmış olan erol zavar halen iki mahpus ile üç kişilik bir hücrede tutulmaktadır. günlük ihtiyaçlarını ve yaşamını tek başına sağlamakta ciddi engeller ile karşılaşmaktadır. cezaevinin hem sosyal hem de mimari durumu bu bünyedeki bir insanın yaşamasına uygun değildir.

    erol zavar'ın cezaevi koşullarında bırakın tedavisinin sürdürülebilmesini, günlük olağan hayat fonksiyonlarını yerine getirilmesi bile zordur. geçirdiği 12 ameliyat süreci ve teşhis/tedavisine yönelik hizmetlerin cezaevi ortamında yerine getirilemediği açıktır. sürekli hastalık durumu halen devam etmektedir. kendisine yapılan ameliyatlar ise kanserli ur oluşumlarının alınmasında öteye geçememektedir.

    en önemlisi de morale ihtiyaç duyulan bir hastalıkla uğraşan erol zavar'ın insan doğasına aykırı koşullarda tutuluyor olması onda sürekli olarak bir gerilim yaratmakta, tedavisi için ihtiyaç duyduğu moral, insani destek ve yakınlıktan uzak kalmasına neden olmaktadır.

    konunun yasal ve insani boyutlari

    biz konuya duyarlı hukukçular olarak mahpus haklarının temel insan hakları arasında yer aldığını biliyoruz. cezanın infazıyla güdülen amacın ise bir mahpusu ölüme götürmek olmadığı herkesin malumudur.

    hukukçular, sosyologlar cezanın infazı ile ilgili bir çok tanımlarda bulunabilirler, ama burada belirtmek istediğimiz nokta erol zavar'ın cezasının infazının ne kanunda belirtilen amacı ne de farklı tanımlardaki amacı hiçbir şekilde yerine getirmeyeceğidir. zira erol zavar'ın cezasının infazı onu ölüme götürmektedir. bu süreçle elde edilecek olan ne suçtan toplumun korunması ne de hükümlünün istenilen kişilik yapısına ulaşması olacaktır. bu sürecin sonu açıktır ki erol zavar 'ın hayatını kaybetmesi olacaktır.

    ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkında kanun'un 16/2. maddesi "diğer hastalıklarda cezanın infazına, resmi sağlık kuruluşlarının mahkumlara ayrılan bölümlerinde devam olunur. ancak bu durumda bile hapis cezasının infazı, mahkumun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa mahkumun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır. " demektedir.

    yukarıda belirttiğimiz gibi ve raporlardan anlaşılacağı üzere erol zavar'ın durumu bu hükme fazlasıyla uymaktadır.

    hukuk devleti olmanın en önemli koşullarından biri yargının olduğu kadar yürütmenin de yasaları titizlikle uygulaması, yerine getirmesidir.

    erol zavar ile ilgili durumda sadece insani duyarlılık ve vicdani zorlamalar değil yasal gereklilikler de infazın geri bıraktırılmasını ön görmektedir.

    talep : yukarıda belirttiğimiz nedenlerden dolayı bizler mahpus haklarının temel insan haklarından olduğu bilincindeki hukukçular olarak erol zavar'ın infazının ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkında kanun'un 16/2. fıkrası uyarınca geri bıraktırılması için, görevli ve sorumlu yürütme olarak gerekli işlemleri yerine getirmenizi talep ederiz.

    saygılarımızla."
  • "yaşama hakkı"na sahip çıkmaya çalışan mahkum gazeteci. türkiye'de siyasal suçtan mahkum edilen çoğu insanın mahkumiyet öyküsüne benzer bir mahkum edilme sürecine sahip olan erol zavar, idamla yargılanıp müebbet hapse mahkum edildiğinde mesane kanseri idi. sistoskopi yapılması gerekiyordu bu yüzden. nitekim; şayet sistoskopi yapılsaydı riski yoktu. ancak ki, olayın basına yansımasına kadar cezaevi yönetimi 2 yıl boyunca sistoskopiyi engellemişti. tecritte tuvalete dahi çıkamadığı, darp izleri ile yaşadığı, hastalığı için gerekli beslenme biçimini sağlayamadığı, hijenden, sağlıktan, iyileşmesi için gerekli olan moralden ve tabi insani tüm koşullardan uzak durumu içerisinde ameliyatlar birbirini izledi, onlarca tümör alındı bedeninden. gene düzelemedi sağlığı. (ki sağlık sorunları salt bununla sınırlı da değildi)

    ancak, her nasılsa yaşamı için bir tehlike bulunamadığı söylenmişti ilginçtir ki hikoprat yeminini de etmiş kişiler tarafından ve bu yüzden yasanın ona sağladığı haklardan yararlanamadı. tabi, insani koşullar ile alakalı bir düzenleme de getirilmemiştir gene durumuna.

    ne yazık ki, siyasal nedenler ile mahkum edilmiş bir dergi yazı işleri müdürü olarak, trilyonları hüpletiverenler gibi adına özel yasalar çıkamadı ve eşinin deyişi ile; "öl de kurtulalım diyorlar, ama o inatla yaşama sarılıyor".
  • yıldırım türker in ödünç aldığı* dizelerinde şöyle diyor erol zavar,

    “gelecek öyle uçsuz bucaksız duruyor ki
    ve ben ne olacağını merak ederken
    hani filmin en güzel sahnesinde
    sinemadan çıkar gibi
    hayattan çıkıp gidemem
    kusura bakma ölüm
    adın çok soğuk
    bunca mazeretim varken
    yaşama dair
    ölümü aklımdan bile geçirmem...”

    *http://www.radikal.com.tr/…21.07.2008&categoryid=97
    bir de,
    http://www.freezavar.org/
  • savaşmak; ölmek, öldürmek ama daha çok öldürtmek için eğitilmiş paşalarımız, albaylarımız teker teker hastahaneye kaldırılırken, hala tutsaktır.

    (bkz: #14163034)

    (bkz: hapishane kosullarini pasalar girdiginde onemsemek)
  • henüz yaşarken yası tutulan insan.
    içinde bulunduğu koşulların öfkesini aynı koşulların şiddetiyle kıvranan bir başkasının acı çığlığına dönüştürmekten başka yol bilmeyenlerce insan olmamakla itham ediliyor içerde olduğu her an. o kişiler öldüğünde yasını da tutmayacaklar erol zavar'ın ama yasa boğduklarının öfkesini büyütecekler. kim kimin yüzüne bakabilecek?

    (isterseniz bakınız: kırılgan hayat)
  • o hasta haliyle, bulutsuzluk özlemi'nin şarkısındaki buruk cezaevinde bayram görüşmesi'ni bile mumla aratan bir bayram görüşmesi yaşamış tutuklu gazeteci. (http://www.tumgazeteler.com/?a=4182981)

    ağır hasta olduğu bilindiği halde, en temel insan hakkı elinden alınıyor. sırtında apoletleri olmadığı için, main-stream gazetelerin manşetlerinde savunulmuyor ve bu sebeple kanser hastası olmasına rağmen içeride tutuluyor.

    ufuk uras, kendisi için hem cumhurbaşkanı, hem de adalet bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunmuştu ama henüz sonuç yok. necmettin erbakan'a yahut, emekli paşalara gösterilen merhametin onda biri, gazeteci erol zavar'a gösterilmezken hangi adaletin bakanlığını yapıyorsunuz sayın bakan?

    bulutsuzluk özlemi'nin o şarkısındaki ritmle soralım;

    "ne olacak
    bütün bunlar?
    bütün bunlar
    ne olacak?"
  • "birer birer, biner biner ölürüz
    yana yana, döne döne geliriz
    biz dostu da, düşmanı da biliriz
    vurulup düşenler darda kalmasın

    kalanın düzünde bir kelep inci
    yaşları üç ile beş arasında
    suya atsan, su utanır boğmaya
    ateş versen, ateş kıymaz yakmaya

    kalanın düzünde çelik turnalar
    kanadınız ölüme mi bulandı
    biz kırıldık, biz kırıldık, öldükte
    hangi dağda menekşeler çoğaldı" *
  • suçu yaşamak olan bir adam bu.
    öldürmeye çalışıyorlar,
    inatla yaşamaya devam ediyor.

    biz de sesimizi çıkarırsak,
    ölümle randevusuna gitmeyecek bu adam.
hesabın var mı? giriş yap