erteleme

• (bkz: ertelemek)
• (bkz: erteleme maci)
• ceza hukukunda: tecil
  647 sayılı cezaların infazı hakkındaki kanunun 6.maddesine göre bazı suçlardan dolayı verilen hapis ve para cezalarının ,belli şartlarda, infazının (yerine getirilmesinin) geciktirilmesidir.süre ve diğer koşullar geçince ceza çektirilmez.sürenin adı "deneme süresi"dir.deneme süresinde yeni bir suç işlenirse, hem
  eski ceza (ertelenmiş ceza) hem de yeni suça ait ceza çektirilir.
• (bkz: şartlı erteleme)
• cep telefonlarına şeytan tarafından yerleştirilmiş, sabah kalkmanız gereken saatte size bir tuşa basarak ikinci bir fırsat vaad eden fakat sonrasında hiç uyanamamanıza yol açacak fonksiyon.
• (bkz: tehir etmek)
• (bkz: yaşamı ertelemeyin! hemen şimdi!)
  (bkz: nil gün)
• steve chandler (üniversite mezuniyetinden sonraki profesyonel çalışma hayatını kayıp olarak değerlendirip, tüm hayatını değiştiren ve büyük şirketlere danışmanlık veren bir kişisel gelişim gurusuymuş) tarafından üşengeçleri hayata döndürmek adına yazdığı kişisel gelişim kitabıdır.
  
  haddinden fazla kafa yormaktan bir türlü işe başlayamayan insanları yeniden harekete geçirmek ve durağanlıktan kurtarmak için çeşitli öneriler sunmaktadır. tüm korkunun sürekli geleceği hayal etmekten ortaya çıktığını bunun da gelecek kaygısı oluşturduğunu söylüyor.
  
  chandler'a göre; anda kalındığı vakit sadece o an ve eylem var. size dağ gibi görünen işleri küçük parçalara bölerek ve minik adımlarla "bugün" yapmaya başlamalı. bütün işler adanmışlık ve tutkuyla yapıldığında hayat zaten bir oyuna dönüyor. hiçbir sorun sürdürülebilir düşüncenin karşısında direnemeyeceğinden dolayı, başlayıp bırakma işini bırakmak gerekiyor. içinde bulunduğumuz durumları (endişe, kaygı, korku..) yorumlayarak kendimizi kendi hikayelerimize inandırıyoruz. hayal gücümüzü sürekli kendimizi korkutmak için kullanıyoruz. oysa ki durumlara ve olaylara anlamları biz yükleriz.bu sebeple keyif almadığımız işleri yapıyor olmamız bir şeyleri yanlış yaptığımız anlamına geliyor. işlere macera ve proje olarak bakmak gerekiyor. eğer pasif kalıp, eski boğucu sınırlarımızı kabul edersek ve onlarla savaşmazsak bağımlılıklarımızdan kurtulamayız. bizi heyecanlandıran şeyleri yapmıyor olmamızın altında yatan şey başarısızlık korkusu ve bu durumun ortaya çıkmasından doğacak olan endişedir. endişe bedeni soğutur, eylem bedeni ısıtıp ateşe dönüştürür. motivasyon sonradan gelir siz sadece eyleme geçin. ne yapacağınıza karar vermeye çalışmaktansa bir şey seçip karar verin. zira ancak yaratıcı zekası olmayanlar kurban rolüne düşerler.
• (bkz: bugün ve bugün)
• (bkz: procrastination/#76540833)