• yazarın yapması gereken diğer önemli işleri yapmamak için yazdığı kitap.

    mark twain'in "bugünün işini yarına bırakma, mümkünse ertesi güne bırak" sözüyle başlayan kitap, ertelemeyi bir yaşam biçimi haline getirmiş sistematik erteleyicilerin hayatını değiştirebilirmiş. miş diyorum çünkü daha okumadım, ama okumam için hediye edildi. hem de en yoğun olduğum bir dönemde. nedense anlamadım. halbuki hiç alakam yok ertelemekle.

    bakalım gerçekten hayatımı, pardon yani sistematik erteleyicilerin hayatını değiştirebilecek mi?
    ertelemez de okurlarsa değiştirebilir bence. yani demem o ki, okumalılar, ertelememeliler.***
  • "ertelemek bir sanatsa, ben o sanatin michelangelosuyum" - ben
  • diğer adı, bukra inşallah olan erteleme sanatı, günümüz arap kültürünün özüdür.
  • sanatçının -tıpkı gündelik diğer şeylerde olduğu gibi- ertelemeyi nasıl dönüştürüp ondan bir imge çıkarabildiğini, anlatıya dönüştürebildiğini ya da sanatını gören, okuyan, dinleyen kişilerde arzu dolu bir bekleyiş, "daha fazla" hissi yaratmaya muktedir olduğunu tristram shandy'nin bir türlü başlayamayan anlatısından, suspense ustası yönetmenlerden falan biliyoruz. o sanatçı ve ertelemeyi alıp onu kendi tekil güçleriyle dönüştürüp (o çiğ ve pek de iyi görünmeyen sebzeden leziz bir yemek çıkarabilen usta) pişmiş halde sunuyor.

    oysa erteleme sanatın içine değil de sanat kelimesinin önüne geldiğinde bu en iyi ihtimalle -eğer bir kitapsa bu, bunun kötü bir kitap ismi olduğunu da söylemeli- sanatçılardan derlenmiş bir kolaj olacaktır. bunun kötü tarafı şu ki, sanatçı tekilliğinde "erteleme"ye -ya da başka türden adım atamayışlara ("öteye adım" mesela, "leyleğin geciken adımı", "ayakizlerinde adımlar"..)- hakim olup onu zenginleştirici dozlarla eserine yedirirken, sanatın önündeki erteleme ise baya çiğ ve lezzetsiz halde -adeta "yaşama sanatı"ndan bahseden bir halı ya da araba reklamındaki gibi- kendisiyle kısa süreli bir özdeşleşme yaşayıp "aa ben de böyleyim" diyecek ve bu kısa süre geçtikten sonra da geriye o özdeşleşmeden bir şey kalmadan hayal kırıklığıyla, hiç de sanatsal olmayan ve kendisine zorluklar yaşatan ertelemeleriyle -yani nevrozuyla- devam etmeye çalışacaktır.

    erteleme sanatı, tembellik sanatı, uyku sanatı.. sanat kelimesinin önüne gelen tamlayıcılar o kitap konusunda ilk kötü izlenimi veriyor bana.
  • 3-4 ay önce alıp hala okumadığım kitap. yanlış hatırlamıyorsam kitabın arka sayfasında da bu kitabı da okumayı erteleme özgürlüğüne sahipsiniz gibi bir şey diyordu. onu da yaptım. erteleme hastası diyorum ben kendime, ömrümü yedim erteleye erteleye.
  • bahanelerde git-gide bir profesyonelleşme gözlemlenir. ses bile eski cılız ve sünepe halinden arınmış davudi ve inandırıcı bir hale gelmiştir. -yazar burada iç sesten bahsetmektedir- erteleme sanatında ustalık bahanelere kendinizin de inanmanız aşamasıdır ki, gerçek üstücülük tam burada başlar aslında. erteleme sanatında sürreel bir form elde etmişseniz ataletinizi kimse sarsamayacaktır. siz bile.. ;)
  • felsefe profesörü john perry tarafından akademik ve günlük hayatından örneklere dayanarak eğlenceli bir dille aktarılan, sistematik erteleyicilerin ertelemenin dezavantajlarını avantaja çevirmelerine ve bunu yaparken win - win kuralına uymalarına yardım edebilecek ipuçları sunan kitap.

    toplu taşıma araçlarında okurken kahkaha sebebi olabilir, dikkatli okuyunuz *
  • sel yayıncılık tarafından basılmış olan john perry kitabı..aynı zamanda 'oyalanma, savsaklama ve kaytarma rehberi'dir..
    yazar, kitapta da yer alan 'sistematik erteleme' adlı makalesi ile 2011 yılında nobel ödülünün bir parodisi olan 'ig nobel edebiyat ödülü'nü almıştır..
    (bkz: structured procrastination)
  • john perry bu eserini bir kaç kavram üzerinde inşa ettiğini söylemek çok yanlış olmaz. bunlardan özellikle ''yatay-dikey düzenleme'' , ''eksik sağ parantez bozukluğu'' ve ‘’görev triyajı’’ gibi ifadeler yazarın gerçekten kendi özgün ifadelerini yansıtıyor.
  • normalde çoğu şeyi kitapta bahsedildiği gibi erteleyen biri olmama rağmen kitabı aynı gün içerisinde bitirdim. tabi bu bir tezat değil çünkü kitabı okurken başka bir sürü şeyi ertelemiş oldum.
hesabın var mı? giriş yap