ertuğrul yücel ^*

• macka teknik okulullarinin bilgisayar bolumunu kuran, uzun zaman bolum sefligini yapan ve 2 yil once okuldan ayrilan, gercek bir egitimci.
  (bkz: efsane adam)
• bolumumun sefi. allah'tan korkmazdik ondan korktugumuz kadar. ciddiydi, karizmatikti, yesil plastik cubugunu elinden dusurmezdi, teneffuslerde top degil satranc oynamamizi ogutlerdi. mezun olduktan 2 yil sonra besiktasta carsi icinde gordum, hal hatir sordum, okuldan kactigimi sanip "ne ariyorsun burada" diye sordu, arkadaslara rezil etti beni, yine de sagolsun, varolsun...
  bi de onun yoklugunda bolume ugramistim bir kere de gozlerim dolmustu, egitim sistemimizin cokusunun en azindan kisiye bagli olusunun kanitidir.
• ebonit cubugu onun kadar ustaca kullanan birini daha tanimadim. sac stili ve gazetecilik bolumu hocalarindan zehra cerrahoglu'yla yasadigi soylenen yasak ask hikayesi de adini duyunca aklima ilk gelenlerden.
• sebebine hala anlam veremediğim, 1 hafta kulak ağrısından uyuyamama sebep olan, gerçek eğitimi öğrencilerin kulaklarını çıtırdayana kadar çekip cezalandırmak zannettiğinden şüphlendiğim, vakti zamanında maçka anadolu teknik lisesi bilgisayar bölümü başkanı idi.
• ayrica ebonitinin tadina bakmadan mezun olan pek azdir.
• haksız yere dövdüğü öğrencilerden özür dileyen efsanevi hoca.
• sınav yapacağı zaman soruları öğrencilere yazdırır,sonrada "ben bölüme inip çay içip geliyorum siz soruları çözün" derdi.ulan bu herif kesin biryerlerden gözetliyordur,eğer yakalarsa da iliğimizi sker diyerek kimse yanındaki arkada$ına bakamadan,hocasız sınıfta sınav olurduk.gestapo'luğundan çok eğiticiliğini görmü$ümdür.
• acayip tanımlamaları olan hoca. mobilya dekorasyon bölümüne odun bölümü derdi.
• ebonit cubuklu tirstirici hoca. ama sahsen o cubugu kimsede kullandigini gormuslugum yok.
  kendisinin bir su savasimiza sahit olduktan sonra, bizleri siraya dizip, ciddi ciddi "sen hangi orgutun uyesisin?, ya sen hangi orgutun uyesisin? " seklinde soru sorarak bizleri dumur etmisligi vardir.
• dersinden^* geçmek için, düzgün tutulmuş bir defterin yeterli olduğu babacan hoca.