esi nadide

• ramize erer'in bir zamanlar hbr maymunda yayınlanan karikatürü.
• balıketi ve bakımlı bir sevgilisi; ezik,zayıf ve bakımsız bir karısı olan bir adamın maceraları anlatılırdı. genelde bu 2 kadının kar$ıla$tırılmasına dayanırdı espriler.
• adamlarin degil de, kadinlarin hikayesiydi be gozum?
  
  baliketi ve bakimli bir kadin olan nadide ile zayif ve bakimsiz olan ezik'in baslarindan gecenleri anlatirdi, e$i zor bulunur, e$i nadide. hikayede gecen adamlar, misal ezik'in kocasi veya nadide'nin ultra yakisikli kardesi vb. yan karakterlerdi. yer yer hikayeye sinik adli sinik bi ablamiz da dahil olurdu, ya da nadide'nin kahkahasi bol sen sakrak arkadaslari.
  
  8-9 yaslarimda, gazetelerin cizimli sayfalari ve ucuncu sayfa haberleri disinda herhangi bi yerleri dikkatimi cekmiyorken, hibir'da tanistim bu ultra super hikayeyle. abilerim sagolsun hibir'dan sonra hbr maymun'u da almaya devam ettiler ve bi uc bes yil esi nadide'leri tekrar tekrar okudum, hikayeleri kafama yazdim.
  
  misal bi keresinde, ezik ve nadide deniz kenarina giderler. nadide acilmis sacilmis guneslenir, ezik giysileriyle durur, etraftaki adamlar ezik'i hor gorur, nadide'ye ilgi gosterir. ilerleyen karelerde nadide ve ezik denize girerler, ve fakat denizden ciktiklarinda, ezik'in giysisi ustune yapismis haldedir ve o ultra harika vucut fantastikus seksi bi sekilde ortaya cikar, nadide ise bikinisiyledir. isbu karede etraftaki bilimum adam, islak ve yapismis giysileriyle denizden cikan ezik'e hatunun ustune atlayacakmis gibi bakarlar, bakmakla kalmaz, yaklasirlar. tehlikenin farkinda^* olan nadide, apar topar ezik'in ustunde ne var ne yok cikarir, hatunun o harika vucudundan baska bi sey kalmaz uzerinde, ve fakat adamlarin butun ilgisi giysilerin cikmasiyla soner, herkes kendi hayatina devam eder. elbette ki isbu ilginin sonmesi, ezik'in vucudunun doneminin cindy crawford'u ya da merve ildeniz'inden geri kalir bir yani olmasindan degil (ki oyle bi yani yoktur), ve fakat seksiligi yaratan islak giysilerin vucuda yapismasidir, falan filan. laf lafi aciyor, islak giysi deyince bugun okudugum ve yine milliyet'ten ve kultur yoksunu medyamizdan nefret etmeme sebep olan bir haber geldi aklima (bkz: milliyet/#17264963)
  
  baska bi keresindeyse, ezik'in kocasi butun gun mutfakta, haril haril pasta borek yapiyor, yaparken de ezik'e "bah bol bol yumurta koyacan ki datlansin bunlar" diyerekten yemek dersi veriyor (ki bu ogut pasta yaparken hep aklima gelir). son karede, ezik'in ve nadide'nin guzel bakimli arkadaslarini evde pasta borek yerken goruyoruz, kahkahalar ve sen sakraklik havada ucusuyor, kapinin disindan icerdeki sesleri dinleyerek huzur bulan (ve aska gelen) ezik'in kocasi ise dusunce baloncugu ile "her sey bu kahkahalar icin" gibi bi seyler soyluyor. sviit.
  
  son ornegimdeyse, nadide misler gibi manti yapmis, o sirada apartmandan asagi inen kizlari duyuyor ve onlari yemege cagiriyor. kizlar analarindan korktuklarini soyleyerek iceri giriyorlar ve o guzelim mantilari lop lop yiyorlar. ardindan nadide'nin basi bagli pacoz apartman anneleri evi basiyor ve nadide'ye cemkiriyorlar: "nadideeeee! bize de yedirdin mantilari sisko olduk! birak kizlarin pesini! onlari da sismanlatamiycaksin! hoyt!". o gundur manti'nin sismanlattigini ogrendigim.
  
  bulun, buldurun, esi nadide okuyun, bulamadiniz, biz bıyıksızlari bulun, olmadi, kötü kızla idare edin, kadinlik hakkinda bilmediklerinizi bilin, bildirin.