• the arts of the beautiful un fransiz yazari
  • 1884-1978 yılları arasında yaşamış olan ve ortaçağ düşüncesi konusunda hatırı sayılır isimlerden biridir.
  • kabalcı yayınlarından ortacağda felsefe adı ile çevrilmiş hacimli bir eseri mevcut olan filozof.
    kitabın "patristik felsefenin başlangıcından xıv. yüzyılın sonlarına kadar" şeklinde bir alt başlığı mevcuttur.
    çeviri güzel olmakla birlikte kitapta geçen latince aforizmaları çevirme zahmetine katlansalardı daha güzel olurdu tabi.
  • thomas aquinas şöyle diyor;

    "varolmak fiili iki ayrı anlamda kullanılmaktadır. birinci anlamda o, bir varolma faaliyetine işaret etmektedir. ikinci anlamda ise, aklın yükleme bir konu katmak suretiyle icad ettiği önermeler birleşimine işaret eder. varolmak'ı birinci anlamda alırsak, tanrının "varolmasını", o'nun mahiyetini bildiğimizden daha fazla bilemeyiz. çünkü biz, aşağıdaki cümleleri kullanırken tanrı hakkında ne gibi önermeler kurduğumuzu bilmekteyiz: 'tanrı vardır', doğru bir önermedir; biz bunu tanrının etkilerinden dolayı bilmekteyiz."

    eğer tabi kelamın tanrısı bu ise, gerçek metafizik, tanrıyla ilgili bir kavrama ulaşamıyor; bu kavram ister düşünce, ister iyi, ister bir, isterse cevher şeklinde anlaşılsın, durum aynıdır. hatta o, bir mahiyet fikrine de ulaşamamaktadır, isterse bu fikir bizatihi varlık şeklinde anlaşılsın.

    metafiziğin son sözü "being" değil "is"dir. [yani 'varlık' değil 'varolmak'tır.] gerçek metafiziğin nihai çabası, bir fiille bir fiil ortaya koymaktır, yani bir hüküm verme fiiliyle varlığın mutlak fiilini ortaya koymaktır ki, onun mahiyeti insanın anlama gücünü aşmaktadır. bir insanın metafiziği nerede biterse, dini orada başlar. fakat gerçek dinin başladığı noktaya iletecek olan yegane yol, insanı, mahiyetleri düşünmenin de ötesine, varlığın sırrına iletecektir. bu yolu bulmak güç değildir; fakat onun sonuna kadar gidenlerin sayısı azdır. bilimin anlaşılması kolay olan güzelliğinin tecavüzüne uğrayan bir çok insan, metafizik ve din konusunda her türlü zevki yitirmektedir. mutlak sebep düşüncesine dalmış birkaç insan ise, metafizikle dinin bir noktada birleşmesi gereğini fark etmekte, fakat bunun nerede ve nasıl olacağını söylememektedir. bundan dolayı onlar, dini felsefeden ayırmakta, veyahut -eğer pascal gibi din adına felsefeyi reddetmiyorlarsa- felsefe adına dini reddetmektedirler. neden hakikati, hem de bütünüyle, korumayalım? bu, yapılabilir. fakat, bu işi ancak filozofların tanrısı ile ibrahim'in ishak'ın ve yakub'un "o ki vardır"ı demek olan tanrısının aynı olduğunu idrak edenler yapabilirler.

    etienne gilson, god and philosophy
    (çeviri : tanrı ve felsefe, prof. dr. m. s. aydın)
  • "filozof, kendi ilahiliğini hatırlayan ve tanrı olmak için çabalayan beşeri bir ruhtur." (tanrı ve felsefe, etienne gilson)
hesabın var mı? giriş yap