• beraberinde uc vakte kadar kan, kin, barut kokusu ve aci getiren, insan denen yaratigin varolusundan bugune dek hala kurtulamadigi en tehlikeli hastalik.

    (bkz: boyali kus)
  • simdi aslinda kotu niyetle ortaya cikmamis bir kavram. yani nasil simdi etnik muzik varsa, hani onun bunun yerel muzigini aliyoruz da boyle popla harmanlayip kitlelere hitap eder hale getiriyoruz ya, sonra herkes bayiliyo iste ona oranin muzigini gercekten o saniyo falan. iste onun gibi bu da. ama tek bir farki var basinizdaki devleti kabullenmeniz lazim. yoksa ondan sonra etnik milliyetcilik iste "ahahaha bu katalanlar ne de sirin yaa" gibi bir sey, hos bir ozelliginiz oluyor, ne bileyim turist rehberlerinde "aman ha turkler cok milliyetcidir ulkelerini sik sik ovun belki size indirim yaparlar! ehehe:))" seklinde onerilerle yerini buluyor. yani devleti kabul ettiysen cok guzel. ama etmediysen cok kotu.

    yani benim etnik milliyetcilikten anladigim bu. zaman zaman sirin zaman zaman cok kotu bir sey.
  • içinde birden fazla etnisite bulunduran ülkelerdeki etnisitelerin bazı elemanlarının yaptığı milliyetçilik türüne verilen ad. tek etnisiteden oluşan ülkelerdeki milliyetçilik (etnik sıfatı olmayan) adı verilen milliyetçilik de aslında bu türdendir ve etnik milliyetçilik özünde ırk temalı bir milliyetçiliktir.

    birden fazla etnisite bulunduran ülkelerde, genelde azınlığın sürdürdüğü milliyetçilik etnik milliyetçilik olarak adlandırılır. örnek olarak ispanya'daki bask milliyetçiliği verilebilir. yine bu tarz ülkelerde, herhangi bir azınlığın böyle bir hareketi yoksa bile ana etnisitenin milliyetçi kesimi tarafından savunulabilecek iki çeşit milliyetçilik vardır: sivil milliyetçilik (buna belki vatanseverlik veya "vatandaşçılık" da denebilir. vatandaşın çıkarını öne koyar, ırk farklılıklarını dikkate almaz. kişinin ırkı değil devlete bağlılığı önemlidir) ve etnik milliyetçilik (bu gene ırkçı çehreye sahip, ana etnisitenin kendi haklarını diğer etnik grupların haklarından fazla tutma meraklısı kişilerin savunduğu milliyetçilik)

    türkiye de bu iki tür ülkeden ikincisine giriyor. benim görebildiğim kadarıyla, türkiye'de iki tane etnik milliyetçilik, bir tane de sivil milliyetçilik var. sivil milliyetçilik, "atatürk milliyetçiliği" adını verdiğimiz düşünce sistemi; etnik milliyetçilik ise pkk'nın yürüttüğü kürt milliyetçiliği akımı ve de ülkücülük, ırkçı milliyetçilik, türkçülük adlarıyla da anılan türk milliyetçiliği.

    türkiye'de ikinci tür ülkelerin çoğunda görülmeyen komik bir durum da var ki, bu da türk milliyetçisi düşünce taraftarlarının arasında türk etnik grubundan çok az sayıda (en azından benim gördüğüm kadarıyla) kişi bulunmasıdır. bu düşünce taraftarları aynı zamanda ülkede kürt, rum, ermeni, yahudi veya başka bir azınlık üyesi olmayan kim varsa, o kişinin türk olduğuna kanaat getirir ve kişiye türk olmasının ne kadar güzel bir şey olduğunu falan anlatmaya başlar veya türklerin medeniyetin temel taşı olduğu hikayelerine girer. halbuki (istisnalar dışında) ne kendisinin ne de safına katmaya çalıştığı kişinin soyundaki saf türk* sayısı saf türk olmayan sayısından epeyce azdır. ancak bu kişi bunun doğru olmadığına körü körüne inanmıştır bir kere..

    edit: bu çok yarım yanlış bir entry olmuş lan. tam neresini düzelteyim bilemedim. şu dursun şimdilik: atatürk milliyetçiliği etniklikten arınmış değil; yeni dönem ülkücülerin ülkücülüğü de etnisiteden uzak olduğu iddia edilen ama her noktada "türk" etiketiyle sunulan bu atatürk milliyetçiliğinden pek farklı değil.
  • etnik milliyetçilik diye bir tanım yapmak ve etnik milliyetçiliğe karşı çıkmak, perhiz yaparken ekmek arası lahana turşusu yemeye benzer.
  • liberaller ve post-yapısalcılar tarafından allanıp pullanıyor ulus-devleti yıkmak adına. başlarına büyük bela açacak dangalaklar farkında değiller. yugoslavya'nın tadı damağında kaldı tabii emperyalizmin.
  • ius sanguinis prensibine yani kana, kafatasına dayalı olan alman tipi ilkel milliyetçilik türüdür ve ırkçılığın doğmasına yol açmıştır.

    (bkz: ius soli)
  • anayasal olarak bu ülkede herkes türk sayıldığı, hiçkimse türklükten başka bir siyasal kimliğe sahip olmadığı için yapılan milliyetçilik bu türklük tanımına göre yapılmaktadır. ya da başka bir deyişle atatürk milliyetçiliği diye adlandırılan, güzel bir şeymiş gibi gösterilmeye çalışılılan milliyetçilik kavramı bu tanım üzerine kuruludur.

    diğer taraftan etnik milliyetçilik denilen; pis, kaka diye nitelenen milliyetçilik ise insanların kendilerini yukarıda bahsettiğim türklük tanımından ayrı tutarak yaptıkları milliyetçiliktir. mesela kürtlerin, türk değil de kürt olduklarını ve kürt olarak da siyasal bir kimliğe sahip olma haklarının olduğuklarını söyledikleri an ortaya çıkan milliyetçiliktir.

    normal milliyetçilik herkesi türk olarak görür ve iyimserdir. etnik milliyetçilik ise kendini farklı bir ırka ait hisseder ve bölücüdür.

    allasen hangisi iyimser, hangisi bölücü. eğer etnik milliyetçilik diye adlandırılıp kötü gösterilmeye çalışılan, bu insanın en temel haklarından biri olan kendini farklı bir etnik siyasal kimlikle ifade etme hakkı bölücülükse, herkesin türk olduğunu iddia edip farklı bir siyasal kimliğe bürünme hakkı tanımayan milliyetçilik parçalayıcıdır. hatta atom bombalayıcıdır.

    bana göre buradaki temel amaç atatürk milliyetçiliğini iyi, güzel, birleştirici bir şeymiş gibi göstermeye çalışmaktır. atatürk milliyetçiliğinden farklı bir milliyetçilik tanımı ortaya atıp, yapılan her türlü hak talebini kötü milliyetçilik, bölücülük olarak nitelendirmektir.
  • güzel bir sakız. yıllarca çürümeden çiğnenebiliyor.
hesabın var mı? giriş yap