*

  • bugün rexx sinemasında izlediğim, 37. istanbul film festivali'nde ‘öldürücü’ adıyla gösterilen teemu nikki’nin yazıp yönettiği finlandiya yapımı film. filme bilet almaya karar vermem, filmin tanıtımında gördüğüm "çocukluğu bir domuz çiftliğinde vhs kasetler arasında geçen alaylı yönetmen teemu nikki.." tanımlaması oldu. iyi ki de oldu.

    --- spoiler ---

    kahranımız veijo, hasta hayvanlara ötanazi uygulayan biraz karanlık bir tip. ayrıca ötenazi yapacağı hayvanları kabul etme sürecinde, hayvan sahipleriyle yaptığı konuşmalar mükemmel. çok dokunaklı, iç sızlatan sahnelerin olduğu, rahatsız edici ve aynı zamanda mizah öğeleri de barındıran iyi ki izledim dediğim bir film. başıma bir şey gelmeyecekse veijo karakterini çok sevdim. ve filmin sonunda aldığı karara saygı duydum.
    --- spoiler ---
  • başta toronto olmak üzere değişik festivallerde boy göstermiş, teemu nikki imzalı, 2017 yılı yapımı finlandiya filmi. filmi . filmimiz finlandiya' nın oldukça boktan bir köyünde hayvanları aşırı seven ve sahiplerinin isteği ile hasta ya da yaşlı ev hayvanlarını öldüren psikopat bir adamın hikayesi. kahramanımız zaman ilerledikçe iyice zıvanadan çıkacak ve insanlara sarmaya başlayacaktır. kara mizah özelliğini taşıyan ufaktan gerilim filmi.

    https://www.imdb.com/title/tt6505968/
  • --- spoiler ---

    filmde veterinere şiddet uygulanıyor.
    --- spoiler ---
  • insanın özünde ne kadar da karanlık ve pislik içine batmış olacağını, zevk verecek derecede müthiş bir rahatsızlık ile anlatan, teemu nikki'nin yazıp yönettiği film.

    --- spoiler ---

    veterinerlerin hayvanları bir meta olarak gördüğü dünyada, bilinçsiz hayvanseverlere hayvanlarından "kurtulmak" için daha ucuz "nihaî çözümler"* öneren veijo'nun insanlık düşüncesinden asil nefretiyle başlayan yapım, "ev hayvanı" endüstrisin ortasına bir yere çok ani ve burun düşürecek kadar kokuşmuş bir bıçak saplıyor.

    aynı bıçağı çıkarıp bu kez de hayvan sevme kisvesiyle aslında kendilerini sevmekten başka bir şey düşünmeyen insanın hayvana revâ gördüğü çileyi - kelimenin gerçek anlamıyla - insana saplamasıyla sadece insanmerkezcilik düşüncesini kırmakla kalmayarak insan-hayvan ilişkilenmesinde - bir şekilde kendini ilk gruba yakın görenlerin böğrüne - radikal ve fakat dürüst bir rahatsızlık da saplamıyor, usulca bırakıveriyor.

    hayvan-insan ilişkisinin ötesinde, veijo'nun hayatının yegâne lokomotifi olan acı düşüncesi de - fransızların pek güzel dediği - misanthropie ve acı konusunda denk ve eşit olmaya gösterdiği sapıkça özeni ile birleştiğinde nikki, alelâde olmaktan öte özgün bir psikopat yaratmayı da başarmış oluyor. bununla birlikte, veijo'nun insan ve hayvan arasında hiçbir fark gözetmemesiyle de bu psikopatlığı inceltip zarifleştirdiği kadar da yüceltmesiyle gerçekten övgüye mazhar bir film.

    elbet çözüm aşamasının vuruculuğu için katılan dram öğelerinin (üvey baba travması, birisinin normalde yapmayacağı edimleri yemek sonrası çay-sigara içme rahatlığında gerçekleştiren 'aşık' kadın ve lümpen neo-nazi 'finlandiya'nın askerleri' grubu vb.) en hafif tabirle beylik olmasının hikâyeyi biraz sarssa da çatının aslî malzemesi olan "rahatsızlık" harcını bozabilmekten uzak olduğu yapım.

    --- spoiler ---
  • olay örgüsü, kurgusu ve çekimleri olağandan daha iyi olan bir film. muhteşem değil belki ama yeterince iyi.

    izlerken önce asabınızı bozuyor, sonra düşündürüyor, sonra acındırıyor, daha sonra öfkelendiriyor ve en sonunda da yeniden düşündürüyor.

    kısa süresine çok fazla şey sıkıştırılmış: ırkçılık, ötanazi ve hayvan "uyutması" yahut duruma göre silahla vurulması, cinsel bir fantezi ile ilişkiler, insan - hayvan bağı, karma, suçluluk duygusu ile geçen bir hayat, yalnızlık...

    anlaşılan teemu nikki de takip ettiğim fin yönetmenler arasında yerini bulacak. biraz sert bir üslubu olsa da ve kimi hadiseler aslında kanlı geçse de, pek fazla kanlı-canlı sahne olmaması da olumlu. doğrusu en baştaki kedi "nekku" ile farklı bir filme başladığımı hissetmiştim fakat bu denli beğeneceğimi ummamıştım.

    "euthanizer" anglosaksoncası imiş filmin.

    (bkz: finlandiya sineması)
  • finlandiyalı yönetmen teemu nikki’den çok temalı sert bir kara mizah örneği armomurhaaja. hayvan haklarına ve ötenaziye dair söyledikleri ile dikkat çeken film seyircide çok farklı duyguları aynı anda yaşatabilecek derecede etkileyici bir hikâyeye ve derinlikli bir alt metne sahip. çocukluğunda hayvanlarla ilgili travmatik bir olay yaşayan ve bunun pişmanlığını üzerinden atamayan veijo’nun geliştirdiği kendine has hayvan sevgisi anlayışı ile ölmek üzere olan hayvanlara ötenazi uygulaması ekseninde ilerliyor film. veijo’nun hayvanlara karşı hassasiyeti, karşısına çıkan yanlış insanlar nedeniyle gerilimin ve şiddetin arttığı olaylar zincirini doğuruyor ve film oldukça sert bir final ile seyirciyi koltuğuna çiviliyor. kuzey’in kendine has sinema dili, sürükleyici hikâyesi, abartısız anlatımı ve başarılı kurgusuyla dikkate değer bir film.
hesabın var mı? giriş yap