• akıllanmaz. akıllanmadığı gibi eşini mağdur eder. kadının dayanamayacağı noktaya gelmesi ile birlikte yakınları tekrar girer devreye. bu sefer de evliliği kurtarmak için çocuk yapmakplanını devreye sokar. böylelikle psikolojisi bozuk yeni nesillerin önü açılır.
  • kendisi babam olur.
    not: 2 evlilikte de akıllanmadı. 60 yaşında istediği bir şey olmayınca hala ağlayarak yaptırmaya çalışıyor.
  • tipik türk zihniyeti sebebiyle kötü giden evliliklerin nedenlerinden birini oluşturur bu erkek tipi.
  • yaramaz ogrencilerin sinif baskani yapilmasinin daha ileri zamanlarda rastlanan versiyonu.

    sorumsuz insanlara sorumluluk verilerek sorumlu hale getirilmeleri bana utopik geliyor.
  • (bkz: olmuyor olamıyor)

    ailesi kızı uyarsa, ah bi uyarsa evlenmelerine mani olsa, belki de akıllansın diye evlendirdikleri o insan yüzünden o kızcağız da aklını yitirecek duruma gelmeyecekti.
  • yapin yapin; evlenince akillanir diye evlendirin, ailesinde hicbir söz söyleme hakkina sahip olmayan bir kizi alin gelin diye, onun da hayatini karartirin. yetmez kendi kizinizi verin elin asagiligina ve bekleyin düzelsin diye. kizinizi hatta torunlarinizi öldürsün.
    akillanmayin, devam edin böyle isler yapmaya. bu akillanmasini beklediginiz "erkekler" daha cok can alsin. nasil olsa türkiye'de yasiyorsunuz ve siz her zaman erkeklerin akillanmasini bekleyecek ve umacaksiniz. cünkü kadin olarak bir bireyin erkek kadar yasamaya hakki yok. cünkü erkek akillanmak zorunda bu sirada kadin bunu beklemek, gerekirse bu ugurda ölmek zorunda.

    paylastigim haberler sadece bugünkü radikal gazetesine ait. sadece bir gün icinde bile kadinlarin erkek/es siddetine ne kadar maruz kaldigini bu korkuncluktan anlayabiliriz. sadece bir gün icinde 3-4 tane kadina es/eski es tarafindan siddet haberi var.

    devam edin akillanmasini beklemeye erkeklerin.
  • çeşitli versiyonları da vardır bunun. mesela ben ergenliği dengesizliğin en uç noktalarında yaşadığım için ailemin umut mottosu "askere gidince belki akıllanır" olmuştu.(evet bizimkiler söz konusu ben olunca galiba ve belki kelimelerini kullanırlar) tabi askerliğimi sürgünde potansiyel üçüncü sayfa haber kahramanları ile birlikte yapacağımdan haberleri olmadığı için umutları suya düştü.

    telefonda tartıştığı eşini dövmek için hiç bir rahatsızlığı olmadığı halde avuçlarım terliyor deyip, koltuk altından yağ bezesi aldıran insanla aynı koğuşta yaşadım. bence evin içinde meşale yakmam o kadar da anormal bir durum değil, olmamalı.

    hamiş; yağ bezelerini aldıran arkadaş 45 gün hava değişimi aldı. eşini dövmeye gitti, kayınbiraderlerinden feci şekilde dayak yedi. dikişleri falan patlamış. ayağa kalkar kalkmaz hava değişimi bitmeden birliğe geri geldi. adamı nasıl bir kalıcı etkiyle dövmüşlerşe hiç çıkmayan izler kalmıştı suratında. ve bu manyak birliğe geldiğinde "beyler hepimiz toplanalım gidip o kayın ibnelerini dümdüz edelim silah milah ben ayarlarım silahlıktan" dedi. neyse ki kendisini "siktir git hava değişimin bitince gel" diye yolladık. adam o halde günlerce sahilde yattı.

    lan ben böyle insanların içerisinde nasıl adam olayım. her şeyin uçlarında başkaları yaşıyor. tiner ile baliyi karıştırıp kokteyl yapmaya çalışanları yazmıyorum bile.
  • hayaldir, evlenince bu geçer! bunun bir üstü de hemen çocuk yap eve bağlansın tezi. yalandır ve olmayacak iştir. yazık şu adamlarla evlenen kadınlara yakmayın başlarını yok yere.
  • bir kadına atılacak en büyük kazıktır. o aileler o kıza ne olacak diye zerre düşünmezler. bundan daha büyük dolandırıcılık da olmaz herhalde. hayata dair güzel umutları olan bir kızcağıza bir öküzü 'kasmak'. kendi kızınız olsa bin dereden su getirirsiniz adam mükemmel mi diye. yatacak yeriniz yok sözde şefkatli anne babalar.
  • ne kadar aptal bir ülke olduğumuzun kanıtıdır bu.ulan sen adam edememişsin oğlunu 20 küsur yaşına kadar.ne diye elin kızının da günahına giriyorsun.adamı kısırlaştırman gerekirken üstüne bir de üremesine yol açıyorsun.zihniyetinize sokayım afedersin.
hesabın var mı? giriş yap