• evlenmek istediğini belli etme yöntemlerinin aksine daha özgürlüğüne düşkün, gezmeyi seven, genç ve önünde uzun bir kariyer imkanı varmış imajı çizilir ve genellikle erkeklerin kullandığı yöntemlerdir. -tabi bütün genellemeler yanlıştır-
  • çocuk sevmediğini belli eden erkekler bu yöntemlerin has kullanıcılarıdır.

    kadın: aşkııııııııım! ne tatlı çocuk di mi?
    erkek: hayatım çocuk sevmediğimi biliyosun, ne gerek var böyle üremeye anlamıyorum, bla bla bla...
    kadın: :(

    bak negzel yöntem, kız anladı ki bu adamla bu iş olmaz. şiş de kebap da yanmıyor. zaten bunu duyan kız kendine başka sevgili yapar, oğlan da düdük gibi kalır.
  • ısrarla aileyle tanıştırmamak, ailenin yanında sevgili yokmuş gibi davranmak ve bunu belli etmek de bir yöntemdir. dış kapının dış mandalı olduğu hissettirilir insana ve gayet de etkili bir yöntemdir.
  • kardeşim er kişi baktı ki kız arkadaş evlenmek istiyor, mevzu kavga gürültü olmadan atlatılamayacak bir haleti ruhiyeye doğru gidiyor; hiç öyle hazırlıkmış, yumuşatmakmış, şirinleşmekmiş, hastalık mastalık bahaneleriymiş* ardına sığınmadan, olur olmaz bi yerde sadece bi kere, şöyle zarıl zarıl, kokusunu bırak tadı bile alınacak şekilde osurursa hiç kaçarı yok, kız arkadaş şöyle bi durulacak, evlilik hikayesi yeniden bi tartma sürecine girecektir. hem böylece er kişinin başı "sen benle evlenmek istemiyosun" tatavalarıyla şişmeyecek, mişın çaktırılmadan gerçekleştirilmiş olacaktır. sevgili bunu ökzülük olarak algılasa da ben bilirim ki o ilişki evliliği düşünme aşamasına gelmiş, hikayenin erkek tarafı ise bunu isteyen değil. yani salarak evlenmek istemediğini belli etmek, kız arkadaşa değil, etraftaki diğer erkek arkadaşlara belli etmek manasına gelir. napalım kardeşim, konuşmak, anlaşmak, anlamak, uzlaşmak insan hayvanının harcı değil. böyle acayip yollara başvurmak gerekiyor, iş boka sarıyor, kokusu seni beni boğuyor. terk edecem bu gezegeni.
  • herhangi bir ortamda ve kimselerle iken, evlilik ile ilgili mevzu acildiginda hic usanmadan, ben evlilik materyali degilim diye tekrarlamak.
    tamam yani okuz degiliz, elli kere tekrarlanmazki.. belli etmek istiyorsa tekrarlar.
  • bir örneği;

    + ben evlenmicem
    - ...

    şeklinde özetlenebilecek yöntemler. mesela bizim evde o nokta nokta kısmı hiç dolmaz. ailenin evlenme yaş ortalaması 50 falan zira. kimsenin umudu yok yani düğün dernek muhabbetlerinden yana.
  • belli ediyorsun(?) da kime, yaşıtlarına mı? arkadaşlara bir çağrı mı bu, yoksa tereciye tere satmaya çalışıyorsun da farkında mı değilsin.
    kişinin kendini kandırdığı yöntemlerdir esasen, ya da çevresindeki bir kaç safı en fazla.

    10, 20, 30, 40...şimdi efendim bunlar sıfır barındırdığından dolayı yuvarlak hesap sayıları olarak geçer, şimdi matemtiğe mi girelim? gauss yazmış bunları zamanında, açın okuyun. kitabı açın.
    kim 10 yaşına kadar evlenmeyeceğim der, ya da bunu diyen kişi normal kabul edilir mi? 20 ve 40, 50 için de benzer durum. kala kala bir 30 kalıyor kadınların elinde. bunu dahi düşenemediniz mi?

    gelelim kandırdığınızı düşündüğünüz kitleye, toplum kendi bileşenlerine ya da kişilerin farklı özelliklerine, durumlarına göre nasıl düşünüyor olabilir, hepsini bilemeyeceğime göre örnek verebilirim:

    kimine, çirkinsin zaten; sen kim, evlenecek koca bulmak kim deyip geçer, bazen içinden bazen dışından abi der-o kadar çirkinse-,

    kimine, güzel kızsın-hacı- seni 30'undan önce alan alır der içten içe, ama karşıdaki ergenle inatlaşmaz, hı hı der geçer-ağır ergenlere abi demek opsiyoneldir-

    kimine-bak bu çok düşük ihtimal, hemen bunu yakıştırmayın kendinize- nasa'dan istemişler de gitmemişçesine anlayış gösterir; onun kariyer planlarına, akademik başarılarına saygı duyar- türkiye’de aşırı nadirdir-, istediği zaman evlenir der

    kimine de evde kalmış haberi yok der, bazen yüzüne söyler kötü olur, yüzüne gülüp içinden düşünürse hı hı yaparsa da iyi olur.
    kimine de lezbiyen der, feminist der, hor görür, ötekileştirir, rahatlar.

    böyle ikiyüzlü bir dünyada yaşarken, evlenmek isteyenlerin evlenmek istemediğini belli etme yöntemlerini yazması da haliyle ilginç değildir. sanki gün geçmemiş de, paris'te, barcelona'da, milano'da, uçakta, gemide, orada, burada evlenme teklifi alınmış da hepsi reddedilmiş.

    yani sözün özü, kıvanç'ı ancak rüyasında görenler ve istanbul'un yarısıyla sevişecek kadar libidoya yıllardır atatürk barajı gibi gem vuranlar, potansiyel enerjilerini kinetik enerjiye, oradan isterlerse türlü türlü enerjilere çevirsinler. kafayı yakmadan bu işi haletsinler. bu kişiler biraz! daha acele etsin derim ben, eğer evlenmek istiyorlarsa. evlenmek istemeyen, zaten, nuriye evlendi ben niye evlenemedim triplerine girmez. tekrar olacak ama kendinizi kandırmayın sevgili kadınlar.
  • er kişiler tarafından sıkça başvurulan yöntemlerdir. çünkü bir kız evlenmek istemiyorsa istemiyordur. açık açık söyler. ama erkek her zaman böyle açık davranamaz. ilişkin bir yılı aşkın zamandır devam ediyor, onun ailesi, senin ailen olayınızdan bir süredir haberdar. gelgelelim adamın niyeti yok evlenmeye. açık açık "ben evlenmek istemiyorum" diyemiyor çünkü karşısındakinin de kalbi kırılacak. kavga gürültü, ayrılık filan. ne gerek var şimdi düzeni bozmaya? oyalama taktiklerine geçeriz.

    erkeklerin kızların kafasındaki evlilik hayallerini bozma, bulandırma taktikleri çok çeşitlidir. bunlardan biri:"ben sorumsuz bir insanım" demektir. gerek sözle, gerekse hareketlerinizle sorumsuz olduğunuzu belirtirsiniz. "ya mehmet hani elektrik faturasını yatırcaktın? sen söz verdin diye ben de bakmadım bak kesilmiş" "ben sorumsuz bi insanım necla" sorumsuzluğuna sıçarım senin mehmet. bu fatura olayı tamam uç örnek de, söz verdiği halde gelmeyen, bekleten, dediklerini yapmayan ve pişkin pişkin "ben sorumsuzum" diyebilen adam evlenmeyi istemiyordur. yoksa ilişkinin başında "mehmet beni iş çıkışı almaya gelir misin" diye sormana gerek bile kalmıyordu, saat altıda adam kapıda bitiyordu. gerçekten sorumsuz olmakla sorumsuz taklidi yapmak, umursamamak başka. "madem sorumsuzsun siktir git ozaman" diyen kız çok nadir çıktığından, adam böyle sürdürebildiği kadar sürdürür ilişkisini.

    diğer bir yöntem, etraftaki evli çiftlerle dalga geçmek, düğün nişan olayları hakkında aşağılayıcı yorumlarda bulunmak. bu genellikle her erkekte olan bir şey. evlenecekleri zaman geçiyor. ama uzun süreli ilişkisi olduğu kızın yanında "evlenenler mal" filan diyorsa, kızın hiç evlenme niyeti olmasa bile kalbi kırılır. evlenme lafını açamaz.

    sevgiliyi aileyle hiç tanıştırmamak da evlenmek istemediğini belirtme yollarından biri. bu hem kız hem erkek açısından böyle. aileyle tanıştırmak ilişkiye boyut atlatmak demek. evlenmeyi düşünmeyen kişi bu toplara hiç girmemeli.

    aslında ilişkide bir taraf evlenmek istiyor ve diğer taraf oralı olmuyorsa, o ilişkide ciddi sıkıntılar var demektir. dolayısıyla bir an önce bitirip aynı frekanslarda birini aramaya başlamak lazım. ama aşığım seviyorum onca yıllık düzenim var bilmemne cart curt deyip devam ederek sonunda hüsran yaşamayı seviyor insanlar.

    bir de "konuştuğum var" diye, mahalledeki çöpçatan teyzelere evlenmek istemediğinizi belirtirsiniz ki o ayrı bir dünya. "okuyom ben yaa" "askerliğim var" "daha doğru düzgün bir işim yok" "çeyizim yok" filan hep böyle bertaraf etme yöntemleridir. ısrarla kullanınız.
  • eğer söz konusu kişi hatunsa ve bunu sevgilisine belli etmek durumundaysa verici bir kaşar taklidi yapması yeterlidir. malum hiç bir erkek bir kaşarla evlenmek istemez. hatta kızımız kızlık zarının olmadığını da söylerse kesinlikle evlilik teklifi almaktan kurtulur.
  • dümdüz "ben evlenmek istemiyorum" niye denemiyor ki gerçekten samimiyet bu kadar mı zor? sizin hayatınız, sizin kararınız. ayıp olmasın diye evlenen gördüm. insanin kendisine saygısı kalmaz. kendisine saygısı olmayan, özgüveni eksik insanların başvurduğu yöntemlerdir.
hesabın var mı? giriş yap