• bıçak iyi midir? kötü müdür? ne açıdan baktığına bağlıdır. aynı evlilik gibi.
  • karşındaki insana bağlı olarak, iyi de olabilir, kötü de. eşeğini(bekarlığı) kaybedip, geri bulan birisi olarak benim kanaatim yine de bekarlık sultanlıktır. sadece kendi sorumluluğunu taşımak, 2 veya daha fazla kişinin sorumluluğunu taşımaktan çok daha rahat.
  • (bkz: göreceli olma durumu)

    bana göre süpersonik, ona buna göre b.k gibi..

    (bkz: depends on...)
  • (bkz: gelme)
  • kötüdür müdür
  • şans oyunudur.
  • partnere bağlı
  • iyi olma ihtimali sadece çocuk istiyorsan vardır.

    işin espirisi tabi bu.
    eğer seni bir elma gibi düşünecek olursak, diğer yarını bulursan iyidir.
    ama diğer yarın sana uymayan elma çıkarsa..
    çekilmez bir hal alır.
    eve gitmek istemezsin.
    sürekli kaçayım diye düşünürsün.
    dolayısıyla farklı yerlere yönelirsiniz.

    sevmek tek başına evlilik için yetmez.
  • kafa olarak büyüyememiş, ilgisiz, alakasız, bencil, evliliği şov malzemesi olarak görmüş birisiyle yapılan evlilikler elbette ki kötüdür. biter mi bitmez mi bilinmez, ama o evlilikte mutsuzluk baki kalır. işin sonunda o insan seni de bencil birisine çevirir. sen de karşındakine olan hıncından, öfkenden, ne kazanıyorsun ona bakar hale gelirsin.
    ama kafa olarak büyümüş, ilgili, alakalı, seni kendinden önceye koyabilen, saygılı, mütevazı, evliliği bir şov malzemesi olarak görüp millete reklam yapmak yerine seninle bir yaşam savaşına girmiş olan insanla evlenirsen, o insan seni vezir eder. bu dünyada, seni sen olduğun için kabul eden, çocuklarının annesi/babası olabilecek düzeyde bir insanla hayatını geçirmek, ortak ilgi alanlarınız sayesinde yaşayacağınız kala kala 30-50 yıl arası dönemi size cennet gibi yaşatacak olan, hastalığınızda çorbanızı yapan, sıkıntılı süreçlerinizde şefkatini ve desteğini sizden esirgemeyen, yeri geldiği zaman siz düştüğünüzde sizi yerden kaldıracak o insanı bulduysanız niye evlenmeyesiniz amk niye?
    herkes bir mi? evlilikler de bir değil. evlilik iyidir, evlilik kötüdür demek gibi bir lüksümüz mü var? olsa olsa, senin evlendiğin insan, insan değildir. ya da sen insan değilsindir. içinizden birisi bir şeyleri bok etmiştir ve o evlilik bitmiştir. şimdi bu evliliğe bok atmak için bir sebep midir? ya da sen harika bir evlilik geçiriyorsun diye mutlaka karşındakine evlenmesi için baskı yapmak normal midir?

    memlekette mutlusu da mutsuzu da işi şov malzemesi yapmış. gelene geçen evlen evlenme, çocuk doğur aman doğurma diye baskı yapıyor. kendince doğru olan insanı bulduysan, o da evlenmek istiyorsa evleneceksiniz. biraz düşe kalka yürümeyi, birlikte büyümeyi, yaşlanmayı öğrenin. ama yok benim yediğim önümde, yemediğim arkamda, annem donlarımı ütülüyor. işte birisini de sikebilseydim iyiydi şeklinde bir ilişki yaşayıp, sonra evliliğin sorumluluk bilinciyle ve büyümek zorunda kalmanızın acı gerçeğiyle yüzleştiğiniz zaman kuyruğu kıstırıp "ühühühü sakın evlenme ben ettim sen etme." dersiniz. milletin de böyle kafasını alabora edersiniz. siz önce büyümeyi öğrenin. bir insanı olduğu gibi kabullenmeyi, bir yastıkta kocayabilmenin esas manasını öğrenin. ondan sonra evlilik üzerine laf edersiniz.
    mesela, kırk fırın ekmek yiyip 80 yaşına gelen bir dede sana "aman evladım sakın evlenme. yolun sonu bok gibi bir şeye çıkıyor." diyorsa, tamam kork şu evlilikten. ama kendi yaş skalanda bir insanla konuşup "ayyy sakın evlenme .s.s.s" yapan salağı da dinlemeyeceksin "yhaa evlilik çok güzeel harikaaaaa çocuklar gibi şen oluyorsun, her gün 10 posta seeeeks" diyeni de dinlemeyeceksin. grip olan sevdiceğine bir tas çorba yapma, kavga ettiğiniz için soğuma dürtüsüne sahipsen de evlenme arkadaşım olsun bitsin.

    özet geç: evlenilecek insanla evlen. evlenilmeyecek insanla da sakın evlenme. millete evlenilecek eğlenilecek gözüyle de bakma. 100 kişiyle flört edince kimse madalya da takmıyor.
hesabın var mı? giriş yap