• bu günlerde* denize girenlerin üzerinde mutlaka metal taşıması gerektiğine, aksi halde vucutta lekeler oluşacağına inanılırdı. bu yüzden inşaat çivisinden kolye veya bilezik takarlardı insanlar.
  • halk arasındaki yaygın bir kanıya göre yazın sam yeli estiğinde güneş altında, hem de ıslak olarak kalınınca, derideki su damlacıkları mercek görevi görerek deriyi zedeler ve beyaz lekeler oluşturur. batıl itikata göre kişi üzerinde metal eşya bulundurarak iz kalmayacağını düşünse de korunmanın tek yöntemi iyice kurulanmaktır.
  • ağustos ve eylül aylarında olurmuş bir rivayete göre...
  • çok küçükken, günlerden bir gün denize girdim ve çıktıktan sonra vücudumun yan tarafında bi iz vardı. toplasan 5 dk. içerisinde olmuştu. kimi doktor mürekkep balığı dedi, kimisi mantar dedi. yıllar sonra yanımdaki izi gören biri ehemmur dedi. ilkin anlam veremedim. sonra yazar olunca ukte verdim. belki de bu şehir efsanesi doğrudur, kim bilir?

    edit: yaşlı bir balıkçıdan öğrendiğim kadarıyla buna sebep olan şey bir organizmaymış, çiyan gibi bişey. bu bahsedilen sıcak zamanlarda sürü halinde dolaşırlarmış. üzerinizde metal falan bulunması kar etmezmiş. yine de iz bırakırmış.
  • genel olarak izmirliler tarafindan ehemböhur olarak bilinen meteorolojik itikat
  • buhar günleri. 1-15 ağustos
  • (bkz: yanar gün)
  • bugünlerde kavruluyor isek, yanıp tütüyor isek sebebi işte buymuş.

    fırına girmenin diğer adı sanki.

    bol buzlu ayran bir de şeker badiş santa 'nın tarifi ile 1 ölçü soda, 2.5 ölçü domates suyu, istediğin kadar limon serinlemek için iyi formüllerden gibi görünüyor.

    ben santa'nın tarifini denemeye gidiyorum.
  • eyyam-ı buhur'dan sonra yaz meyve sebzesi yerini kış meyve sebzesine bırakır.
  • iç çamaşırları ve güzel kokan taşaklarla alıp veremediği vardır.
hesabın var mı? giriş yap