54 entry daha
  • son günlerde çekilen su sıkıntıları bahane edilerek mazur ve anlaşılır gösterilmeye çalışılan, sanki iyi bir şeymiş, gerekliymiş gibi pazarlanan satıştır. özelleştirme falan değildir. baraj yapılacak şu bu falan da yalandır. burada yapılmaya çalışılan şey bu su kaynaklarının denetimini ve de gelirlerini ab ve abd'nin belirlediği "özel sektör" yetkililerine vermektir. ne de olsa türkiye türklerin yönetimine bırakılamayacak kadar önemli bir coğrafyadadır.

    öncelikle neden böyle bir şeye gerek var sorusunun üstünde durmak gerekir. hatırlarsanız gap diye bir projemiz var. gap bitti mi, bitirildi mi? hayır! neden? çünkü ab istemiyor. neden? çünkü eğer gap biterse tüm türkiye'nin yüzde %10'u, tüm tarım yapılabilir toprakların da %20'si kesintisiz suya kavuşacak. amerika'dan pirinç, hollanda'dan buğday, israil'den domates alan ülkemde tarım yapılabilecek araziler iki katına çıkacak. proje sayesinde istihdam sayısı 3,5 milyona ulaşacak. üretilen elektrik yılda 27 milyar kwh'yi geçecek ki türkiye yıllık elektrik ihtiyacının %35'inden fazlası demektir. eee bölgenin refahı yükselince terörün sömürebileceği bir şey kalmayacak yani terör falan da bitecek. sonuçta türkiye bölgede iyice güçlenecek, söz sahibi olacak. elin amerikalısı, avrupalısı bunlar olsun ister mi? türkiye'nin bölge hakimi olmasına izin verir mi? veya amerikanın ve avrupanın türkiye temsilcisi olan akp mesela diyanet işlerine ayırdığı bütçeyi iki yıl boyunca bu projeye yatırıp gap'ın bitmesini sağlayabilir mi? ya da bırakın kaynak ayırmayı şu anda yaklaşık %75'i tamalanmış gap'tan elde edilen gelirin yarısı bile gap'ı bitirmek için harcansa gap'ın iki yılda bitirilebileceğini bilen akp bunu yapabilir mi? elbette ki hayır! onun yerine ne yapılır peki?

    aman su sıkıntısı var, aman fırat ve dicle'yi özelleştirelim, üzerine baraj kurulsun, hem suyumuz, hem elektriğimiz hem de paramız olsun yalanları atılır. bu yalanlara inanan öküzlerin desteği ile de bu satış yapılır.

    ey akılsız insan, ey akp ve de akp destekçisi dalkavuk zaten o nehirlerin üstünde onlarca baraj var. hepsine toptan gap projesi deniyor. sen o projeyi bitirsene önce. öğretmene veya doktora ayırmadığın bütçe ile diyanet işleri kadrosundaki işe yaramayan 100 küsür bin din adamını besleyene kadar bu projeye kaynak ayırsana. ya da sata sata bitiremiyoruz dediğin kaynaklardan elde ettiğin paranın bir kısmını bu projeye ayırsana. peki ya seçim öncesi dağıtılan o erzaklar, o kömürler gap'ı bitirmek için harcanmış olsa idi o yardıma muhtaç insanların kendi parası ile o kömürü o erzağı alabileceğini görmüyor muyuz? hatta bırakın tüm bunları yukarıda da dediğim gibi gap'ın şu andaki gelirinin bir kısmını gap'ı finanse etmeye ayırsana. bak ne diyor uzmanlar gap bitsin istihdam 3,5 milyon olacak, ülkenin %10'u, tarım arazilerinin %20'si kesintisiz suya kavuşacak, ülkenin %35'lik enerji ihtiyacı karşılanabilecek. yani türkiye kendi ayağı üstüne basabilecek, kendi kendini besleyebilecek, terör sorunu bitecek. ama yooo olmaz. illa satılacak, illa özelleştirme yapılacak... illa bu güç ve kudret yabancıların eline verilecek. o daha iyi. ne de olsa türkiye türklerin yönetemeyeceği kadar önemli bir coğrafyada. hatta gap'ı da satın. belki de bu özelleştirme laflarının altından o çıkacak. 32 milyar dolar yatırım yapılmış yeri 3-5 milyara satsak ooo süper kapanın elinde kalır valla. sonra da kendi elektiğimizi, kendi suyumuzu bize kendi dayattıkları fiyattan, kamu yararına falan bakmadan satıp kar ederler, paralarına para katarlar.

    bakın bugün borsanın %70'i, bankaların %50'si yabancıların elinde. limanlar, orman arazileri, büyük sanayi kuruluşları hepsi onların elinde. bu o kadar büyük bir güç ki "bak sıcak paranın şu kadarını çekerim" diye yapılan bir istikrar bozma tehdidi ile ülkenin iç işlerine karışıyorlar, çok büyük yaptırım güçleri var. senin benim vergim bana yol, su, elektrik olarak dönmüyor yabancıların yemeklerine meze oluyor. bakın büyük şehirler su sıkıntısı çekiyor, klimaları fazla kullanınca elektrikler kesilmeye başlıyor, yollar berbat. yani bırakın ordu, postal, darbe ayaklarını. ülkenin yönetimi bizim elimizde bile değil yahu. neyse şu satış işine geri dönelim. gene devrelerim yanacak yoksa.

    şimdi bir de 49 yıl kiralama lafına değineyim. bu özelleştirmeyi savunan akılsızlar siz biliyor musunuz ki bir barajın ekonomik ömrü 50 yıl olarak hesaplanmaktadır. neden? akarsular içinde taşınan partiküller, organik yapılar baraj gibi durgun bir yere geldiklerinde çökmeye başlarlar ve barajın durumuna, tuttuğu suya ve coğrafi yapıya göre değişen oranlarda barajın içini doldururlar. işte bu dolma süresi yaklaşık olarak 50 yıl kabul edilir. millet barajları sonsuz ve temiz enerji kaynakları sanıyor. aslında o kadar ciddi bir iş ki bu baraj meselesi. öyle yapalım demeyle yapılacak iş değil. 49 yıllığına yap-işlet-devret diye ver adama. adam da yapsın, işletsin sonra da devretsin ama ne devrederse etsin. kafanız çok çalışıyor sizin...

    ayrıca barajların olumlu ve olumsuz yanları hakkında ayrıntılı bir değerlendirme için sizi şuraya alayım. (bkz: baraj/@niketese) hatta lütfen okuyun.

    satışı görebildiniz mi acaba?

    susuz kalma meselesine gelince. onu da yağmur yağmadı ondan susuz kaldık sanıyorlar. hidrolojik döngü şu bu ayrıntılarına girmeyeceğim. ancak şunu diyebilirim ki türkiye genelindeki şebekelerin durumu o kadar kötü ki barajlardan çıkan suların yaklaşık %50'si şebeke kayıpları ve kaçak kullanim olarak akıp gidiyor. evet evet %50'si. yani barajdan çıkan suyun ancak yarısı bizim musluklarımızdan akıyor. kısaca baraj yapıp bu yatırıma milyarlarca dolar para gömene kadar –ki ekolojinin, doğal hayatın da içine edilmesi demektir- elindeki kaynakları daha verimli kullansana, kaçak su kullanımının önüne geçsene. diyanet işlerinin akla hayale gelmeyecek saçma salak fetvalarına kafa yoracağına, onları dinleyeceğine mesela su kullanımı konusunda eğitim programı hazırlasana, insanların bu programlara katılmasını teşvik etsene. aynı şey elektrik için de geçerli. elektrik iletim hatlarındaki kayıp kaçak elektrik falan da derken %30'lara ulaşmış seviyede. kaçak elektrik kullanımı ooo yeme de yanında yat. eee biliyorsunuz barzani ve talabani kardeşlere de bizim ödediğimiz fiyatın üçte birine elektrik satılıyor. daha ne deyim ki ben? sen onu bunu yapma sonra çık nükleer santral de, baraj de. o barajları, santralleri de yabancıya ver ki senin ülkeni daha kolay yönetsinler.

    türkiye işgal altında! uyanın artık. vakti zamanında yukarı mezopotamya denen o bölgede ne büyük savaşlar yaşandığını, fırat ve dicle'nin kontrolünü ele geçirmek için ne çok kan döküldüğünü, pkk'yı besleyenlerin amaçlarından birisinin de türkiye'nin su politikalarını bozmak olduğunu düşünün. ve gelin bugüne bakın. tekrar söylüyorum türkiye işgal altında. kanımızla canımızla aldıklarımız o şavaştığımız adamlara satılıyor. anlayın bunu artık!

    kaynaklar
    http://www.dpt.gov.tr/bgyu/bkp/gap2003.pdf
    http://www.antep.gen.tr/…t_id=36&kat_ad=gap projesi
    http://www.atonet.org.tr/yeni/index.php?p=292&l=1
  • bu satisa - yoksa ozellestirme mi demeliydim- destek verenlerin neredeyse 40 yildir -ki son 4.5 senesi tek basina iktidar olmus guc ve istikrar abidesi akp'ye aittir ve oyle goruluyor ki gelecek 5 senesi de akp'ye ait olacak- gap'in neden bitirilmedigini veya neden en kisa surede bitirilmesi icin caba harcanmadigini aciklamalari gerekmektedir. ancak bu tek basina yeterli olmayacaktir. aciklamalari gereken bir diger konu da hesabi yapilan bu ozelestirmelerin mevcut gap projesini gidisini nasil etkileyecegidir, gap'ın bu satışın neresinde olduğudur. hani bu özelleştirmenin oluşturabileceği cevresel etkileri de sorardim ama bu adamlarin ne kapasitesi ne de dunya gorusleri boyle bir soruya cevap vermeye uygun. hoş diğer sorulara da cevap veremezler ki.

    bir de boyle alakasiz bir sekilde konuyu baska noktalara cekerek dikkat dagitma yontemi vardir ki bu baslik altinda bunun orneklerini de gormek mumkun. firat ve dicle'nin ozellestirilmesi konusunda duyulan ve sayilar ile ortaya konulmus endiselere akli sira buldugu acik ile cevap verdigini sanan gafillere diyecegim sey "en azindan hava atarak verdigin kaynaklari dogru oku, verdigin kaynaklar bile seni yalanliyor haberin yok" olacaktir. bundan sonra denecek sey ise "okudugumuzu anliyor muyuz acaba" olabilir.
  • firat ve dicle nehirleri ozellestirilsin diyenler buyursun asagidaki raporu aciklasin. hatta yigitlerse, mertlerse gap projesinin ab tarafindan nasil baltalandigini, akp'nin de buna nasil canak tuttugunu kabul etsinler. paranoyak olmakla veya komplo teorileri yazmakla sucladiklari bizleri de artık olduğumuz gibi kabul etsinler. zaten doktorlar da kendi haline bırakın demişti. ama gozunuzu acin ulan, bu gercekleri kalin kafaniza sokun be! ama nerde onlarda o yurek, o durustluk, o mertlik...

    ancak raporu okumadan önce özellikle şu yazıya da bakılması iyi olur.
    (bkz: #11090512)

    işte ato'nun raporu buyrun;

    "tbmm gündeminde bulunan kalkınma ajansları, kuruluşu, koordinasyonu ve görevleri hakkındaki kanun tasarısı ile gap idaresi'nin lağvedilerek, yerine kamu kuruluşu niteliğinde olmayan bölge kalkınma ajanslarının kurulması hedefleniyor. ab fonlarından yararlanmak için gap idaresi'nin kapatılarak yerine bölgesel kalkınma ajansı kurulması, gap idaresi'nin 16 yıllık bilgi ve deneyiminin çöpe atılması anlamına gelmesi nedeniyle eleştiriliyor. yeni düzenlemeyle idarenin 300 civarında çalışanı da kamu personeli havuzuna devredilerek, buradan diğer kamu kurumlarına dağıtılacak. gap'ı tanıyan, planlayan ve yürütenler başka kurumlarda görev alacak. böylece gap'ın hafızası yok olacak.

    türkiye genelinde kurulması hedeflenen 26 bölgesel kalkınma ajansı ile güneydoğu anadolu projesi'nin, üç farklı bölgeye ayrılarak ele alınacak olmasının, gap'ın bir bütün olarak bölgesel kalkınma projesi olma niteliğini bozacağı ve bölünme sürecini başlatacağı belirtiliyor.

    tasarıya göre, bölge kalkınma ajanslarının finansmanı bütçe vergi gelirlerinin binde beş oranında ayrılacak ödenek, ab ve diğer uluslar arası fonlardan sağlanacak gelirler, bölgedeki belediyeler ve il özel idarelerinden aktarılacak yüzde oranındaki paylar, ticaret odalarından aktarılacak pay ile ulusal ve uluslar arası kurum ve kuruluşlarca yapılan bağış ve yardımlardan oluşacak. şimdiki haliyle finansman yetersizliğiyle tamamlanamayan projenin yeni düzenlemeyle tamamlanma şansının azalacağı da eleştiriler arasında yer alıyor."

    simdi anlayabildiniz mi firat ve dicle'nin ozellestirilmesi arkasindaki pis oyunlari, kirli iliskileri ve burada icimden gecen kelimelerle ifade edemeyecegim durumu... simdi anladiniz mi neredeyse 40 yildir yapilmayanlarin, bir sekilde gecistirilenlerin unutulup, unutturulup simdi karsimiza ozellestirme sacmaligi ile cikildigini. simdi anladiniz mi gap projesinde yer alan 22 barajin (ki 13'u tamamlanmistir) unutulup baska barajlardan, ozellestirilecek nehirlerden bahsedildigini?

    raporun tamami icin;
    http://www.atonet.org.tr/yeni/index.php?p=292&l=1

    ***

    ekleme: simdi bir de 2010 yilina kadar gap'i bitirecegiz, yilda 3 milyar dolar yatirim yapacagiz diye soz veren akp hukumetinin gap icin sadece 600 milyon dolar civarinda para harcadigini okuyun. bunun ustune bir de bitmemis gap'in suhaliyle bile yilda ortalama 1.1 milyar dolar gelir elde ettigini ogrenin. bakin bakalim ne oluyor?

    http://www.haberlink.com/…ümet_devirdi_ama_bitmedi"
  • konu ile ilgili olması açısından;

    (bkz: sularin kesilmesi/@niketese)

    (bkz: güneydoğu anadolu projesi)
  • parmağın gösterdiği yere değil de parmağa bakanlar aynı şeyi söylememize rağmen alakasız noktalara takılıyor bu özelleştirme konusunda. işte ben söylüyorum ya kesin vardır bir pislik... karşı çıkmak kulp takmak lazım.

    ato'nun raporunda, 1989 yılından beri bölgede görev yapan gap idaresinin tasfiyesini de düzenleyen ve bu hali ile olumsuzluklarına dikkat çekilen kanun tasarısının tam metni için;

    http://turkiye.basbakanlik.gov.tr/…lkinmaajansi.doc

    gene ato raporunda bahsi geçen, 2005 yılındaki kanun tasarısına göre gap'ın nasıl yönetileceği konusundaki "belirsizliği" cümle içinde görmek için sizi şuraya davet edelim;

    http://www.avrupa.info.tr/…e_yapar.html?pageindex=5

    gene ato raporunda geçen ve resmi gazetede yayınlanarak yürülüğe giren ve turkiye'yi 26 adet kalkınma bölgesine bolen duzenlemenin ne anlama geleceği hususunda ise sizi şuraya alalım;

    http://www.ostimgazetesi.com/…group=6&intnewsid=331
    http://www.ekocerceve.com/…?kategori=1&haberid=9704

    işte tüm bunlara bakınca giriş, gelişme ve sonuç içeren çok güzel nur topu gibi bir "özelleştirme" hikayemiz oluyor.

    sonra bir de akp iktidarinin 2010 yilina kadar gap'i yilda ortalama 3 milyar dolar yatirim yapip bitireceginin sozunu verdigini ama bitmemis hidroelektrik santrallerden bile yaklasik 1.1 milyar dolar gelir elde edilmesine rağmen gap'a sadece ve sadece 600 milyon dolar civarinda bir para harcadigini görün. bakalim ne dusuneceksiniz? (eğer düşünebiliyorsanız)

    http://www.haberlink.com/…ümet_devirdi_ama_bitmedi"

    bu arada ato'ya takılıp kalmayın oldu mu canlar. bana da ders oldu bu. ben de bundan sonra ato'lu matolu kaynak vermeyim bari. ne de olsa yazilanlar onemli degil. ato yazmis ya... ha unutmadan diyanet falan da dememek lazım. çünkü o kadar söylenen şey es geçilip bu iki noktadan bik bik edilebiliyor. bu arada ato'nun da, diyanetin de canına turp suyu. sanki tek onlardan bahsettik.

    ***

    ekleme: bir türlü bitmeyen, bitirilemeyen gap projesinin önemi konusunda makina mühendisleri odasinin hazirlamiş olduğu ayrintili bir rapor için:

    http://www.mmo.org.tr/…eri/gap_sanayi_envanteri.htm
  • halkin yarisinin oyunu, yani destegini alarak demokrasi zaferi kazanmis yuceler yucesi hukumetimiz firat ve dicle'yi nasil ozellestirecegine, buradan nasil para kazanacagina kafa yora dursun, yonettikleri ulkenin baskentinde susuz kalan milyonlar salgin hastaliklarla bas basa kalmak uzere. ama ortada ne bir onlem plani, ne de bir acil durum anlayisi var. anca kader diyorlar, allah yagmur yagdirmadi biz ne yapalm diye boyun bukuyorlar. iste bu adamlarin vizyonu, gorusu bu... bu adamlarin sonunda turkiye'yi goturecekleri yer de bu...

    (bkz: melih gokcek/#11095558)

    bu yuce hukumete oy veren ankaralilar da artik rekor kiran borsa, dusen dolar veya yazin ortasinda dagitilan secim rusveti komurler ile falan tedavilerini yaptirirlar. bu arada ne tedavisi canim. allah isterse yasarsiniz, istemezse olursunuz... ne gerek var tedaviye, doktora, hastaneye? gerci hazir baslamisken bu hastalari falan da ozellestirebiliriz. yani soyle birkac bin tanesini ilac firmalarina 49 yilligina falan kiralasak iyi para getirler diye dusunuyorum. hatta bedava bile versek kar.

    (bkz: recep tayyip erdogan/#11096165)
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap