• tam adi mehmet faik okte. 1902 yilinda diyarbakir'da dogmus ve varlik vergisi'nin uygulandigi yillarda istanbul defterdarliginda bulunmus, varlik vergisi ile ilgili butun duzenlemelere, fikrin dogusuna, uygulanisina bizzat tanik olmus. tanik olmak bir yana verginin uygulayicilarindan biri kendisi. daha sonra 1952 yilinda varlik vergisi faciasi isimli kitabi yaziyor kendisi ve uygulamanin nasil bir facia oldugunu anlatiyor. o surec icinde kendisi ile birlikte calisan butun arkadaslarinin o donemi unutmaktan yana oldugunu, cok kotu anilar biraktigini donemin ama kendisinin unutmak yerine ayni hatanin tekrarlanmamasi icin animsanmasi gerektigini dusundugunu bu yuzden de bu kitabi yazdigini soyluyor kitapta. kitap geoffrey cox tarafindan "the tragedy of the turkish capital tax" olarak ingilizceye'de cevrilmis.
    faik okte nasil bir adamdi, neler yasadi, bu kitaba tepkiler nasildi ogrenme sansim olmadi. ama baska kitaplar da yazmis kendisi ve bunlardan biri "daha mesud bir insan". okte 1982 yilinda vefat etmis. cok incelikli bir insamis izlenimi veriyor bana faik okte ve "ne guzel komsumuzdun sen faik abi" diyesim geliyor.
  • varlık vergisi faciası kitabını yazmasının sebebi şudur efendim,zamanın dp iktidarının akıbeti kendisini ürkütmüştür,günah çıkarma ihtiyacı hissetmiştir.ayrıca bir ermeninin vergi nedeniyle elinden çıkarmak zorunda kaldığı evi satın almıştır.yalçın küçük'e göre yahudidir.
  • iddialara göre, defterdarlığı döneminde, ordunun sterilizasyon için kullandığı bir maddenin satışı ihalesine girecek olan bir gayrimüslime, konu ihaleye bir akrabasının da girecek olması nedeniyle göz dağı verdiği ve gayrimüslim tacire ihaleden çekilmesi için baskı yaptığı vaki imiş..

    dahası, mevzubahis gayrimüslim tüccar, ihaleden çekilmeyip ihaleyi de kazandıktan sonra, defterdar ökte, varlık vergisinin kendisine verdiği neredeyse sınırsız yetki ile, binmiş bu tacirin tepesine vurmuş kırbacı vurmuş kırbacı..

    sulandırmadan ifade edecek olursak da, varlık vergisinin hesaplanması usulu tamamiyle öznel karara bırakıldığından ve dönemin istanbul defterdarının yani ökte'nin iki dudağı arasından çıktığından, görevini kötüye kullanma hususunda pek çok vukuatı bulunduğu öne sürülen ökte'nin böyle de bir olay da yaşadığından bahsedilmektedir.

    cümlemi anlayabilen varsa beri gelebilir..
  • roni marguliesten öğrendiğimize göre kendisi hakkındaki bir değerlendirme cümlesi tam olarak şöyle olan memur, varlık vergisi uygulayıcısı, emir kulu: “damarlarındaki kanda bizim kandan bulunsaydı bu kitabını yazmaz ve has türklüğün karşısına böyle iğrenç ve hain sıfatınla çıkmazdın.” kaynak

    (bkz: padişahı kovduk cumhuriyeti kurduk)
  • ruhunu bedenimde hissettiğim büyük üstad maliyeci.
  • kafasına göre görevini suistimal ederek yaptığı suçu ilk kendi afişe edince sorumluluktan kurtulacağını sanmış.

    kendisine varlık vergisinin uygulanmasında mehmet izmen, müslüman ve gayrı müslüman ayrımı teklif edince kabul etmiş. bunun için bir yasa maddesi kaynak gösterememiş, merkezden emir de sunamamıştır.

    bu fecaat yetmemiş gibi, aşkale'ye gönderilecek listeyi, kanunun belirttiği üzere müslüman gayrı müslim farketmeden hazırlanmışken, müslüman yollamam diyerek engellemiş. gayrı müslimlerin malına konduğu yetmemiş gibi onları da çalışma kampına müslümanları layık görmediği şekilde yollamıştır.

    roni marguiles'in bu adamı saraçoğlu'ndan* evla bulması, türkiye'nin nasıl bir deli gömleğine zamanında sokulduğunu ve bunu araştıracak kadar bile umursamaması da kendisinin satılmışlığına örnektir.

    * kendisi de faşisttir ama onu beğenmeyip ırkçıyı övmek de. öeh.
  • bu maliyeci zât-ı muhterem özelinde, dönemi bizzat yaşamış bir diğer maliyeci/bürokrat cahit kayra'nın görüşleri mühimdir. kayra, bilhassa altta linkini verdiğim tarihin arka odası, 14 haziran 2014 tarihli bölümünde varlık vergisi ve uygulayıcıları hakkında değerli bilgiler vermektedir. umarım bir gün varlık vergisi üzerine ideolojik prangalarından kurtulmuş ve mümkün olduğunca objektif bir çalışma ortaya çıkar.

    henüz literatürde sağa sola çekiştirmekten yolunu bulabilen yok gibi.

    tarihin arka odası - cahit kayra / 14 haziran 2014
  • tanım: (bkz: varlık vergisi faciası) kitabının yazarı.
    şu varlık vergisi meselesinde verginin hangi şehirlerden ne oranda ve hangi milletlerden ne oranda toplandığı veriler bile birbirinden o kadar farklı ki -öyle ucube tarihçilerin yazılarından bahsetmiyorum akademik makalelerden bahsediyorum- bir üstteki yazarın sözlerine katılmamak haksız. en kısa zamanda faik beyin kitabını okuyup aydınlanmaya çalışacağım.

    1
    2
    3

    cahit kayra'nın varlık vergisi demecine buradan bakabilirsiniz.
  • siyasi olarak kendini aklamak için yazdığı varlık vergisi faciası isimli kitabı, bu konudaki türkiye karşıtı pek çok olumsuz görüşün (yerli-yabancı) kaynağını oluşturmuştur. kitabında büyük çarpıtmalar vardır. kitabı yazmasının en büyük sebeplerinden biri; bir ermeni kökenli vatandaşın haczedilen evini alması yüzündendir. bedelini ödeyip aldığı söylense bile o dönem istanbul defterdarı olan bir kişinin böyle bir alım yapmasının ardından pek çok dedikodu ortaya çıkarmıştır. bir başka sebep de varlık vergisi ile canı çok yanmış olan sermayedar sınıfın yanaştığı dp iktidara gelirse bu partininin hışmına uğramamak istemesinden dolayıdır. bu sebeplerden dolayı mümkün oldukça savaş dönemi hükümetlerine pek çok ağır suçlamalar yöneltmiştir. belki kendisi yazdığı bu kitabın ileride türkiye karşıtı karalama kampanyalarının ana kaynaklarından olacağını bilemezdi fakat kendi siyasi ikbali için türkiye'ye çok büüyk bir zarar vermiştir.
  • ışık ökte'nin dedesidir.
hesabın var mı? giriş yap