• bir tutam orta çağ müziklerinden, bir tutam da kelt müziklerinden harmanlanarak bestelenmiş, destansı bir orkestra ile perçinlenmiş, aşmış, uçmuş, muhteşem güzellikte bir brunuhville parçası.

    aylardır kulaklarımda grubun black heart'ı vardı, diğer parçalarını da dinleyip keşfetmeyi yeni akıl ettim. ne diye geç keşfetmişsem! aurora albümünde en çok bu parçaya vuruldum, takıldım kaldım resmen!

    bugün aksaray'dan istiklal'e çıkmam gerekti; ne metroda ne de otobüste insanlarla muhatap olmak istedim, taktım kulağıma bu arkadaşı, loop'a aldım, o gazla yürüyerek -ve soğuğu da hiç takmayarak!- kendimi taksim'de buldum. işlerimi halledip dönerken de, otobüsün gecikmesi üzerine -o kadar yürümenin beni kesmediğini de fark ederek- taksim'den eminönü'ne yine bu arkadaşla birlikte yürüdüm. tabii arada the wolf and the moon da eşlik etti bize, ama baktı ki günün parçası zaten seçilmiş, haddini bildi, araya pek girmedi o.*

    bu kadar ayrılamazken, telefon melodim yapsam mı kendisini diye düşünmüyor değilim, lakin forbrydelsen'in hatrı henüz hafiflememiş, bir süre daha onun müziği kalsın bakalım...
hesabın var mı? giriş yap