• rock the nations 2004 festivali kapsamında, 2 temmuz'da ülkemizde de konser verecek olan isveçli harika grup amon amarth'ın, sonbaharda çıkacak olan 6. stüdyo albümü.
  • şimdilik sekiz parça tamamlanmış ve bitmiş
    ve sanıyorum albüm, üç adet tanrıçayla*** ilgili (ki bunlar norn oluyor) lirikler barındıracak.

    neyse artık bekleyecez görecez.
  • tracklist şu şekildedir:

    1. an ancient sign of coming storm
    2. where death seems to dwell
    3. the fate of norns
    4. pursuit of vikings
    5. the valkyries ride
    6. beheading of a king
    7. arson.
    8. once sealed in blood
  • forumlarda konuşulanlara göre, eski amon amarth albümlerinden gerçekten de çok uzak bir albüm olmuş bu albüm.
    merakla bekliyoruz, dayanamayıp promosunu çekiyoruz hatta du bakalım.
  • her ne kadar bildik amon amarth soundu kendini hissettirse de, insanda oturup bi dinleme isteği dahi uyandırmayacak derecede ağır? (tanımlayamıyorum!) bir albüm olmuş fate of norns. hayır seviyoruz, takip de ediyoruz allahsızlar insan bi tane olsun across the rainbow bridge tadında bir şey yapar.. en basitinden* örnek veriyorum yani, avenger, god, his son and holy whore, bloodsheed ya da north sea storm falan demiyorum.. hatta dikkat ederseniz konseptti, hikayeydi, ancak böylesi uygun olurdu gibi detaylara hiç hiç girmiyorum..

    çık, ı-ıh.. olmamış.. kaldıramayacağım kadar çok hüzünlü

    sadece an ancient sign of coming storm, the fate of norns, pursuit of vikings ve where death seems to dwell ilgimi çekmeyi başarabildi*.

    (ya da sevdim ama uyuzum, ondan "ı-ıh", ondan "olmamış")
  • ilginçtir felaket hoşlandığım bir albüm oldu ki versus the world'üde çok severim ama bana gayet oturaklı gayet hoş bir albüm gibi geldi sanırım rock the nationsdaki süper performanslarıda kafamda artı not olarak kaldı. fevkalade bu herifler vesselam zevkle dinliyoruz...
  • vasatı gecemeyen amon amarth albumu. adamlar o kadar agır tempolu bir album yapmışlar ki bir sonraki albumde ballad olursa hiç şaşırmam.
    albumde yine de bilindik amon amarth melodileri çokça var ve johann hegg yine super soylemiş.
  • bugün indirdiğimden beri dinlemekten bıkmadığım son amon amarth albümüdür diğer albümlere göre çok daha ağır tempoda olsa da vokal, melodiler çok güzel oturmuş ve gayet güzel bi albüm ortaya çıkmış. tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz
  • eski amon amarth'tan biraz farklı, ama bu biraz değişik haliyle bile bence gayet güzel bir albüm. özellikle ilk yarısının hepsi, ikinci yarısının da the beheading of a king kısmı çok çok güzel. dinlenmeli.
  • albümde yer alan arson ve once sealed in blood parçaları bir savaşçının hikayesini anlatır. sözlerini okursunuz zaten de, ben yine de hikayeyi anlatmak isterim.

    ---arson---
    viking olduğunu bildiğimiz sayısı 50'den az olan bir grup insan vardır bir yerde(köy diyeceğim). bir gün burası günün ilk ışıklarıyla gelen 50 adamın saldırısına uğrar(kimdirler bilmiyoruz). adamlar tamamen zırhlarla kaplıdırlar*. bu elli kişinin geldiği görülünce borular çalınır, köyün savaşçıları gelenlerle arazide çarpışmak üzere ayrılırlar köyden. saldıranlar sayıca üstün durumdadırlar ama yine de köyün savaşçıları cesurca çarpışır, durum iyice berbat bir hal alır. kaçmak zorunda kalan köyün askerleri köye dönüp evlerine sığınırlar.
    düşmanlar evlere de saldırırlar, ama viking'ler mızraklar ve oklarla onları dışarıda tutmayı başarır. sonbahar güneşi doğarken köylüler(köyün askerleri yerine kullanıyorum) istilacıları tek tek indirmektedir.
    iki tarafta da yirmi kadar kayıp varken, içeridekiler bir yanık kokusu alırlar. dışarıdan kahkaha sesleri gelmektedir ve içeridekilere sövmektedir istilacı tayfası.
    olan şey bellidir, istilacılar içeridekileri çıkarmak için evleri ateşe vermektedirler. içeride sadece beş kişi hayatta kalabilmiştir ve onların da zamanı gitgide azalmaktadır.
    alevler etrafı sarar, çatı ufalanmakta, duvarlar alev alev yanmaktadır. ev kuşatma altındadır ve kaçacak hiçbir yer yoktur.
    içeride kalanlar ölmek üzereyken bir ant içerler, eğer biri kurtulabilirse intikam alacaktır. kanlarıyla yemin ederler.
    sonra birdenbire çatı çöker, alevlerin içinden dışarıya çıkan bir yol ortaya çıkar. bu hikayenin anlatıcısının dışarı ilk çıkması kararlaştırılır. savaşçı dışarı çıkar, istilacılar gitmiştir bile. tam o anda evin duvarları çöker, diğerleri(ki anlatıcının en iyi arkadaşı da dahil) içeride mahsur kalarak can verirler. sadece anlatıcımız hayatta kalabilmiştir, intikam alınabilecektir.
    ---once sealed in blood---
    5 yıl sonra, kahramanız arkadaşlarının yanarak öldüğü o yere geri döner. beş yıl boyunca nefreti katlanmıştır kahramanımızın, dönüşü için hazırlanırken intikam planları yapmıştır. nefreti onu hayata bağlayan tek şey olmuştur.
    o gün yaşananların hikayesi abartılarla anlatılagelmiştir o güne kadar. onları neyin beklediğini bilmeden dikkatsizce konuşmaktadır o gün istilacılardan sağ kalan 30 kişi. kahramanımız dinlenmeden, yorulmadan hepsini öldürecektir. o gün kanla içilen o antın gereği yapılacaktır. kadim tanrılara söz vermiştir kahramanımız, arkadaşlarının intikamı alınacaktır.
    ve işte o anda, kahramanımız sağanağın altında bir yolun üzerinde beklemektedir. kahramanımızın sonsuz gazabına uğrayacak, acının anlamını öğrenecek bir savaşçı atıyla gelmektedir kahramanımıza doğru. olayı abarta abarta anlatan o savaşçı, kahramanımızın ilk kurbanı olacaktır, kahramanımızın arkadaşlarının öldüğü o felaket gününde yaptıklarından pişman olacaktır.
    kahramanımızın elinde kılıcıyla yolunu keser savaşçının. savaşçı kahramanımızın gözlerine bakar, o affetmeyen ruhu görür. kurtuluşu olmadığını anlar, gözlerinden yaşlar gelir. ağlamak fayda etmez ve ölümü tadar.
    o gün oradan sağ ayrılan 30 kişiden biri intikamı tatmıştır böylece, 29'u kalmıştır. kahramanımız hepsini avlayacak ve vicdan azabı duymayacaktır.
hesabın var mı? giriş yap