fawn

• tom waitsin alice albumunun enstrumantal kapanis parcasi.
• soğuk bi kış gününde üzerinde sarman bi kediyle salıncaklı sandalyede sallanırken dinlenilesi tom waits şarkısı
• ing. geyik yavrusu veya özellikle alageyik yavrusu, lakin tom waits'in kısa ama son derece acıklı enstrümantal parçasının ismi olması hasebiyle bu parçaya has ceylan şeklinde çevirmek istediğim sözcük.
• sarımsı kahverengi anlamında ingilizce sıfat. (açık kahve)
• ing. to fawn. köpekleşmek, (geyik falan iseniz) doğurmak, yavrulamak, bir de tabasbus etmek which is also known as dalkavukluk.
• yağmur damlaları pencereden yavaşça indiğinde, buz gibi bir hava da bir kadeh viskiye bir buz daha eklemekten çekinmeyerek, kışın uğultusuna eşlik edip biraz daha üşümek.geceyi sonbahardan kalma bir kahverengiye boyayıp, alice`i de yanına alarak başıboş sokaklarda zaman kavramından uzak bir şekilde gezinmek.
  ve sokak lambasının altındaki seremoniye eşlik edecek olan kişi de tabi ki tom waits.
• ing. dalkavukluk etmek, yaltaklanmak.
• geyik yapmak gibi olacak ama phone, thorn, zone, son, soğan ve hatta seven bile olur yani.
• solisti ida no davulcusu nat walker olan grup. ilk single'ı 2022'de yayınlanmıştır. (bkz: glass candy)
• fight
  flight
  freeze
  fawn
  
  denen: savas, kac, don, pazarlik et olarak cevirilebilecek "hayatta kalma" enerjilerinden biridir. trafikte kavga ciktiginda bircok insan farkli tepki verir: kimi kavga eder yani savasir... kimi gormezden gelir, uzaklasir yani kacar... kimi tepki veremez, donar... kimi de insanlari yatistirmaya, sakinlestirmeye calisir. pazarlik ederek sorunun ustesinden gelmeye calisir. bahsedilen "fawn" hali tam da budur, guvende hissetmek icin baskalarini memnun etmeye calismak.