*

  • josephine donovan'ın 1992'de tamamladığı, türkiye'deyse ilk baskısı 1997'de iletişim tarafından yapılan kitap.

    feminist eleştiri ve paralel olarak elbette ki feminist hareketin gelişim sürecinin işe yarar bir kategorizasyonuna gidilmiş kitapta:
    birinci dalga: aydınlanmacı liberal feminizm ve kültürel feminizm, mathilda joslyn gage'ler, wollstonecraft'lar, sarah m. grimke'ler ve charlotte perkins gilman'lar, margaret fuller'lar... e tabi ki virginia woolf'lar..
    ikinci dalga: 60'lardan sonra şekillenen radikal feminzm, düşüncenin bu arada varoluşçulukla ya da froudculukla vesaire ilintilendirilmesi ve dolayısıyla: simone de beauvoir'ler, lacan'a karşı çıkan fransız feministler ohoooh....
    son bölüm de 80ler ve ötesi. işe yarar bi kitap.
  • çevirmenleri için (bkz: aksu bora) (bkz: meltem ağduk gevrek) (bkz: fevziye sayılan)
  • "kadınlar kendi tarihlerini öğrenip yeni kuşaklara öğretmedikçe, köleliğin eski örüntülerinin tuzağına düşecekler ve güçlükle kazanılmış özgürlükleri yitireceklerdir. bu tarihin önemli bir bölümü, yüzyıllar boyunca geliştirilmiş feminist kuramdır. kadınlar kuramın bilgisine sahip olmadıkça cahil kalacaklardır."
  • feminist teoriye giriş için başlangıç niteliğinde sayılabilecek bir kitap. feminizmin düşünce tarzına ve gelişimine dair bir ufuk açmak açısından önemli ve yararlı. tam olarak didaktik bir eser olduğunu ise iddia edemeyeceğim. gene de şiddetle okunmasını tavsiye edebilirim.
  • yeni baskısı çıkmış sanırım, geçen gün aksu bora öyle ilan ettiydi. yeni yeni, temiz temiz. alın okuyun, nolur lan.
  • neden bu kitap 27 lira,hayır bi öğrenci hocasının önerisiyle alın okuyun dediği bu kitabın korsanını filan bi yerlerde zaten bulamaz orijinalini de alamaz diye mi düşündünüz?
  • günün sorusu.kaç feminist kadın buna dikkat etti,hadi söyleyin bakalım smile ifade simgesi feminist teoriye bir katkımız olsun bari.

    "hiç ihtiyar kadınların,ömürlerinde bir kere sevmiş olmanın gururuyla gözlerinin nasıl parladığına dikkat ettiniz mi?bütün bir harabî içinde gülen bu yıldızların acaip ışığını bir defa olsun yaşayanlar,ıztıraplarının tesellisini bulurlar;ve o zaman kendi içimizdeki ateşin,ruha bir kere geçtikten sonra ebediyet boyunca orada sönmeyeceğini anlarlar. "(ahmet hamdi bey)
  • bu teori erkeğe değil ataerkil düzene karşıdır .
    ataerkil toplumsal düzen : erkek otoritesinin üstün kılındığı eril tahakkümün meşru kılındığı toplumsal örgütlenme sistemidir .
    ataerkillik namus kavramı üzerinden kadına ;
    erkeklik rolü üzerinden de erkeğe zulmeder .
    cinsiyet , erkek ve kadın arasındaki doğal ve biyolojik farklılıklara ,
    toplumsal cinsiyet ise ; içinde yaşanılan topluma bağlı olarak kadınlık ve erkeklik rolleri üzerinden ayrımcılıklara işaret eder .
    bu teorinin önemi ; kadını ikincil beden olarak kurgulayan toplumsal süreci sorunsallaştırmaktır .
    ataerkillik rasyonalite , kontrol ,sağlamlık , girişkenlik gibi olumlu özellikleri erkeğe atfeder . hastalık , kontrol eksikliği , bağımlılık gibi olumsuz özellikleri kadına yükler ve kadını metalaştırıp eksik bir insan olarak inşa eder .
hesabın var mı? giriş yap