• bugün kapımıza bir anketör bayanın dayanmasıyla yaşanan korku dolu anlardır!

    annem açtı kapıyı bişiler konuşuyorlar, ben içerde bilgisayar başında konuşulanların yarısını duyuyorum, yarısını duymuyorum...

    sanırım kız annemin referandumdaki fikrini aldıktan sonra evde başka biri olup olmadığını sormuş. annem de benim oy kararımı kafasından sallamamak için yanıma geldi ve anket yapıldığını benim ne oy vereceğimi sordu.

    ulen cevaben "ben cevabımı sandıkta verecem" demek geldi içimden ama dedim yazık anketör kıza benim için de "hayır" kısmına bi tik koyuversin..

    söyledim anneme, annem de kapıda bekleyen anketör kıza...

    annahhh!!!... kız demez mi "adı ne?" diye oradam adımın geçtiğini ve bir kağıda yazıldığını anladığımda artık çok geçti. kız gitmişti!

    anneme patladım niye isim veriyon diye. bak ben sınavlara girecem ilerde memur olacam ya fişlenirsem?... (ühüüü...)
    sanırım anneme damardan girmiş olmalıyım ki annem bi hışımla kızın arkasından çıktı...
    allahtan 8. kattayız kız diğer kapıları dolaşana kadar annem yakalamış, sildirmiş...

    lan kız sildim diye ya aklında tutup yine yazdıysa adımı bu herif hayırcı diye?? paronoya yaptım la!?

    ayrıca:
    (bkz: sözlükçülerin referandum için kullanacakları oy)
  • dava adamlarının egosunun cok oldugu ve sistem/rejim degisikliklerinin yasanacagi ulkelerde olur boyle korkular. kimi kanlı mı kansız mı olacak diye oncesinde sorar, kimi bişeyleri (demokrasi) araç olarak kullanacagini beyan eder. ya da sartların olgunlasmasini bekler. olmadi der ki, “biz ustun ırkız”.

    ama sonuc hep aynidir. ayristirma, fisleme, sartlarin elverdigi olcude iskence.

    olabildigince apolitik bir insan olmama hatta işimi tüm duygularımdan sıyrılıp da karar aldığım zamanlarda daha başarılı icra etmeme, hayatımda hic bir olaya karışmamama, tek bir kuruma borç takmamama, vergimi kuruşu kuruşu ödememe rağmen iliklerime kadar hissettigim acaba beni de fişliyolarmıdır ulan diye düşünüp sinirlerimi bozan korkudur. evime gazete girmez, televizyonum yok, siyaseti bilirim sonrasındaki fikir dalasmalarini da; lakin uzak dururum ve bulaşmam, bi telefon bi de internet var beni dunyaya baglayan onlari da ortalama bir insan kadar kullanirim. fakat etrafimdan duyduklarim, is munasebetiyle gozlemledigim seylerin tesiri ne kadar az da olsa bu allahin belasi korku yuzunden severek ve isteyerek dondugum istanbuldan, turkiye’den defolup git insan gibi yasa kurtul diye dusuncelere sevk eden ustume ustume gelen korku.

    ben bu korkuyu yasiyosam, gazeteci ne yapsin, politik gorusu olan ne yapsin diye dusunmuyo degilim. kafayi yer ulan insan.

    evet evet, bana da eminim ki defol git diyenleriniz vardır, ona eyvallah.
    ama ben kendimi kurtarmısım, hakkaten beklentim yok hicbiseyden, dunya yıkılsa umrumda olmaz o derece. ama bu ayristirmayla gudulen kitleler padisah olmaya gerek bile duymadan gun gelir biseyleri vacip ilan edip kardeslerinin kanında bogulursa yine siz aglarsınız, nerde yanlıs yaptik lan dersiniz. dersiniz de is isten gecmis olur.
    dusundum de belki de olmaz ya, ayni dogmalarinizin katmerlisiyle cocuk tecavuzcusunu salar evlenme yasini 12’ye ceker, kadınlar gununde de “yeeaa cok abartiyisünüzz yeeaaa” dersiniz. olur biter dimi ?
  • kütüphaneden istediğim kitabı aldırmayan korku. bir sürü sınava ve mülakata gireceğim şu günlerde kütüphanede bir kitap seçtim, sonra 5 saniye düşündükten sonra yerine bıraktım, sınavlar bir geçsin hele sonra okurum dedim.
  • bende olmayan korkudur. fişlesinler olum ben zaten iyi biriyim bir suç işlemiyorum ki.
  • korku olmadığından başımızdan eksik olmuyor bazı şeyler.
hesabın var mı? giriş yap