*

  • siddetli kas agrilari,uyku bozuklugu,yorgunluk,endise ve depresyon gibi semptomlarla ortaya cikan bir hastalık..cogunlukla 20-40 yas arasinda ortaya cikan bu hastaligin kadinlarda gorulme sikligi erkeklere oranla 7 kat daha fazla..uzun sureli stres,fiziki ve/veya psikolojik travma durumlarindan sonra ortaya cikabilen hastaligin kesin sebebi bilinmedigi gibi herkes icin gecerli bir tedavisi de bulunmamakta.hayati cekilmez kilabilen bu rahatsizlikda kimi hastalarin cesitli agri kesiciler,masaj,hafif egzersizler,hipnoz,akupunktur,antidepresanlar ile kismi rahatlama saglayabildikleri olabiliyor.hastalik ilginc bir sekilde,daha cok caliskan,baskalarinin yardimina kosmaktan hoslanan,kendi sikintilari konusunda etrafa dert yanmaktan kacinan insanlarda ortaya cikiyor.
  • (bkz: fibromyalgia)
  • omzumda oldugunu ogrendigim kulunc.kutur kutur bir ses cikarttiriyor ve agri da yapiyor,stres'in yanisira kola cok yuklenilince,cok agirlik tasininca ve yeterli hareket yapilmazsa olusuyormus.kafaya da takiyor insan.
  • prof. dr. osman muftuogluna gore belirti ve bulgulari:

    -gucsuzluk, bitkinlik, enerjisizlik
    -geceleri cok sik uyanmak, cok erken veya cok gec uyumak
    -sabah yorgunlugu ve tutuklugu(yatakdan dayak yemis gibi kalkmak)
    -uyusma, karincalanma ve kecelenme
    -kas ve kemikleride uzun sureli siddetli agrilar(ozellikle boyun, omuz, sirt, bel kalca ve dizlerde)
    -kabizlik, gaz, bagirsak spazmlari, siskinlik
    -depresyon ve bunalti hali
    -basagrisi
  • ilaçların geçici rahatlamalar sapladığı ama kesin bir çözüm için hastanın en az 1 yıl düzenli olarak egzersiz yapmasını gerektiren hastalık. çoğu hasta da bu iradeyi koyamadığı için hastalık hiç bir zaman geçmez, ağrılar dönem dönem azalır, dönem dönem artar. klimalı ortamlardan özellikle uzak durmak gerekir, omuz ve boyun bölgesi her daim sıcak tutulmalıdır.
  • 2 senedir canıma okumuştur. en sonunda problemlerimden fırsat bulup fizik tedaviye başladım. 7 seans devam ettim. bugün doktor kontrolüm vardı. inatçı, düğüm halindeki kaslarıma 4 adet (boyun bölgeme) iğne yaptı ve psikiyatriste yönlendirdi. sonuç: iğneden 2 saat sonra ağrılar inanılmaz arttı. umarım uzun vadede iyi gelir.

    not: bu konuyla ilgilenen konsültasyon-liyezon psikiyatrisi diye bir bölüm varmış. bence araştırın

    sabaha karşı gelen edit: bana yaptığı iğneyi doktora yapmak istiyorum. enjektörü kapıp allah allah nidalarıyla nereye denk gelirse saldırmak istiyorum. ağrıdan uyuyamadım. burada sabahlıyorum sırtıma -kısmen- bağlanmış buz paketlerimle. düşmek üzereler zaten
  • ağrılardan kurtaracağız, bünyeyi yumuşatacağız derken yükledikleri ilaçlarla mideyi delen hastalıkmış. ben bugün bunu gördüm. (bi de -afedersin- ebeminkini gördüm ama detaya girmek istmiyorum.) insanı bu hallere düşürenler utansın der, acil şifalar dilerim.
  • yumuşak doku romatizması.

    şahsen, geceleri bacağıma giren kramplar, ayaklarımın inanılmaz derecede şişmesi, dinmeyen bel ve sırt ağrıları, kollarımda ve bacaklarımda oluşan karıncalanmalar ve nihayetinde dün bir bacakta yaşadığım masif derecede his kaybı şikayetleriyle gittim doktora.

    derdimi anlatmamın akabinde, doktor, vücudumun 18 noktasına basınç uyguladı ve ne hikmetse bunlar tam da ağrıların merkeziydi. bunlar;
    -ensenin iki yanı,
    -omzumuzun kürek kemikleriyle birleştiği yerde dört nokta,
    -kalçanın iki üst yanı,
    -kalçanın iki alt yanı,
    -boynun iki tarafı,
    -boynun alt iki tarafı,
    -dirsek içleri
    ve
    -diz kapakları

    muayenenin sonunda, rahatsızlığın adı kondu, ilaçlar verildi ve bir senelik fizik tedaviye başlamam uygun görüldü. sektirmesiz, allah'ın her günü! egzersiz, büyük ehemmiyet taşıyormuş bu hastalığın tedavisinde. ilaç olarak ise sirdalud, dikloron ve uyku hapı ve sakinleştirici olarak seroquel verildi. doktorla kapsamlıca konuşunca, benim ilişkilendirmediğim şikayetlerimin de bu hastalığın sonucu olduğunu anladım. yazıyorum ki bilinsin.

    uykunuzu alacak kadar uzun uyuduğunuz halde kesinlikle dinlenmiş hissetmiyorsanız, her sabah yataktan dayak yemiş gibi kalkıyorsanız, sizi yoracak bir iş yapmadığınız halde hep bitkinseniz, daha çok boyun, sırt ve bel bölgesinde yaygın bir ağrıdan şikayetçiyseniz, uyku düzeniniz bozuksa, gün içinde feci şekilde uyku bastırıyor, akşam üzeri geçiyor, gün dönümünde yine geliyor ama geceleri baykuş kesiliyorsanız, geceleri sık uyandığınız halde uykuya çok kolay dalabiliyorsanız, uykuda istemsiz kol-bacak hareketleri yapıyorsanız, uyurken elinizi, parmağınızı filan kaldırıyorsanız, (bunu kendiniz bilemezsiniz tabii, beraber uyuduğunuz biri varsa, o görmüş ve sabahında size "nihoho napıyodun lan öyle" demişse bilebilirsiniz ancak) gün içinde vücudunuz aşırı derecede çay ve kahveye ihtiyaç duyuyorsa, migren ağrılarınız sıklaştıysa, adet döneminiz aşırı sancılı ve uzun geçiyorsa, sindirim sorunlarınız, şişkinliğiniz, sürekli gazınız varsa*, el ve ayak içleriniz hep sıcaksa, konsantrasyon eksikliği ve unutkanlıktan mustaripseniz, çok kolay depresif bir ruh haline bürünebiliyorsanız mutlaka bir doktora görünün. bulgular çoğumuzda görülebilen şeyler olsa da tedbirde yarar var.

    tedavi;
    ağrılarınızın dinmesi ve uykunuzun düzene binmesi için ilaç tedavisiyle başlanıyor. kasların rahatlaması ve çözülmesi adına fizik tedavi ve düzenli egzersiz. kolay gelsin.
  • yöntem olarak neuroterapi, egzersiz olarak da pilatesin iyi geldigi söyleniyor. lakin biri para digeri de istikrar istiyor. diyelim ki yillarca egzersiz yaptim, stresten uzak kaldim, bana söylenen herseyi yerine getirdim. o vakit bende fibromiyaljiyle baglantili gelişen minimum otuz üç adet şikayetin normale dönme şansı ne kadar ben onu merak ediyorum.
  • tembelliğimin tembellik olmadığını, salaklığımın salaklık olmadığını, gece yaşayıp gündüz uyumamın vampirliğe eğilimlilik olmadığını, hafıza kayıplarımın balık hayvanlığıyla bir ilgisi bulunmadığını bana öğreten hastalıktır. zira insanı paçavraya çeviren bir yorgunluk her daim yakasındadır; algı bozukluğu had safhadadır kişi kendisini salak sanmakta çok haklıdır; geceleyin enerji açığa çıkar zihin çalışır ve gündüz bu hiç mümkün olmaz; arkasını döndüğünde annesinin, yavrusunun yeryüzünde var olduklarını bile unutacak derecede hafızası zayıftır. işte böyledir. insan bunları öğrenince, hastalığına üzülemez kendisine saygısını kaybettiren yoksunlukların hastalıktan kaynaklandığına sevinir. halbuki kendisi normaldir, ne güzeldir.
hesabın var mı? giriş yap