• ing. mecazi olarak/anlamda. örnek:

    - he kicks the bad guy's butt, figuratively of course..

    (bkz: figurative)
  • süslü ve mecazi bir şekilde. örnek verirsek;

    -dude, i literally had smoke coming out of my ears!

    -really? don't you mean you figuratively had smoke coming out of your ears, or did you really have smoke leaking out of your earholes?

    ukteyi veren: gri gandi
  • soylenen seyi mecazi anlamda kullandigini ifade etmek icin, ayni cumle icinde kullanilan belirtec.
  • sadece "metaforik olarak" demek değildir. figuratively, metafor da içermekle beraber bundan daha geniş bir anlama sahip. yani, her metaphorically aynı zamanda figuratively olsa da her figuratively, metaphorically değildir. örneğin, bir abartı da figurative idir. basit bir örnek: "köpekten o kadar korktum ki hiç durmadan 50 kilometre koşabilirdim." burada metafor yok, abartı var ve bu bir figurative language örneği.
    figurative language; abartı, benzetme, türlü kelime oyunları, cinas, kişileştirme, metafor vs. bunların tamamını içerir.

    figurative, literal'ın tam tersidir.
hesabın var mı? giriş yap