• dünyevi işlerde kavli duadan daha önemli olduğunu düşündüğüm duadır.

    aslında, özü itibariyle, dua değildir; çünkü fiiili dua, yapmaya, başarmaya çalıştığımız işin tamamlanması için gerekli olan kurallara (çalışmak, incelemek, araştırmak, tefekkür etmek, gayret göstermek vs.) uymanın ismidir.

    mesela, sınavı olan bir öğrenci için fiili dua, o sınava çalışmaktır. bu "çalışma" hakkını vererek olması gerekendir. kitabı son gece açmaktan ziyade planlı çalışmanın ünvanıdır fiili dua. böyle bir çalışmaya girmemiş bir öğrenci ne kadar uğraşırsa uğraşsa, sabahlara kadar dua da etse, çok büyük ihtimalle sınavını geçemez.

    keza olimpiyat oyunlarında madalya takmak isteyen bir sporcu binlerce saat süren bir çalışma temposuna giriyor. ve ancak çok çalışanlar (bir de yetenekleri varsa) madalya şansını elde ediyor. herkesin çok çalıştığı bir ortamda ise "çok çok çalışanlar" madalyaya uzanıyor.

    müslümanların en büyük problemlerinin başında fiili dua eksikliği, kaba tabirle tembellik, geliyor. bu tembelliğin üzerine edilen kavli dualar ise elbette kabul görmüyor.

    dünya, kendi kurallarına uyulması gereken bir mekandır ve fiili dua kavramı bundan azade değildir.
  • fiili dua da adından anlaşıldığı gibi bir duadır. sözle değil fiille yapılan. sebeplere uymak anlamına geliyor kabaca.

    burda kısaca sebep'ten bahsetmek de gerekebilir. sebep'in islami terminolojide allah'ın kanunu diyebileceğimiz bir anlamı var. allah'ın belli sonuçları belli olaylara bağlı olarak yaratması diyebiliriz belki. bunlar sürekli aynı şekilde tekrarlandığı için kanun, adet gibi isimlerle anıyoruz.

    doğa kanunları denen kanunlar islami itikada göre basit sebeplerdir. kendi başlarına bir şey ifade etmezler bir güçleri yoktur. işte bahsettiğimiz bu kanunlara uymak fiiilen allah'tan o sebebe bağlı sonucu yaratmasını talep etmek anlamına geliyor.

    (bkz: müsebbibu'l-esbab)
hesabın var mı? giriş yap