*

  • onune gecen her sarttan kendine cikar saglamaya calisan insan. oportunist
  • sokak alemleri diyarının en murahhas üyelerinden nam-ı değer lakabı "çamur at iz kalsa da olur kalmasa da olur" tayyibin vazgeçilmez abisi.
  • kapitalizmin özene bezene yetiştirip gururla sunduğu birey modeli.
  • bunun futboldaki karşılığı da beleşçidir...
  • insanların kötü zamanlarında arkadaşmışçasına, dostmuşçasına, sevgiliymişçesine, severmişçesine, özlermişçesine, boşlukta uzanan dalmışçasına hayatınıza girip, canı istediğinde açıklamasız hatta kıytırık bir bahane dahi uydurmadan çıkıp giden insan(?!) türü... kendi boşluklarına katarak, kendi pisliklerine bulaştırarak sizi, o boşluktan, pislikten elini kolunu sallayarak çıkar ardına dönüp bakmaz bile.. kandırılmışlık, kullanılmışlık hissini bir yana bırakın öfke duyarsınız, o pislikte debelenir durursunuz..
  • en nefret edilesi insan güruhu, sürekli kafasından planlar kimsenin de düşündüklerini anlamadığını sanan uyanık insan modeli, bütün plan ve programlarının götünde patlamasını dilediğim insan, üçkağıtçı, benmerkezci.
  • hayatımda iki tür fırsatçı gözlemleyebildim.

    birincisi uyanıklardı. onlar hayatta önüne çıkan fırsatları değerlendirebilen, gözü açık insanlardı.

    ikincisi artıkçılardı. onlar hayatı sırtlan gibi yaşayanlar ve çemberinin içinde olduğu insanların ellerindekileri bir gün tırtıklayabilmek için yaşayan insanlardı.

    ben birinci gruba dahil ettim kendimi, şimdi bakınca. o yüzden birinci gruptakiler, eğer çıkarları benimle aynı doğrultuda olursa benim doğal düşmanlarım fakat saygı duyduğum insanlar olurlar.

    ikinci gruptakilerse, son senelerde farkında olmadan hayatıma dahil ettiğim bir çok insan oldu. bu gruptaki insanların, çıkarları değil açlıkları vardı. ne doğal düşmanım ne de arkadaşım olabilirlerdi.

    ayrımı iyi yapın. bu bir itiraf değil, tespittir. bir kez masaya oturduğunuz, belki de bir daha görmeyeceğiniz bir insanı bile iyi ayırın. bu bir itiraf değil, tespittir.
  • bon jovi'nin pek meşhur always şarkısındaki ressam eleman olur kendisi. esas kız aldatılmıştır, üzgündür, bir kapı eşiğinde ağlamaktadır. eleman bunu alır evine götürür, "bu güzelliğin resmini yapmalıyım kuzum" modunda başlar, gerisi zaten bildik senaryo...

    ilk gençliğimden beri sinirim var bu fırsatçı elemana ya, bu vesileyle ifşa etmiş oldum.. başka tanım aramaya gerek yoktur, budur..
  • a haber'in hafiye gibi peşinde olduğu, dikkatleri dağıtmak için krizin sorumlusuymuş gibi göstermeye çalıştığı kim olduğu belli olmayan bir anonim anti-kahraman, adeta bir maskeli vendetta. o içimizden biri, sen ben o, ama asla hükümet değil. fırsatçı bir tür üst-akıl bir tür dış güç. akışkan bişey, postmodernlik gibi tanımlanamaz, sabitlenemez, değişken akışkan bir yapı. her an herşeyin sorumlusu olabilir aslında, biz farkına geç varıyoruz.
    kah ekmeğin gramajını düşürüyor, kah bebek bezini üç katına sattırıyor, kah ürünlerin üzerine pahalı etiket zımbalıyor. ismi cismi belirsiz bir çakma leviathan, ama zabıta her yerde bunlara ceza kese kese garibim halkını koruyor. halk değil pardon ya millet o millet. fırsatçıya karşı vampire sarımsak tutar gibi koçan koçan ceza makbuzu tualım.
    fırsatçı zinhar kriz olduğundan, dolar yükseldiğinden değil sapkın olduğundan fiyatları yükseltip halkı pardon milleti kazkallamaktan zevk alıyor. evde gizli gizli hesap yapıyor.
    işte bu fırsatçılardan bizi kim koruyor dersiniz? tabi ki upuzun adamlar. mağdur kim dersiniz? mağdur en uzun adam, çünkü o hep mağdur ve mazlum.
  • fırsatçı..
    fırsatın erdem, kurnazlığın emek olduğunu sanan, insani duygularını, beleşçiliğe peşkeş çekmiş insandır. fırsatın elden gittiğini anladığı zaman, o anda söylediklerini bile inkar edebilecek, tam tersini savunmaya başlayabilecek kadar, haysiyet yoksunluğuna sahiptir. her şarttan kendisine fırsat sağlamayı şiar edinmiş, kafasında sürekli kimselerin anlamadığını sandığı, sinsi planlar üreten, çoğu kez bu rezilliğini dışarı vuran ve genellikle çevresindeki insanların çok iyi tanıdığı, maddiyatı bol bir zavallıdır. işi bitince, hiç bir şey olmamışcasına, elini kolunu sallayarak çekip gidecek kadar, yüzsüz ve üç kağıtçıdır.
    fırsatçının tek dostu var, oda kolladığı fırsattır. fırsatı değerlendirmek adına, silip atamayacağı (onur, erdem vb. ) hiç şey yoktur. bu sebepledir ki, pek dostu olmaz. olanlar da kendisi gibi fırsatçılar dır. bu yüzden, lokmanızı paylaştığınız insanları, (anne-baba'yı hariç tutuyorum) iyi seçmeniz gerekir. son lokmanız bittiğinde, yanınızda olup olmayacağını anlamız gerekir.
hesabın var mı? giriş yap