• carl orff'un carmina burana adlı -herkesin mutlaka bildiği- eserinde fortuna, imperatrix mundi kısmında o fortuna'nın hemen ardından gelen bölüm. en kısa haliyle altta kaldin diye uzulme uste ciktin diye sevinme ile açıklanabilecek temalı bir metni vardır ki, fortuna'dan yani kader'den bahseder, "bir zamanlar lord idim, kral idim*, heyhat", "nereden nereye", "kaderin oyunu mu bu" gibi ana fikirler içerir. şu halde didaktik, kaderci yaklaşımlı bir eser kendisi, 13. -hatta belki daha eski- yüzyıl keşişlerinden beklenmeyecek iş değil. (carmina burana'nın bahardan bahseden kısmı devreye girince 13. yüzyıl keşişi nasıl aklımızı alıyor göreceğiz)

    fortune plango vulnera
    stillantibus ocellis
    quod sua michi munera
    subtrahit rebellis.
    verum est, quod legitur,
    fronte capillata,
    sed plerumque sequitur
    occasio calvata.

    in fortune solio
    sederam elatus,
    prosperitatis vario
    flore coronatus;
    quicquid enim florui
    felix et beatus,
    nunc a summo corrui
    gloria privatus.

    fortune rota volvitur:
    descendo minoratus;
    alter in altum tollitur;
    nimis exaltatus
    rex sedet in vertice
    caveat ruinam!
    nam sub axe legimus
    hecubam reginam.
  • herkesin latince bilmek zorunda olmadığını göz önünde bulundurarak derhal ingilizcesini de aktarmak isterim, şöyle ki:

    i bemoan the wounds of fortune
    with weeping eyes,
    for the gifts she made me
    she perversely takes away.
    it is written in truth,
    that she has a fine head of hair,
    but, when it comes to seizing an opportunity
    she is bald.

    on fortune's throne
    i used to sit raised up,
    crowned with
    the many-coloured flowers of prosperity;
    though i may have flourished
    happy and blessed,
    now i fall from the peak
    deprived of glory.

    the wheel of fortune turns;
    i go down, demeaned;
    another is raised up;
    far too high up
    sits the king at the summit
    let him fear ruin!
    for under the axis is written
    queen hecuba.
  • herkesin ingilizce bilmek zorunda olmadığını göz önünde bulundurarak derhal turkcesini (elimden geldiğince) aktarmak isterim, şöyle ki:

    kaderin açtığı yaralara kederlenirim
    ağlayan gözlerle,
    zira bana hazırladığı armağanları
    ahlaksızca alır götürür.
    hakikatte şöyle yazılıdır ki
    onun güzel saçları vardır,
    ama sıra bir fırsatı yakalamaya gelince
    o bir keldir.

    kaderin tahtında
    oturup yükselmeye,
    türlü renkte refah çiçeği ile taçlanmaya alışkınım;
    mutlu ve kutsanmış
    başarılı olmuş olsam bile
    şimdi görkemden yoksun
    bir tepeden düşüyorum.

    kaderin çarkları dönüyor;
    aşağılara gidiyorum, alçalıyorum;
    bir başkası yükseliyor;
    çok yukarılarda
    doruklarda kral ile oturuyor
    bırakın korku onu harap etsin!
    zira eksenin altında kraliçe hekuba yazılıdır*
  • kraliçe hekuba ile truva savaşına gönderme yapan carl orff eseri.

    hayatta bize verilen (ya da bizim kazandığımız) herşey bir gün ellerimizden gidecek. belki de bu kabullenmemden ötürü carmina burana' nın tamamında en çok beni "o fortuna" değil "fortune plango vulnera" etkiler. zira kadere teslim ve çaresiz insanı gerçekten hissettirir bizlere.

    bir satranç tahtası üzerinde yürümek gibi hayat ve adımlarımızı attığımızda bastığımız taşlardan hangisi siyah, hangisi beyaz. görmüyoruz hiç birini ve ayaklarımız değiyor yere siyahlar da bizim için beyazlar da ve ancak gerçekten siyah taşlara basabilmeyi de kabullenebilen hakkıyla yaşayabiliyor hayatta.

    edit :anlayan olarak beri gelmek lazım sözü hekabe' ye bırakalım;

    oysa benim bahtım ne kadar kara,

    yiğit oğullar yetiştirdim yaygın troya'da,

    ama kalmadı bana onların hiçbiri.

    geldiği gün akhaoğulları buraya oğullarım vardı benim elli tane,

    on dokuzu bir ana karnından doğmuştu, ötekileri saray kadınları vermişti bana. .sonrası için; (bkz: #2300131)
  • bu eserin son mısrasında bahsi geçen polymestor' un hekabesidir.

    50 oğulun bereketi ile kutsanmış ve hepsini kaybetmiştir.

    kaderin, kadere inanmayanlar için her şeyin insan için olduğunun simgesi gibidir.

    siyah / beyaz taşlı yer döşemesinin tek başına anlatımı gibidir hekabe (şarkıdaki adı ile hekuba)
  • carl orff - carmina burana'nın beni en çok vuran eseridir.

    özellikle eserin sonundaki ;
    "çok yukarılarda
    doruklarda kral ile oturuyor
    bırakın korku onu harap etsin!
    zira eksenin altında kraliçe hekuba yazılıdır." kaybettiğimi düşündüğüm zamanlarda dinlerim ki beni zamanımın henüz gelmediğini şu an benim mağlup olduğumu düşünenlerin bir gün yıkılacağın hususunda beni sakinleştiren bir eserdir.
  • tüyler diken diken.
  • almak isteyene nice dersler içeren muhteşem bir eser.
hesabın var mı? giriş yap