• kandid adinda, iyi niyetli, saf bir gencle "olabilecek dunyalarin en guzelinde yasiyoruz" diyen hocasinin basindan gecenleri anlatan sarkastik bir kitabi vardir, severim.
  • alman imparatoruna vermiştir
  • j. j. rousseau* ile durmak bilmeden kavga etmiştir, napoleon 3'e de sataşınca fransa'dan sürülmüş, ingiltere civarlarında takılmıştır... seksendört yıl kadar yaşamış, l'homme du sciecle (yüzyılın adamı) ünvanını almıştır. devrimin de önderlerindendir, şiir yazmıştır, roman yazmıştır, oyun yazmıştır. candide'de iyimserlik, temasını işlemiş, iyimserlerle dalga geçmiştir. asıl adı jean françois arouer'dir, di bu da dayaklık francois anlamına gelmektedir (miş), geçlik yıllarında kendisine laf eden, büyük bir aileden gelen bir şövalyeye: "ben kendime isim yapıyorum, siz kendinizinkini bitiriyorsunuz" diyerek göt etmiş, bu yüzden hapse de girmiştir. napoleon'un en önemli muhaliflerindendir.
    bütün bunları bilirken en öne "alman imparatoruna vermiştir" yazmak kötü bişeydir...
    beren and luithen düzeltti, 3. napolyon değil 15. louis'ye sataşınca sıkıntı yaşamış. 20 yıldır bu yanlış bilgiden ötürü hayatı kayan insanlardan özür diliyorum...
  • "god is a comedian, playing to an audience too afraid to laugh" dedigi rivayet edilen insan.

    edit: allah'in fransiz'inin soyledigi sozu niye ingilizce yazmisim ben de anlayamadim. (bkz: ucuncu dildeki seyleri ingilizce ifade etmek.) "tanri, korkmaktan gulemeyen seyircilere oynayan bir komedyendir" demis adam.
  • voltaire'in son derece aydınlık, kısacık tümcelerden oluşan doğal ve canlı bir dili vardır. filozofun kendine özgü ince alayı, satırlar arasında ikinci bir dil gibi gözükür, yerine göre övgüyü yergiye, yergiyi övgüye dönüştürür, ciddi bir sorunu şakaya getirerek işleyiverir. bu çerçevede içinde her türlü düşünce, her türlü yargı herkesin anlayabileceği bir kalıba bürünür; yazı, bağnazlığın her türlüsünü yere seren güçlü bir silah niteliği kazanır.

    yazar bütün bu özellikleriyle, derinlere inmemekle birlikte yüzeyi alabildiğince aydınlatan ansiklopedik bir romantizm ülküsünü gerçekleştirmiş ve yaygın, sürekli bir etki yaratmıştır.

    (bkz: türkçe karakter kullanıcağım)
  • "ilk tanrısal kişilik; ilk aptalla karşılaşan ilk sahtekardır." sözünün sahibi.
  • ironinin şahı. dictionnaire philosophique'den guerre (savaş) maddesi:
    "c'est sans doute un très bel art que celui qui désole les campagnes"
    armée (ordu) maddesinden: "pour former une armée, un général trouve une grande nombre d'hommes qui n'ont rien à faire ni à perdre." (bir ordu oluşturmak için general ne kaybedecek ne de yapacak şeyi olan çok sayıda adam bulur.)
  • doğal hukuk, eşitlik, adalet gibi kavramlar üstünde duran; liberal ve demokratik rejimleri benimsememiş monarşiyi desteklemiş; işkencenin yasaklanmasına ilişkin söylevler vermiş, hristiyanlığa karşı sert tepkileri olan, bireyin devlete tâbi olduğunu söyleyen zira demokrasiyi "sefillerin hüküm sürmesi" olarak gören ütopyacı...
  • hamam filmini gordukten sonra azmamistir tabii voltaire'in icindeki turk aski. icindeki turk aski bambaskadir yine de.
    candide'e yeni felsefesini asilayan da bir turk dervisidir, ki bu bolumdeki tasvirlere gore tanisma tekirdag yakinlarinda olmustur.
    voltaire'in icindeki turk aski, yine de, turk hamamlarindan pinarbasi bulmus olabilir.
  • kanimca, edebiyatin top 10 cumlesinden birini yazmistir candide'i bitirirken. kendisiyle beraber iki top cumle eder bu finale cumle, ki cumle alemin yazma meragini daha kursaginda kurutmustur.
    (bkz: kendisiyle alay eden entry)
hesabın var mı? giriş yap