• 1993 yilinda ankara'da trt ari studyosu'nda konserlerini izledigim, super guzel ve super tuhaf muzik yapan alman grup.

    efendim, 13 sene gecmis, cok detayli hatirlayamayabilirim ama, bu grupta bir klavyeci, bir cellist, bir vurmali calgilarci ve bir de bayan piyanist vardi. sahneye ellerinde tencere, tavalar, agizlarinda dudukler oldugu halde, acayip gurultu yaparak cikmis, sonra efendi efendi enstrumanlarinin basina gecmis, klasik muzik parcalarindan populer muzige, oradan bluesa, hard rock ve hatta heavy metale uzanan bir yelpazede sarkilar seslendirmislerdi.
    bir cello ile highway to hell nasil calinir, hayrete sayan diyordum, ki o zaman daha ortada apocalypticadiye birsey yoktu.

    velhasil konser bitti, alkislar esliginde bise geldiler. sirayla, teker teker hepsi enstrumaninin basina gecti. "ein blues fur bilmemne" diyerek hepsi birer blues parcasi caldilar. klavyeci, piyanist tamam. ne oldugunu hatirlayamadigim birer klasik muzik parcasini blues seklinde yorumladilar, cellist de zaten celloyla harikalar yaratiyor, bi hoochie coochie man mi calamiycak ama bu davulcu-vurmali calgilarci tek basina neyin bluesunu calacak acaba diye dusunurken abi davulun basindan kalkti, geldi, mikrofonun basina gecti, elini cebine atti, bir kibrit kutusu cikardi ve o da "ein blues fur bilmemne" dedi, anlamaz gozlerle baktigimizi anlayinca "matches (kibritler)" dedi ve basladi elindeki kibrit kutusunu mikrofona yaklastirip, cakkada cukkada sallamaya, once yavas, daha sonra gittikce yukselen bir tempoyla. guzel bir ritm yakalayip hizlandi, hizlandi, hizlandi, o kadar ki artik elindeki kibrit kutusu gorunmez olmustu. kendimizi kaptirmis, daha ne kadar hizlanabilir bu tempo derken bir anda kibrit kutusu parcalandi, kibritler etrafa dagildi veeeee....
    adamimizin elinde yanan bir kibrit copu.

    nerden geldi aklima bu grup, bu entrynin girilmesine sebep nedir derseniz, uzun zamandan sonra cakmak yerine kibritle yaktim sigarami ve gayri ihtiyari kibrit kutusunu sallamaya basladim, ordan.
  • jos rinck (flut, vokal, klavye), willi kappich (davul, vokal), frank otto (çello, vokal) ve anne barenz (klavye, vokal) dörtlüsünden kurulu grup. alman kültür merkezi, yaptıkları müziğin hangi türe ait olduğunun saptanması zor gibisinden bir tanıtım yazmıştı program broşürüne. tabii tek tek parçalar bir türe ait ama grubun bir bütün olarak programını bir yerlere koymak zor. caz, blues, rock, new age, klasik diye gider seslendirdikleri eserler.

    trt neredeyse 2.5 saat süren konseri makaslaya makaslaya yarım saate indirmiş ve öyle yayınlamıştı. e kolay değil, bis bölümünde koltuklarin arkalıklarına oturmuş, yerlere vura vura tempo tutmuştuk, bu edepsiz görüntüler ekrana verilemezdi. sahnede deliler gibi çalan söyleyen, tepinen orkestra elemanlarını, kamera yanında oturan asistan kızın kimi parçalarda kendinden geçtiğini dün gibi hatırlarım. hatta konserin ortasında, trt'de görevli stajerlerin sahne arkasında beslediği kedi sahnenin ortasına fırlamıştı, çellist de koca göbeğine viyolonselini yüklenmiş, kedinin peşinden koşmuştu!.. bu garabet, o zamanın kerli ferli devlet tv'sine elbette yakışmazdı. allahtan daha sonra programın almanya kaydını, alman kültür'den cd olarak verdiler de, bu güzel etkinlik arşivimde yerini aldı.

    büdüt: gizli bkz şeysi o zamanlar bilinmediğinden...
  • 1993'teki dünya turneleri kapsamında bon voyage programını ankara trt arı stüdyosu'nda şu sırayla seslendirmiş grup:

    - reisesschuh (göçebe türküsü)
    - kontiki / kleines marchen von kolumbus (kolombo'dan küçük bir masal) / dhun
    - new york
    - madley
    - scaramouche
    - odysee 1991
    - berceuse
    - dock of a bay / flaute (rüzgârın kesilmesi) / orfeo negro
    - captain speaking
    - highway to hell

    - singapoure (singapur)
    - boat people (sandaldaki insanlar)
    - desert dawn (çöl şafağı)
    - reiserap (rap seyahati)
    - sextouristinnen
    - where are the times
    - bebop
    - home

    biste everybody need somebody ile "blues for..." diye başlayan (anne barenz "blues for betsy", jos rinck de "blues for ankara"yı seslendirmişlerdi ama diğer ikisinin for'unu unuttum) dört doğaçlama seslendirdilerdi.
  • performanslarından güzel bir örnek için: https://youtu.be/d_wt8ct1rks

    (bkz: because the night)
hesabın var mı? giriş yap