• tüketim çılgınlığına karşıt olma durumu.

    freegan'lar kapitalizmin herşeyi* alınır satılır eşyalara dönüştürdüğünü, doğal olan karşılıklı ihtiyaç duyma düzenini ortadan kaldırdığını ve bunun kaynakların israfına yol açtığını savunurlar. onlara göre insanlar haddini bilmeli kaynaklar paylaşılmalı ve ekodüzenin yıkımı durmalıdır. en azından onlar bu suça iştirak etmeyi reddederler.

    freegan'lar alışverişlerini çöpten yapar. çöpten yer içer, giyinir ve ihtiyaçlarını giderirler. hatta bazıları ihtiyaç duyduğundan fazla çalışmaz, toplu taşıma araçlarını kullanmaz. ziyadesi vejeteryandır. zaten freegan, "vejeteryan" kelimesinden türemiştir.

    soru - bir kaç sene önce haberlere konu olan diyarbakır'daki kürt çocuklar freegan mıdır?
    cevap- değildir.

    http://freegan.info/
  • freegan'lar başkalarının attığı şeyleri değerlendirerek yaşayan ve giderek büyüyen bir grup. sözcük, 'free' (özgür) ve 'vegan' (hiçbir et ürününü yemeyen vejetaryen) kelimelerinden türetilmiş olsa da tüm freegan'lar vejetaryen değil.
    freeganizm, bir şirket ya da belli bir ürün yerine, her şeyi boykot etmeye ve mümkün olduğunca bir şey satın almayarak kapitalist döngüyü kırmaya çalışan marjinal bir akım. abd kökenli akım, şimdilerde britanya'da da yayılıyor.
    (bkz: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=18853)
    üretim ve tüketim aliskanliklarinin elli sene öncesine göre tamamen degistigi dünyamizda, cöpe atilanlarin potansiyelini ortaya cikartmaya yönelik kahramanlik ve özgürlük hareketi bence freeganizm. insanlarin da mallar gibi paketlenip, ambalajlanip, satisa ciktigi bir cagda bu gidisata marjinal bir tavir koymak cesaret örnegi degil mi? yeni cikan cep telefonu, yeni kanserojen maddelerin eklendigi visneli kek, pazara yeni giren kot varken eski pantalonlara ne hacet, 1 degil 2 otomobil, 2 degil 5 cift ayakkabi, 5 degil 10 odali ev, 10 degil 20 katli apartman, ve daha fazla, daha fazla... tüketirken kendimizi tükettigimizi farkinda miyiz acaba?
  • yapı itibariyle gandhi'nin pasif direnişine benzeyen bir oluşum. sokak serseriliğinden farkı bunun bilinçli bir düzeyde ve bir gusto ile yapılıyor olması.
  • bu akıma kapılanlara freegan deniyor. ve freegan'lardan bazıları dumpster diving yaparak karınlarını doyuruyor. buyrun şuradan hem okuyun hem de çöpten toplanan malzemeyle yapılan yemeklere bakın:
    http://www.journalism.ryerson.ca/…ddrug/hub3/b.html
  • içime sindirdiğim ilk meslek idi. kınamayınız.
    (bkz: çopculuk)
  • çöp ev sahiplerinin, diğer insanlar tarafından kınanmamak için uydurduğu bir şey gibi duruyor.
  • böyle bir şey olduğundan şimdi haberim oldu ve derhal yaftalıyorum: yancılık bu. tam olarak değilse de bir nevi. ama direk olarak belirli bir kişiye ve/veya okey masasına yancı değilsin burada. tüm toplum üzerinden geçimini sağlıyosun. araya da kapitalizm karşıtı muhafazakar birkaç bahane serp, denyoları mest et, oh. hayat sana güzel!

    (bkz: bacteria man)
  • doktrine feeling the blanks'in tabiriyle "beleşçilik" olarak şerh düşülen bu ideoloji, biraz daha arka mahallelere inildikçe "yarrak kafalılık" olarak anılır, öyle bilinir.

    bunlarla oturup rakı da içemezsin işte, ekmekle ha babam sıyırırlar patlıcan ezmesinin, acı sosun tabağını "kalmasın" diye; duruşlar o yönde.
hesabın var mı? giriş yap