• (ing.) "taze kan".

    vampir amcaların tercihi...***
  • interview with the vampire'da tom cruise'a* atılan kazık
    *
  • eels - homre lobo albümünden...

    sun down on the sorry day
    by nightlights the children pray
    i know you´re prob´ly gettin´ ready for bed
    beautiful woman get out of my head

    i´m so tired of the same old crud
    sweet baby i need fresh blood

    whoo!
    howl

    the moon shines on the autumn sky
    growin´ cold the leaves all die
    i´m more alone than i´ve ever been
    help me out of the shape i´m in

    after the fires before the flood
    my sweet baby i need fresh blood

    whoo!
    howl

    whatever trepidation you may feel
    in your heart you know it´s not real
    in a moment of clarity
    some little act of charity

    you gotta pull me out of this mud
    sweet baby i need fresh blood

    whoo!
    howl

    whoo!
    howl
  • eels'in pek bir bayildigim, dinlemeye doyamadigim hombre lobo albumunden fistik gibi bir parca. ilk dinledigim anda tam da true blood'lik diye dusunmustum. icimden bir his alan ball amca bunu kacirmaz illa ki kullanir diyordu. ha simdi ha sonra derken, sonunda sarki 3. sezon 11. bolume adini vermekle kalmadi, kapanisini da yapti. ve icerdigi uluma efektleriyle sezonun kurt adam temasina da cuk oturdu.
  • loop'a alındığında sanki hiç bitmeyen bir şarkıyı dinliyormuş hissiyatı yaratır. ne zaman başladığını ne zaman bittiğini fark etmek ve bir sonraki şarkıya geçmek güçtür. tıpkı çekirdek yerken o otomatiğe bağladığınız sanki bir ömür boyu çekirdek yemek için dünyaya gelmişsiniz de ne ara daha evvel yaşadıklarınızı yaşamışsınız, oysa çekirdek yemek ve her bir çekirdeği iki ön dişinizin arasına götürüp kıtırt sesini duyduktan sonra zarif bir dil hareketiyle kabuğun içindeki o garip ama vazgeçilmez tuzlu beyaz parçacığı dilinizin arasında yuvarlayıp arka dişlerinize götürerek ezerken gözünüzün sabit bir noktaya odaklanması sanki bu dünyadaki nihai görev ve amacınızmış, hiç yadırganmaması gereken bir hareketmiş gibi hissederken ve yanınızdaki kişinin o sırada sizin gibi çekirdek yemiyor olmasını son derece garipserken ve bu kişi şu an yapılabilecek en güzel şey olan çekirdek yeme aktivitesini nasıl olur da yapmaz ki, üstelik çekirdek de tam yanı başında, uzakta da değilken herhalde delirmiş olmalı derken, ama çekirdeğini ya yetmezse diye çok da paylaşmak istemezken ve daha paketin ortasına bile gelmeden acaba bi paket daha var mıydı mutfakta diye hızlıca düşünürken ve hatta bütün çekirdekleri kıtırt diye kırıp hepsinin içini biriktirip bir avuç olduğunda hepsini birden ağzıma mı atsam diye çılgın planlar yapıp bu sırada çekirdeği yemeye hız kesmeden devam ederken ve hatta ön dişlerinizden birinin arasına kaçan çekirdek kabuğu bile içi boş çıkan çekirdek kabuğu kadar moralinizi bozamamışken yapılabilecek en iyi şey o "napıyorum lan ben kafayı mı yedim" noktasına gelene kadar devam etmektir. midem bulandı yemin ederim.
  • bir meslekte yeni olanlar için de kullanılır.
  • kenarda köşede kalmış en güzel alice cooper parçalarından biridir.

    şuradan dinlenebilir: https://www.youtube.com/watch?v=bleuyg7qgf4
  • taze kan var bacım der gibi, o nedir yahu
hesabın var mı? giriş yap