• joy turk 'te sesini duyuran radyocu insanı, yanı zamanda psikologtur kendileri ve radyodaki sesi terapi kıvamında huzur verir insana, dus bahceleriprogramınında yapımcılarından ve sunucularından biridir aynı zamanda.sanırım telkin yetenigini radyoya cıkmayan ve hic bir radyocunun cıkartmayı beceremedigi isimlerin uzerinde kulanmakta zira hepsi bu adamın programına kosarak gelmekte..!
  • aynı zamanda joy turk'un müdürlüğünü de yapmakta olan oldukça başarılı bir radyocu.
  • haftaiçi her gece 23.00 ile 02.00 arasında joy türk'te yayın yapan radyocu. etkileyici ses, etkileyici cümleler, vurucu şarkılar. güzel insan tek başına joy türk'ü dinleme sebebi.
  • kral pop' da 90lar programını sunan 90derecelik dik açıyla oturan şahıs.
    kardeşime göre 2030larda oturusuyla hatırlanacak:)
  • saatini tutturamasam da rastladıkça doksanlar programında beğenerek izlediğim sunucu. şarkıları öyle bir anons ediyor ki hedefi onikiden vuruyor. o anlatırken hatırlamaya başlıyorum, içim hey gidi günler diyor, gözlerim doluyor.
  • marifetleri iki elinin parmaklarına bile sığamayan her eve lazım şahsiyet. her hafta yaptığı programlarla hem tv hem radyoda 90lar aşkımızı depreştiren bir program yapımcısı. programındaki anonslarının içeriği, konuklarına sorduğu soruların derinliği ve tüm bunları anlatırken insanın ruhuna dokunan sesi aslında yeter. adam olana çok bile. ama öğrenmeye doymayan içindeki çocuk hep öğrenci. sorsanız ya yüksek lisans ya master peşinde. ilk kısa filmi yolda, yazarlık eğitimine de vakit buluyor bu arada. çok sağlam bir koleksiyoncu. müzik,film,edebiyat ile ilgili ne varsa önce izliyor,dinliyor,okuyor sonra da insanı deli edecek bir düzenle saklıyor. keşfetmeye doymayan içindeki delikanlı hep gezgin. sorsanız telefonunda yeni bir fotoğrafa hiç bir zaman yer yok, her ay mutlaka bir seyahatte. sesi güzel, kendi yakışıklı, şimdi yine soracaksınız ben baştan söyleyeyim şahane bir kadınla evli! kedisi,köpeği,karısı,dostları hepsine yer var kocaman kalbinde. bitti mi bitmez. tüm bunların yanında inanmazsınız ama bir de mesleği var; klinik psikolog. her derde deva ilaç niyetine bir adam. bir instagram sayfası var terapistingozunden içinde kaybolduğunuz ne kadar çıkmaz sokağınız varsa hepsinin yol haritası onda. yazıları sadece yazı değil. bildiğin dili var konuşuyor yazdıkları. sen anlatıyorsun o bekliyor, sen soruyorsun o cevaplıyor. durup durup baştan okutuyor kendini namussuz. bu ay itibariyle (bkz: kafa dergisi)nde yazmaya başladığını görünce şaşırdım mı? tabii ki hayır. her şeye, herkese yetişir bir tek kendinde durmaz, yerinde saymaz. daha da anlatırım ama ne yalan söyleyeyim benim halim kalmadı yazmaya ama dilerim hep hali olur onun bunları yaşamaya. ha bu arada yaşamak demişken, kendisiyle bir rakı sofrasında dertleşmeden,ağlaşmadan geçen ömür; ömür değildir,yazıktır. bu lafım da burada bir yerde dursun! (bkz: terapistin gozunden)
  • kafa dergisi haziran sayısında güzel bir yazıyi kaleme almış.
  • aleviliğin kayıp bin yılı (325-1325) ve aleviliğin gizli tarihi: demirin üstünde karınca izi, isimli kitaplarıyla tartışmalara yol açmış yazar.
  • bir süredir takip ettiğim (bkz: kafa dergisi) yazarı.

    şubat 2018 sayısında şöyle demiş;

    --- spoiler ---

    seninle ikimiz okyanusta iki kayıp balıkmışız. acı olan neymiş biliyor musun? her şeyi hatırlıyormuşuz: sürüden neden ayrıldığımızı, oltalardan kurtulurken canımızın nasıl yandığını, yol arkadaşımız balıkların neden gittiğini, aramızdan ayrılanların nasıl öldüğünü…

    iki kayıp, huysuz, şaşkın, yorgun balıkmışız biz. yeryüzünün çeşitliliği, su altının zenginliği, balık lisanının bilinmez derinliği bile sığ kalmış hissettiklerimizin yanında. bulmuşuz birbirimizi bir kaya dibinde. seni vurmuşlar, zıpkın değmiş kalbine. beni ise tutmuşlar, kaçmışım sergilendiğim vitrinden. orada o kayanın dibinde kan ter içerisinde bulmuşuz birbirimizi. biz ikimizde önce vurulmuşuz sonra birbirimize vurulmuşuz o kayanın dibinde. kalplerimizi açmışız birbirimize. kalbimiz dediğin zaten bir kulakçık bir kapakçık. hem utangaç hem hevesli… pek kırılgan pek acemi…

    meğer ikimiz de birlikte büyüyüp yol aldığımız sürülerimizi kaybetmişiz seninkiler seni terk etmiş. benimkiler beni geride bıraktığını fark etmemiş. şimdi biz yanyana, birbirimize daha sıkı tutunarak yeni bir yola çıkmışız. sular durulmamış biz birlikte yüzerken. üstümüzde dalga içimizde fırtına. deniz seni sağa çarpmış, beni sola. inatla bulmuşsun yerimi . “sakın kendini bırakma!” demişsin. sular beni yüzeye atmış seni dibe. ısrarla arayıp gelmişim yanına. “beni bırakma!” demişim. gel zaman git zaman, sert ve gelgitli bir dalga sonunda tanımadığımız bir okyanusta bulmuşuz kendimizi. kaybolmuşuz ama ayrılmamışız. korkmuş ama birbirimize sarılmışız. .

    doğduğumuz denizlerde yalnız bırakılmış balıklarmışız biz. geldiğimiz okyanusta yolu kaybetmiş iki balıkmışız. yolumuz, yönümüz, yuvamız kayıpmış! buradan nasıl göçülür, eve nasıl gidilir bilmiyormuşuz. yan yanayken yol olmuşuz ev olmuşuz birbirimize. .

    söyle bakalım balık! böyle aşık kayıp balıklar olarak mı kalacağız biz hep? hiç yolu bulamayacak mıyız? bir sürüye dahil olup balık içine karışamayacak mıyız? öyleyse de söyle! beraber göreceğiz. bazen bırakıp gidesin geliyor biliyorum. gitme! gidesim olduğunda bana “gitme!” de.
    ben bu balık ömrümde yalnız kalmak istemiyorum.

    --- spoiler ---

    notte: bir kısmını paylaştım durumu olan dergiyi alıp tamamını okusun.
  • radyocu, yapımcı ve yayıncı kimliğinin olmasının yanı sıra aynı zamanda da uzmanlık alanı klinik psikolojidir. oyun terapileri derneğinin kurucu üyelerindendir ve bir terapist olarak geştalt terapi yaklaşımını benimsemektedir.

    ilk kitabı olan geçecek mi ile hayatın farklı dönemlerini, şahit olduğu insan hikayelerini, duygu düşünce ve davranışlar üzerinde terapist gözlemlerini aktarmaktadır..

    "herkese oluyor. utanıyoruz. senin yerinin dibi benimkinden derin değil inan ki" demiş.. ne de güzel demiş.
hesabın var mı? giriş yap