göstergebilim

• etrafinizdaki olgulari, sozcukleri, sagduyuyu; kisacasi her şeyi gözlemlerken, siradan gözüken her seyin ardindaki, anlamlari çözmek, onlarin ifade ettigi ikincil anlamlari da görmek. aslinda her seyin ideolojik referanslari oldugu savi, marxist perspektifinden, roland barthesın göstergebilime kattigidir. disari yansittigi kodlarla ic dünyasi arasindaki mesafeyi kapamak göstergebilimci icin ayrica önem tasir.
  (bkz: roland barthes)
• hmm direk tanimlayici diil ama (bkz: umberto eco)
• dildeki kara delikler, sicrama noktalari, hayati daha iyi anlamak isteyenlere tavsiye edilir bu konuda arastirma yapmalari, ancak okudunuz diede gostergebilimi hayatinizda saglikli bi sekilde uygulayabilirsiniz die de bi kural yoktur cunku bir dusunce sistematigidir, eger beyniniz buna meyilli deilse becerme sansiniz yok gibi, ama siz siz olun firkir edinmek icin bile olsa okuyun
• bir anlam ihtiva eden, iletişim kurmaya yarayan her nesnenin ya da nesne grubunun bireysel özelliklerini ve grup düzleminde de birbirleriyle olan kohezyonlarını araştıran bilim dalı.
  umberto eco adlı tombul, eserlerinde bu daldan bol bol yararlanır, gerek açık gerek zımni göndermeler yapar.
• hem "sémiotique"(ingilizcesiyle semiotics) hem de semiologie nin karşılığı olarak kullanılan araştırma konusu. yeni başlayanlara pierre guiraud'nun mehmet yılmaz'ca yapılan çevirisine bakmaları önerilir.
• (bkz: umberto eco)
  (bkz: yorum ve aşırı yorum)
  (bkz: acık yapıt)
• uzaktan akrabasi icin (bkz: alt metin)
• umberto eco'nun yazdigi kitaplarda kullandigi yontem. ozellikle foucault sarkaci en guzel ve zor ornektir.
• semioloji yani imgebilim ile semiyotik yani gostergebilim ayni konuyu farkli bakis acilariyla incelerler. imgebilim avrupalidir, daha az model kullanir, kapsamlidir, edebidir. gostergebilim ise amerikalidir, daha soyut ve kati yaklasir, isaretleri genel inceler.
• secil bükerin "sinemada anlam yaratmak " kitabı kurcalanırsa kafada bir şeyler şekillenebilir belki.