güldü diye leylek karbüratörü paralasın
-
hayır bir de sanırsın ki erişteyi elinden alan kaçabilmiş. dahası ne. zıkkım içine kaçmış sönmüş yıldızlar gibi destansı doğrultularda ilerleme kaydederken dönüp bana dediği laf: “sen sanki çok biliyorsun”. öyle demek tamam.
kireçburnundan taşınırken babama mı sordun getirdiğin mandalları. hayret bir olaysın. gelip geçici kederlerimi üstüste koymamışım gibi kahrolmuş nesillerin közünde kahve yapsan da içerim. sen kimsin. -
-
işten çıkarken gökten ingilizce türkçeçisi metni.
oysa aynalı tahirli pekmezdi beyni. -
erişteden çankırılı olduğunu, sönmüş yıldızlardan uzaya baya merakı var geceleri yıldızları izliyor olabilir. babasını unutamıyor, neslini önemsiyor ve üzülüyor bunun yanında közden sobali evde büyüdüğünü ve onu özlediğini anlıyoruz. son olarak da kahve bağımlısı ve birinin elinden içmek isteyen kafası karışık bir gencimiz.
-
-
şu metinden en az 12 tane indie rock grubu ismi çıkar.
-
cevabını "bukalemun" olarak verdiğim soruyu sorarken epey ihtiraslı ve ihtiyatlıydı halbuki. efes harabelerinden geldiğini söylüyordu. kırmızı kovalardan birkaç tane kandırmış olmamın muzurluğuna dayanarak, sanki mağrur bir esintinin hakim olduğu maşrapasından akan sıcak suyu boca etmişti tüm insanlığının üzerine. yeryüzü meleği değildi o an. aksaray çarşıdan bir esnaf hüznü de yok değildi perçeminden görüldüğü kadarıyla. leyleğin kanadını tasvir edercesine kırık, kemanını tamir etmek istercesine durmaktaydı damda.
biricik ve kıyılmazdı. pelin'di. -
google translate mağduru ecnebi yazar metnidir.
-
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap