• kazancakis'in, yasaklanıp toplatılan ve kendisine bir aforoza patlayan kitabı.

    kitap basit bir peygamber biyografisi olmanın çok ötesinde ve hatta belki biraz da sıradışı başlıyor ve devam ediyor. derken malum çarmıh vakası gündeme geliyor ve kazancakis sıradışılığını bırakmamak, nasıralı isa'yı bakir öldürmemek istiyor. bundan sonra tuhaf olaylar silsilesi başgösteriyor ki kendinizi bir an osmanlı hareminde, bir an harry potter'ın sayfalarında ve bazı bazı da bir romeo ve juliet sahnesinde hissediyorsunuz.

    bakire bir annenin, tanrının oğlunu doğurduğunu iddia eden bir tarihle yarışıp, neredeyse kılpayı kaçıran kazancakis'e emeğinden ve hayalgücünden ötürü tebriklerimizi sunuyoruz.
  • kazancakis tarafından yazılan ve bir müddet yasaklanan roman. çok fazla eleştiriye maruz kalan bu kitap aynı isimle martin scorsese tarafından sinemaya aktarılmıştır. kitap ve filmin bu kadar eleştiri almasının sebebi ise, hz.isa'nın yaşamını anlatırken bilindik hristiyan öğretisinin dışına çıkmış olmasıdır.
  • enfes bir kitap. açın okuyun. kazancakis'i tanıyın biraz. çok şey kazandırır.
  • bu kitabı yazmakta okumakta akla zarar bir durum. konu itibariyle çokça bilinen gerçekleri edebi bir eserde başkalaştırmak kişisellleştirmek, hep bu gerçeklerin gölgesinde kalacaktır. hz. isa'nın yaşam öyküsü hem islam hemde hıristiyan kaynaklarında bir çok yönü ortak olarak aktarılmıştır. kazancakis bu nazik konuyu kendi hayal penceresinden yeniden tanımlamaya çalışmış. ortaya çıkan gerçek hiç bir zaman bilinen gerçeklerin üzerine çıkamamıştır. özellikle kitabın son kısımları hz. isa'nın bir harem kurması sayısını bile bilemediği çocukları oluşu. bazı yerlerde erotik konuşmalar kitaptaki yazarın ruh halini açıkça belli etmiştir. bu yüzden okuyanların kitaba adapte olamaması normaldir. yinede okumak isteyenler bilinen gerçekleri unutup öyle okusunlar.
  • "meryemin oğlu şimdi, yeryüzünün, yurdu olduğunu duyuyordu, başka yurdu yoktu onun; insanlar onun çölüydü; başka çöl yoktu."
  • yalnız önemli dini karakterler değil, büyük sorumluluklar altına girmiş herkes için düşündüğüm soruyu cevaplamıştır kazancakis bu romanında. en mühim kısmını anlatmadan kitabı anlatmak epey zordur, bu yüzden size bu kötülüğü yapmayacağım. hangi okuyucu skalasında olursanız romanın çok yönlülüğüyle muhakkak romanın bir tarafından seveceğinize emin olduğum, her sayfası heyecan ve bilgelik dolu, yazarının afaroz edilmesine neden olan kitaptır.
  • jesus christ superstar ile nikos kazancakis'in günaha son çağrı'sı karşılaştırmalı, birbirini izlemeli şekilde tadı çıkar. mutlaka farkları vardır, ama her ikisi de isa ile hıristiyan mitolojisini alternatif olarak okuyor.

    (bkz: jesus christ superstar/@ibisile)
    (bkz: o telefteos pirasmos), son baştançıkarı
    (bkz: o evangelho segundo jesus cristo)
  • deniz gezmiş'in sevdiği kitaplardan biriydi hatırladığım kadarıyla, bu sebeple alıp hevesle okumuştum lise son sınıfta. bu kitapta isaya tanrısal özellikler yüklemek yerine, onu normal bir insan olarak anlattığı için klise tarafından aforoz edilmiştir kazancakis.
    kitaba gelince gerçekten güzel ve etkileyicidir. öyle güzel betimler ki isayı, yaşadığı yerleri, birlikte olduğu insanları ve çektiği acıları, kitabın sonunda bir peygamberden öte bir devrimciye, işgal güçlerine direnmiş bir isyankara, davası uğruna çektiği acılar adına saygı duyarsınız. ve bu da klisenin ve dogmatik dinlerin istemediği bir duruma yol açar çünkü onlar anlaşılan, özümsenen bir devrimciyi değil anlaşılamayan, ulaşılamayan ve korkulan cezalandırıcıları tercih ederler...
hesabın var mı? giriş yap