• bir tek bende mi oluyor diye düşünülen şeyler vardır hani.. benim için onlardan bir tanesi işte bu da..

    bursa'daydım geçenlerde, oylat diye bir yeri var.. mükemmel bir doğa, hemen hemen el değmemiş, harika bir mekan, harikulade bir trekking yeri..

    yaptım velhasıl..

    oylat mağarasına, oylat şelalesine, oylat ormanına daldım çıktım.. lan gece oldu, "senin aklına sıçayım geri zekalı, ne işin vardı lan oralarda" diye bir ses.. içimden.. durduk yere düşünüp düşünüp korktum..

    bu da böyle bir anım işte.. korkmayın ama, bir şey olmaz..

    hadi sağlıcakla..
  • (bkz: basmane)
  • gündüz cibi cibi yüzdüğüm denizin, gece yanından bile geçemem. hatta "ben bu suya nasıl girmişim aminiim" derim. geçici bir şeydir efenim.
  • eskiden çok yüksek yerlerden kayalıkların arasındaki suya atlardık ve gecesinde tam olarak bu korkuyu yaşardım. sağ salim olmanıza rağmen; "manyak mısın? oradan suya atlanır mı? ya kafanı kayaya çarpsaydın, ya ayağın ıslak kaysaydın?" gibi düşüncelerle boğuşursun. gün içinde yaptıklarımızı gece yastığa başımızı koyduğumuzda değerlendiririz. korkuya kapılmamızın nedeni de gecelerin melankolik etkisidir. evham yaptırır.
  • ince düşünmenin getirisidir.

    misal, insanların hafta sonları şehir dışına gidip piknik yaptıkları ormanlar. hadi bakayım gece git oraya. ya kurt yer, ya da yakalayıp severler. büyük cesaret ister o gündüz çizgili pijamanla piknik yaptığın yerlere gece gitmek.

    bir de şehrin gece ortaya çıkan varlıkları vardır; torbacılar, tinerciler, pezolar, hırsızlar vs. perşembe pazarının ara sokaklarında gece bir dolaşmayı deneyin mesela. biz bir kez pazar günü gündüz gözüyle gezelim, fotoğraf çekelim dedik, çok heyecanlı bir polis tinerci kovalamasına şahit olduk. gece gitsek kan alırlardı bir yerlerimizden, o kesin.
  • sizde de mi oluyo lan yemin edin !!
hesabın var mı? giriş yap