• #güneşdil hırsızlığının ne olduğu ve tespit edilmesi halinde ne yapılması gerektiği hakkında genel bir bilgilendirme.
    ---------------------------------------------
    değerli arkadaşlar, güneş dilciler,

    malumunuz olduğu üzere, #güneşdil hakkında yürütmekte olduğumuz çalışmalara her kesimden giderek artan bir ilgi gösterilmektedir.

    güneş dil çalışmaları ve bilgisi, ilk kez ulu önder büyük bilge atatürk tarafından dünyaya ilanen duyurulmuş, atatürk'ün ölümünün ardından gündemden düşürülmüş ve belli kesimlerce bu teori hakkında yalnızca karalama kampanyaları yapılmıştır.

    ne zamana kadar?

    10 kasım 1938'den 1990'lı yılların en başlarında, internetin hayatımıza girmesiyle birlikte polat kaya'nın bu sahaya özel olarak yazdığı makaleleri bizlere ulaşıncaya kadar!

    bu arada geçen yarım asırlık dönemde, hiç kimse, bir allahın kulu bile çıkıp güneş dil dememiştir, güneş dil hakkında, fikri ve teoriyi geliştirmek ve olumlamak üzere herhangi bir makale, köşe yazısı, kitap, radyo veya tv programı yapmamıştır.

    hiç kimse bunu yapmamıştır ve güneş dil bir daha çıkmamak üzere tarihin derinliklerine gömülmüştür.

    1990'lı yılların başlarında güneş dil hakkında yazdığı makaleleriyle dikkat çeken polat kaya, türkçenin güneş dili olduğu bilgisini ısrarla vurgulamış, bildiriler yayınlamış, yerleşik düzene göre bizlerin bildiği her şeye ters düşen göz açıcı ve olağan üstü şaşırtıcı bilgiler yer alan duyuru ve davetler yapmıştır.

    güneş dil okuma davetleri. ve bu makalelerde, o unutturulan ve kasıtlı olarak yok edilmeye çalışılan muazzam bilgiyi tel tel, bir bir açıklayarak anlatmış, onlarca farklı dillerden, binlerce kelimenin çözümlemeleri yaparak, listeler halinde yayınlayarak durumun ciddiyetini hepimizin gözleri önüne çıkarmıştır.

    bu dönemde, ne merhum selahi diker vardır ne de merhum kazım mirşan! bu dönemde ne hırsız yazarlar vardır ne de akademik unvanlarıyla bugün sosyal medyada tanınır hale gelmeye başlayan potansiyel hırsızlar vardır.

    bu dönemde, bunların hiçbir yoktur, sonradan ortaya çıkanların hiçbiri "türkçe güneş dilidir!", dememiştir, öntürklükten, başka başka hayali dillerden bahsetmiş, muculuk, atlantisçilik safsatalarına gömülmüş, atatürk'ün güneş dil'i terk ettiği yalanına sarılmış ve bunun kara propagandasını yapmıştır; diğer bir kısmı ise akılları bu meselelere ermeyecek çoluk çocuktur.

    böylece, polat kaya'nın makaleleri ilk kez türkology mailing list'lerde yayınlanmaya başladığı zamanlarda, 30 yıl sonra ancak şimdi şimdi güneş dil'i telaffuz etmeye başlamış olan insanlar, polat kaya ile alay etmiş, her türlü saldırı ve tehditleri alenen kendisine yapmış, güneş dil'in bir safsatadan başka bir şey olmadığını söylemiş akademik kimlikli insanlardır.

    bu kısım çok iyi ve doğru şekilde anlaşılmalıdır.

    ben bunları bizzat biliyorum ve birinci elden tanık olarak anlatıyorum, çünkü 30 yılın 20'sinde ben oradaydım ve neler olduğunu bizzat gördüm. hem kendi kurduğum gruplarımda hem de başka mailing listlerde. ayrıca bunları hepsi de halen arşivlerimizde durmaktadır.

    güneş dil çok muazzam bir bilgidir ve onu bize geri getiren kişi polat kaya'dır. bu da çok doğru ve yeterli şekilde anlaşılmalıdır!

    polat kaya, güneş dil'i doğru anlamış, bizlere doğru anlatmıştır. fakat 30 yıl önce o'nu anlamayıp lanetleyenler, bugün güneş dil'in önlenemez yükselişi, yaşam veren ısısı ve ışıkları karşısında, şimdi çark ederek güneş dil'cilik yapmaya çalışıyorlar ancak, bunu eğerek, bükerek ve içine zehirli kapanlar kurarak yapma hedefindedirler.

    bakın ilk hırsızlık vakasının ardından ortaya çıkan tablo açıkça göstermektedir ki, çalma eylemini yapanlar türklük ve atatürk düşmanı tiplerdir. bu bir.

    ikincisi, güneş dil'i ağızlarına sakız edip, #karadil propagandası yapmakta, güneş dil bilgisini karadil'e alet etme gayreti içindedirler.

    atatürk için, boş atıp dolu tuttu diyebilecek kadar ileri gidebilmekte, dolu tuttu ama yanlış tuttu deyip, türkçe'nin güneş dili olmadığını, güneş dil'in türkçeden eski başka bir dil olduğunu açıkça söylemek suretiyle yine atatürk'e karşı hakaret ve karalama yapmaktan geri kalmamaktadırlar.

    yazımın amacı da işte bu gibi kimlikleri tespit ettiğinizde, onlara karşı nasıl bir yaklaşım sergilenmesi gerektiği hususunda sizlere bazı temel ölçüler ve tavsiye niteliğinde bilgiler vermek. zira, önümüzdeki yakın dönemde, yeni hırsızlar, yeni oyun ve tezgahlarla hem içimizde hem de dışımızda faaliyetlerini artırarak sürdürmeye devam edecekler.

    yani hırsızlar, güneş dil'i kullanıp, güneş dil üzerinden karadilcilik yapmaktadırlar. ve sözde eser olarak ortaya çıkardıkları bilgilerin tamamı çalıntıdır. güneş dil'den çalınmıştır.

    nihai amaç ise güneş dil'i sulandırmak, etkisizleştirmek, düşürmek, itibarsızlaştırmak ve tamamen gerisin geriye yine gömmek - yok etmektir!

    -birinci bölümün sonu-
    kamil kartal
  • 'güneş dil' bağlamında 'kamil kartal' kimdir?

    bir tercüman olarak, özellikle yazılı çeviride türk dilinin doğru, zengin ve temiz kullanılmasını hayal ediyordu. bu fikrini meslektaşlarıyla paylaşarak bir ortak akıl ve farkındalık yaratmak istedi. sene 2000, aylardan şubat; internette bir forum açarak bu hassas konuyla ilgisi olan kesimleri davet etti. yurt içinden ve yurt dışından çok ve çeşitli akademik kurumları, türkologları, bilim insanlarını, dilcileri, tarihçileri, tercüme bürolarını, tercümanları, farklı alanlardan meslek örgütlerinin temsilcilerini bu forumda buluşturdu. türkçenin önemiyle ilgili farkındalığın bilgi yoluyla olması gerektiğine inanmıştı.

    türkçe üzerine yüksek katılımlı, çok sesli, sıcak tartışma ve paylaşımlar, kısa süre sonra 'güneş dil teorisi' adlı dipsiz bir konu başlığının eşiğine vardı.

    kamil kartal'ın kim olduğunu ve bir ülkü uğruna neler yaptığını, şimdi, 2017 yılının ağustos ayında yazıyorum; ben, kamil kartal…

    'sözü bir başkası söylediğinde, bu, sen sustuğun içindir. ve kendi hikayeni kendin yazmazsan, bir başkasına seni yanlış anlatma izni vermiş olabilirsin.’

    kendim yazacağım. kısa ve okunabilir olup, doğru olanı söyleyeceğim...

    birinci yılın zihinsel bir hazırlık süreci içinde geçtiğini kabul edersek, tam olarak 18 yıldır ve kesintisiz şekilde 'güneş dil bilgisinin içinde, hem de tam merkezindeyim!

    18 yıl. güneş dil. ulu önder büyük bilge atatürk. ve polat kaya. bu dipsiz konuyu eksik veya yanlış anlamamaya adanmış, sürekli bir araştırma, inceleme ve mücadeleyle geçen ve gerçekten hatırı sayılır bir süre!

    polat kaya, tarihte kimse tarafından ve hiçbir yerde söylenmemiş, kütüphaneler dolusu eşsiz bilgileri paylaşırken, kamil kartal ona en sadık bir yol arkadaşlığı yaptı. polat kaya, kozmolojiden mitolojiye, fizikten kimyaya, arkeolojiden astronomiye, coğrafyadan tarihe toplumsal ve teknik alanlarda sayısız konuyu ve hem de bir bir kelimeler boyutunda inceleyip, bunları daha önce hiç duymadığımız ve hiç bilmediğimiz yönleriyle ele alırken, kamil kartal, daima bir aksiseda olarak onun yanında idi. bu bilge kişiyi ve söylediği paha biçilmez bilgileri anlayabilmiş hiç kimse henüz yok iken, kamil kartal orada ve var idi. ve bu bilgilerin başkalarınca da bilinebilmesi, polat kaya'nın sesinin en geniş kitlelerce duyulabilmesi için aklının erdiği, gücünün yettiği ne varsa, 18 yıl boyunca hiç ara vermeden uğraştı.

    başlangıçta, bunları kimse bilmez, kimsenin aklı ermez idi. çünkü, polat kaya'nın söyledikleri, yerleşik düzene göre bildiklerimizden farklı, çoğu durumda taban tabana zıt ve hiç tanışık olmadığımız bilgilerdi. kimsenin bu söylenenleri dinlemeye bile tahammülü yok idi. fakat, bu iki kişinin sergilediği sağlam ve saygın duruş, dayanıklı ve kararlı tutum sayesinde durum zamanla değişti. polat kaya ve kamil kartal, güneş dil bilgisinin insanlığa duyurulması ülküsünde, çok uzaklardan, birbirlerini hiç tanımadan ve görünmez ama çelikten bile güçlü bir düşünce bağı ile iki kişilik bir ekip kurdular.

    şimdi, 18 yıl boyunca verilen bu emeklerin ardından, tüm insanlık için eşsiz bir bilgi, bilge kişi polat kaya'nın kartaldan keskin gözleri sayesinde artık gün yüzüne çıkmıştır. kamil kartal'ın büyük mücadelesiyle de geniş kitleler tarafından bilinir olmuştur.

    bu uzun süre zarfında, türk dilinin uygarlıklar kurucu gücü incelenirken, kütüphaneler dolusu makaleler yazılmış, dünya çapında uzmanlarla sayısız bilimsel tartışmalar düzenlenmiş, başarıyla yönetilmiş, sayısız kaynaklar paylaşılmış, göz alıcı görsel çizimler, sunumlar hazırlanmış, canlı yayınlarda saatler süren ve binlerce izleyicinin beğeni, görüş ve sorularıyla katıldığı video söyleşiler gerçekleştirilmiş, hem yazılı, hem görsel, hem video biçimlerinde devasa ve paha biçilmez bilgi arşivleri oluşturulmuştur.

    bunların hepsi ve başından sonuna tamamı güneş dil bilgisi hakkındadır.

    'kelâmın içine bakmak, öğle vakti çıplak gözle güneşe bakmak gibidir.

    tadını, o alevden kaçan değil,
    içinde yanan bilir.'

    bütün bu süreçte, 18 yıl boyunca, eski grekçeden, baskçadan, latinceden, sanskritçeden, hititçeden, dravidceden, tamilceden, hintçeden, hint-avrupa dillerinin hemen hepsinden, akadcadan, asurcadan, babilceden, arapçadan, farsçadan, ibraniceden, afrika yerli dillerinden, hamito-semitik dillerin hemen hepsinden, çinceden, koreceden, japoncadan, aynu dilinden, aborjin yerli dilinden, endonezceden, malezceden, asya ve astronezya dillerinin başlıca büyük ve önemli olanlarından, etrüskçeden, pelask ve minoan dillerinden, eski mısır dilinden, sümerceden, tuaregceden, maya, inka ve amerikan yerli halklarının dillerinden, yaşayan, tehlikede veya ölü dillerden binlerle ölçülemeyecek kadar çok sayıdaki kelimeye, soyut ve somut kavramları gösteren adlara, tanımlara, unvan ve deyişlere türkçe yönünden etimolojik incelemeler eşliğinde bakılmış, kelâmın içine doğru derin ve benzersiz yolculuklar yapılmıştır.

    polat kaya'nın düşünüp kaleme aldığı bu eşsiz bilgilerin insanlığa ulaştırılması, kamil kartal tarafından düşünülmüş, araştırılmış, tasarlanmış, önerilmiş, seçenekler bakımından ölçülüp tartılmış, değerlendirilmiş, düzenlenmiş, aşamalandırılmış, öngörülmüş, gözden geçirilmiş, karar verilmiş, birlikte finanse edilmiş, uygulanmış, ekiplendirilmiş, fiilen desteklenmiş, güçlendirilmiş, yönetilmiş, gerekli durumlarda yeniden düzenlenmiş, güncellenmiş, resmedilmiş, seslendirilmiş, görselleştirilmiş ve böylece somutlaştırılmış, yansıtılmış, yankılanmış, temsil edilmiş, tekrar edilmiş, sözcülüğü yapılmış, saldırılara karşı savunulmuş, katkılar yapılması yoluyla sağlam şekilde geliştirilmesi, derinleştirilmesi, ilerlemesi, genişletilmesi ve iyi bilinebilmesi, karşılaştırılıp ayırt edilebilmesi, diğer düşüncelerle karıştırılmaması ve akılda kalıcılığı güvence altına alınmış, derlenip-toparlanmış, belgelenerek koruma altına alınmış, sürekli şekilde ve her ortamda tanıtılarak taze tutulmuş, kütüphaneleştirilmiş, genel erişime açılmış, gündemde tutulmuş, bütün bu süreçlerin içerdiği zorluk ve tehlikeler göze alınıp üstlenilmiş ve hiç şüphesiz olarak alenileştirilmiştir.

    kamil kartal, güneş dil için ve 18 yıl boyunca, tek başına adeta bir ordu gibi hareket etmiştir.

    kamil kartal, güneş dil bilgisinin en merkezinde, daima polat kaya'nın hemen yanı başında ve en sadık bir yol arkadaşı olarak emekler vermiş, bu bilge kişiyi ata olarak benimsemiştir.

    kamil kartal, polat kaya'ya minnettardır.

    polat kaya'nın açtığı emin yolda, kamil kartal'ın güneş dil bilgisi çalışmaları devam etmektedir ve gelecekte bunları bir eser olarak yayınlamayı da hedeflemektedir.

    kamil kartal hakkında bir başkası konuşmadan önce; ve kamil kartal'ın emeklerine göz dikip gasp etme emeli taşıyanlara yanıt olarak:

    güneş dil, her şey hakkındadır!

    'kaybetmeyi, savaşmamış olmaya; öımeyi, yaşamamış olmaya yeğlerim.'

    #güneşdil hırsızlığının ne olduğu ve tespit edilmesi halinde ne yapılması gerektiği hakkında genel bir bilgilendirme - 2
    ---------------------------------------------
    değerli arkadaşlar, güneş dilciler,

    gündemimizi meşgul etmekte olan 'güneş dil hırsızlığı' konusunda temel bir tanım ortaya koyduktan sonra, şimdi, yazımın ikinci bölümünde, başlığa uygun olarak hırsızlık eyleminin nasıl tespit edilebileceğini ve bu durumda, önüne geçebilmek için neler yapılması gerektiğini sizlere anlatacağım.

    ilk olarak şunun bilinmesi gerekir ki, güneş dil bilgisinin yayılması engellenmemelidir, amacımız bu değildir. güneş dil bilgisi herkes tarafından paylaşılmaya, ilgiyle izlenmeye devam edilmelidir. ancak, kim tarafından olursa olsun, bu paylaşımlar bir ilkeyle ve sorumlulukla yapılmalıdır. güneş dil hakkında kaleme alınmış bir makale, iletilmiş bir bilgi mesajı paylaşılmak istendiğinde, bunun kaynağı belirtilmelidir ve kaynağın "güneş dili okulu" olup olmadığına dikkat edilmelidir. kaynak polat kaya olarak belirtilmiş ise, bilgi güvenilirdir. değiştirilmemelidir ve kaynak gizlenmemelidir. böyle bir bilgiyi paylaşmak istediğinizde, paylaşmaya değer bulduğunuzda izlenecek en mantıklı yol, facebook'un "paylaş" butonuna basmaktır. kaynak mesajı kopyalayıp yapıştırmak ve yeni bir mesajın içinde, bazı değişiklikler de yaparak göndermek, doğru ve uygun değildir. bunu ısrarla yapan bazı takipçiler hala var. mutlaka uyarılmalıdırlar ve güneş dili okulu'na bu kişiler yaptıkları paylaşımlarla birlikte bildirilmelidirler.

    ikinci olarak, güneş dil hakkında fakat güneş dili okulu dışında herhangi bir yerde herhangi bir kimse tarafından gönderilebilecek herhangi bir mesaj veya yorum, muhakkak şu özellikleri açıkça görülür şekilde üzerinde barındırmalıdır:

    1. "ulu önder büyük bilge atatürk" ifadesini taşımalıdır.
    2. www.polatkaya.net sitesini ana kaynak göstermelidir.
    3. "polat kaya" atamızın adını taşımalıdır.
    4. güneş dili okulu'nu kaynak referans göstermelidir.
    5. "türkçe, güneş dilidir!" ifadesini taşımalıdır.

    bu özelliklerden en azından birini veya birkaçını taşımayan bir mesaj, her kim tarafından kaleme alınmış olursa olsun ve içeriğinde verilen bilgiler her ne olursa olsun, şüpheli konumdadır!

    açıkça anlaşılmalıdır ki:

    şüpheli mesajlar, #karadil'e hizmet ediyor olabilirler - ve çok büyük ihtimalle de öyledirler. karadil'e hizmet sinsilikle yapılır, buna hizmet eden kişi açıkça bağırarak ben karadilciyim ve ona hizmet ediyorum demez. kimliğini belli etmemeye çalışarak güneş dil'e hizmet ediyormuş gibi bir kostüme bürünerek, güneş dil'e zarar verme amacını yerine getiriyordur. kocaman kocaman kelime listeleri yayınlayabilir, 'türkçe, güneş dilidir!', bile diyebilir ama o listeler çalıntı olabilir veya listelerde yer alan bazı kelime çözümlemeleri kasıtlı olarak bozuk ve yanlış verilmiş olabilir, hırsızlık ürünü olan bilgileri kendi emeği gibi göstererek başkasını (bizleri) kullanıyor ve nemalanma amacı taşıyor olabilir. yani şüpheli mesaj çok büyük olasılıkla çalıntıdır.

    çalıntıdır, çünkü şimdiye dek polat kaya atamız tarafından çözümlemesi yapılan binlerce kelime içinde, zaten bildiğiniz, aklınıza gelebilecek her kelime bulunmaktadır ve yeni bir kelime bulup da onu ilk kez ilan ediyormuş gibi konuşmak mümkün değildir; hele ki, bir de hiç tanımadığımız bir kimse tarafından uzun uzun listeler yayınlanabilsin ve bu ilk kez olsun - imkansız!

    şimdiye dek yapılmış olan bu gibi girişimlerin tamamı da kesin olarak fikir hırsızlığıdır, yapanlar da açıkça hırsızdır!

    bu gibi şüpheli mesajlar görüldüğü yerde, mesaj sahibi ve takipçileri en açık bir lisanla uyarılmalıdır. yaptığı işin intihal (fikir hırsızlığı) olduğu, bu bilgilerin güneş dili okulu grubunda yürütülmekte olan çalışmalar kapsamında seneler öncesinden beri ve senelerdir zaten söylenmiş ve halen söylenmekte olduğu, açıklıkla belirtilmeli, kişinin, bu eylemi yapmaya devam etmesi halinde fikri mülkiyet hakları yasasının çok ciddi uygulamalarına maruz kalacağı kendisine bildirilmelidir. adı, lakabı, konumu, mevkii, ünü, unvanı ne olursa olsun, açık uyarı yapılmalıdır. uyarının içeriğinde, yapmış olduğunuz tespiti ilgili ve yetkili kişilere de url adresiyle birlikte ekran görüntüsü ve html dosyası formatında göndereceğinizi belirtmelisiniz. ve bu bilgiyi güneş dili okulu grubunda paylaşmalısınız.

    şüpheli mesaj sahipleri her kesimden kişiler olabilir. pazarda limon satan bir kişi, akıllı telefonundan güneş dil konusuna tesadüf etmiştir, olay ilgisini çekmiş, beğenmiş ve paylaşmak istemiştir; böyle olabileceği gibi, bu kişi, bir üniversitemizin tarih veya türkoloji bölümünde öğretim görevlisi profesör doktor bilmem kim de olabilir, tv ekranlarının beğenilen yüzlerinden topluma mal olmuş bir başka kimse de olabilir. pazarcıyı uyarmak ile profesörü uyarmak arasında hiçbir tonlama farkı olmamalıdır ve uyarı ciddiyetle yapılmalıdır, devamında neler olduğu takip edilmelidir.

    tespitte bulunan kişi şüpheli türdeki mesajları tek başına uyarabilir, aynı zamanda, destekli uyarı da yapabilir. bir kişi tarafından yapılan uyarı ile, birden çok kişi tarafından yapılan uyarı, etkisi bakımından farklıdır. amaç, sonuca ulaşmaktır. o halde, şüpheli sınıf mesajların uyarılması birden çok kişi tarafından, alenen, ilanen, yüksek sesli olarak yapılmalıdır.

    - birisi, yasal uyarıda bulunurken, diğeri, "size hiç yakıştıramadım!', demelidir.

    - bir başkası, "bunun adı resmen fikir hırsızlığıdır!" demelidir.

    - bir başkası, "bu intihal (fikir hırsızlığı) olayını, ilgili diğer gruplarda ve yerlerde de alenen duyurmak lazım!" demelidir.

    uyarılar, ekip çalışması şeklinde yapılırsa, daha etkili sonuç getirebilir.

    ve güneş dili bu gibi tuzak ve saldırılara karşı korumak hepimizin eşit ölçüde sorumluluğudur.

    karadil tarafından güneş dil'e yapılan saldırılar artarak devam edecektir. saldırılar, toplumun ilgi odağındaki bu özel konuya girerek o ilgiden nemalanmak, haksız yere şahsi, sosyal ve ticari kredi ve çıkarlar sağlamak gibi saf ve basit kılıklara bürünerek yapılabileceği gibi, asıl amaç ve netice, güneş dil'i etkisizleştirmek, itibarsızlaştırmak, bilgi ve kaynak kirliği yaratmak şeklinde ortaya çıkacaktır.

    güneş dil bilgi ve kaynak kirliliğine düşürülmemelidir, karadil'in bu amaçla yapabileceği eylemler dikkatle takip edilip sürekli şekilde uyanık olunmalıdır.

    -ikinci bölümün sonu-
    kamil kartal

    edit: ilgili kisinin ricasi uzerine kendi sozleri burada paylasilmistir.
  • polat kaya atamızın bizlerle paylaştığı bu son keşfin önemi üzerine uzun uzun konuşmak gerek. bu, öyle önemli, öyle anlamlı ve çarpıcı ki, geride bıraktığımız ve olağanüstü paylaşımlarla dolu uzun yılların içinde sıralama olarak ilk üçte yer almayı kesin olarak hak ediyor!

    malumlarınız üzere, bugün bildiğimiz ve kullandığımız haliyle "sümer" adı, akadların kendi kırık ve uyduruk dillerinde bölgenin yerleşik halkına verdikleri ve tarihe de bu şekilde yerleştirdikleri "shumeru" adının aldığı son şekildir.

    bizler, "sümer", "sümerler", "sümer uygarlığı", "sümer çivi yazısı", "sümer destanı", vs. gibi ad ve tanımları kullandığımızda, aslında, akadların verdiği bu tanınmaz, anlaşılmaz, kırık ve uyduruk "shumeru" adının bir şeklini kullanmış oluyoruz.

    yine malumlarınız üzere, sümerler diye bildiğimiz bu ilk halkın kendilerine verdikleri adın, çivi yazısı tabletlerden okunduğu şekliyle bizlere bildirilen halinin "ki-en-gi" (veya "ki-en-gir") olduğu da söylenmiştir.

    polat kaya atamızın bu dikkatli incelemesi neticesinde şimdi ortaya çıkıyor ki, "ki-en-gi" olarak bildiğimiz bu ad, aslında küncü, güncü şeklinde doğru okunduğunda, sümerlerin kendilerine verdikleri gerçek adlarının güncü'ler olduğu anlaşılıyor.

    nitekim, bizler de uzun zamandır bu halkın günhanlar olduğunu bütün bilgi ve belgeleriyle ortaya döküyor, hepinizin dikkatlerini buna çekebilmek için ciddi şekilde gayret sarfediyorduk.

    canaan'ların (kenanların), phoenıcıan'ların (fenike / finike'lilerin) aslında günhan soylu turanlı tur/türk/oğuz halkları olduğunu; bu türk halklarının, fonetik alfabeyi tüm insanlığa ve uygarlığa armağan ettiklerini, denizcilik ve navigasyon gibi çok ileri bilgi ve teknikleri ilk defa bu türk halklarının bulup geliştirdiklerini, kartacalıların, pleasgların, truvalıların en yakın bir kan ve töre ilişkisi ve bağı çerçvesinde günhanların kuzenleri olduğunu ve daha birçok göz açıcı bilgileri tarihi belgelerle polat kaya atamız bizlere gösterdi.

    ulu önder büyük bilge atatürk'ün türk gencine, hepimize vasiyeti bu şekilde yerine getirilmektedir. bilgi ve kültür olarak hepimiz bu gerçekleri baştacı edeceğiz ve bugüne dek türk insanına karşı yapılmış ve bizleri ötekileştiren, uygarlıktan dışlayan haksızlıklara en yüksek sesle ve bilgiyle yanıt vereceğiz.

    bu keşif, aynı bilgemiş örneğinde olduğu gibi, sümerlerin asıl dillerinin türkçe olduğuna dair zihinlerde var olabilecek tüm kuşkuları da ortadan kaldırmaya yeten çok büyük bir keşiftir.

    sümerler olarak bildiğimiz halk, oğuzhan'ın büyük oğlu günhan soyudur. bunlar güncüler'dir. bilgiye, yazıya, eğitime, okullara, kültür ve törelere hayat veren en köklü ve bilimsel bilgiyle bilinen ilk uygarlıktır güncüler.

    güncü'lerin, tufandan önce yaşamış ve insana dair bütün bilgileri yazılı olarak onlara (ve bizlere) vermiş olan efsanevi kahramanlarının adı bilgemiş'tir.

    -mış, -miş, -muş, -müş yapım ekimizin yanı sıra, -cı, -ci, -cu, -cü yapım ekimizin tarihini de 6500 yıl veya çok daha öncesine indiren bu bilgiler paha biçilmezdir. binlerce yıl öncesinde türk dilinin tam ve kamil olarak uygarlık, bilim, sanat ve insanlık için hazır ve kullanımda, hizmette olduğunu göstermesi bakımından olağanüstü önemlidir. (bildiğiniz gibi, mış-miş yapım ekimizin türk dili tarihinde sadece birkaç yüzyıllık geçmişi olduğu söylenmek suretiyle, dilimiz, akademisyen türkologlar tarafından sözde-bilimsel zorbalıkla güdükleştirilmeye ve köreltilmeye çalışılmaktadır.)

    bu yeni bilgi ve buluşlar üzerinde derinlemesine düşünmeli, ortak katılımla paylaşımlara girmeli, bu bilgiyi yayabildiğimiz kadar çok ve uzak yerlere ulaştırmalıyız.

    bu doğru okuma, hepimiz için ve türklük için çok yeni kapıları da ardına kadar açacaktır. kasıtlı yanlış okumalar ile bizlerden ve kendi öz kimliğimizden koparılmış, başkalaştırılmış, tanınmaz hale getirilmiş ve ona buna peşkeş çekilmiş diğer birçok kutlu adlar, tanımlar ve açıklamalar güncü adıyla birlikte adım adım çözülecektir.

    örneğin, anunaki olarak bizlere tanıtılan sümer tanrılarının bulunduğu panteon adının, hankün, hangün, künhan, günhan olarak doğru okunmasının önü açılabileceği gibi, akad çivi yazısı tabletlerinde geçen ve anagram yoluyla kasıtlı olarak başkalaştırılmış "shumeru" adının da olasılıkla "ışınar" olarak yeniden ve doğru şekilde okunmasının önü açılacaktır. zira, sümer devletinin sınırları içindeki kent krallıklarından (şehir devletlerinden) birinin adının ve kralın unvanının da "ısın" olduğu ve bu döneme ait ışı, ışık kavramıyla ilgili birçok başka ad ve unvanlar olduğu unutulmamalıdır.
    kamil kartal
  • arşivleri eşsiz bilgi hazinesi olan ve türkçenin güneş dili olduğunu delilleriyle beraber ispat eden ve 3 yıldır üyesi olduğum facebook grubudur.

    tüm dillerin türkçeden kırılıp, anagram edilip yeni diller türetildiğini gözler önüne sermektedir.
    grup linki yöneticisi kamil kartaldır.
hesabın var mı? giriş yap