• kur'an'da, sabiiler, "kitaplılar" arasında sayılıyor.

    kur'an'da sabiiler, kitap ehli arasında sayıldığı içindir ki, birçokları gibi ünlü islam fıkıhçısı ve hanefi mezhebinin başı ebu hanife, sabiilerin kitap ehli arasında sayılması gerektiğini belirtmiş, onların kadınlarıyla evlenilebileceğine ve kestiklerinin yenilebileceğine fetva vermiştir. hanefi fıkıh kitaplarında da, bu yönde fetva verilmiştir. ne var ki, eğer bir kitaba inanıyorlar, bir peygamberi kabul ediyorlar e yıldızlara tapınmıyorlarsa..." diye de bir kayıt konulduğu görülür. ama bu kaydın, sonradan eklendiği, bir takım polemikler nedeniyle bunu ekleme gereğinin duyulduğu anlaşılıyor. çünkü,sabiilik dininden olanlar, ayetlere dayalı olarak kitap ehli sayıldıktan sonra böyle bir koşulun artık anlamı olamaz.

    sabiilikte, yıldızlara, en başta da güneşe, aya tapınma vardır.

    ve çok açık biçimde belli oluyor ki, sabiilikte, tahsin mayatepek'in raporunun içeriğini oluşturan güneş kültü, yani güneş tapımı ağırlıklıdır.

    sabiilikteki inanç bilindiği gibi, bu dindeki ibadet biçimleri de bilinir.

    nedir sabiilikteki ibadetler?

    bu sorunun kitaplardaki karşılığına bakıldığı zaman, islam’daki birçok ibadetin tümüne yakın bölümünün (bir anlamda tümünün), islam’a -doğrudan ya da dolaylı yollardan- sabiilikten geçtiği ve dolayısıyla, mayatepek'in anlattıklarının, gözlemlerinin, değerlendirmelerinin doğru olduğu açık seçik görülür.

    karşılaştıralım:

    - müslümanlıkta namaz abdestiyle, boy abdestiyle taharet var.
    - sabiilikte de bu var.
    - müslümanlıkta vakitleriyle namaz var. beş vakit.
    - sabiilikte de bu var. aynı saatlerde, üçü farz altı vakit.
    - müslümanlıktaki namazlar, cenaze namazının dışında, rükûlu, secdelidir, rekâtlar vardır.
    - sabiilikteki namazlar da böyledir.
    - müslümanlıktaki namazlardan cenaze namazı, dua sayıldığı için rükûsuz ve secdesizdir.
    - sabiilikte de cenaze namazı böyledir.
    - müslümanlıkta oruç vardır.
    - sabiilikte de vardır.
    - müslümanlıkta farz oruçlar bir aydır. bu ay da kimi zaman 29,kimi zaman 30 gün çeker.
    - sabiilikte de böyledir.
    - müslümanlıkta farz oruçlarının yanında, isteğe bağlı ve nafile adı verilen oruçlar vardır.
    - sabiilikte de böyledir.
    - müslümanlıkta "fıtr bayramı" adı verilen "ramazan bayramı" vardır.
    - sabiilikte de bu ad ve nitelikte bayram vardır.
    - müslümanlıkta kurban vardır.
    - sabiilikte de vardır.
    - müslümanlıkta hac vardır.
    - sabiilikte de vardır.
    - müslümanlıkta kâbe, tanrının evidir ve kutsaldır.
    - sabiilikte de böyledir.
    - müslümanlıkta ibadet için tapınaklar vardır.
    - sabiilikte de...
    - müslümanlıkta kutsal kitap vardır.
    - sabiilikte de...
    - müslümanlıkta peygamber, peygamberler vardır.
    - sabiilikte de...

    ve böyle gider. bütün bunların kanıtlarını ileride ve raporun sonundaki belgelerde bulacaksınız.

    islam da, tıpkı güneş ve ay kültlerinde(sabiilikte) olduğu gibi güneşe, aya ayarlı

    dikkat edilmeli: güneş bir yere geldiğinde bir namaz, bir başka yere geldiğinde bir başka namaz, doğması yaklaştığında bir namaz, battığında bir başka namaz kılınır. oruç da, güneş ışınları yokken (tanyeri ağarmadan önce) tutulur, güneş batınca bozulur. yine oruç, hadisteki buyruğa göre,"ay görülünce(ramazanın başında) başlar, ay görülünce (izleyen ayın başında) bitirilir (bayram edilir).". ay 29 çekerse ramazan orucu 29, ay 30 çekerse ramazan orucu 30 gün olarak tutulur.

    güneş ve ay kültlerinde (sabiilikte) de bu ibadetler böyledir, güneşe ve aya göre düzenlenmiştir. bu da, islam’daki ibadetlerin nereden kaynaklandığını çok açık biçimde ortaya koyan kanıtlardandır.

    şu ayete bakın:

    "güneşin kaymaya-kıpırdamaya başlaması zamanı ve nedeniyle namaza başla"

    bu ayette diyanet'in resmi çevirisinde, biraz eksik, biraz da yanlış olarak şu anlam verilir:

    "güneşin batıya yönelmesinden, gecenin karanlığına kadar namaz kıl. sabah vakti de namaz kıl. zira sabah namazı, görülmesi gerekli bir namazdır."(isra suresi, ayet 78)

    bu ayetin başına, daha doğru olarak şu anlamı vermek gerekir:

    "güneşin kayma-kıpırdama zamanında ve bu nedenle namaz kıl ve gecenin karanlığına değin (vakit vakit) sürdür..."

    ayette, bir "dülukü'ş-şems" deyimi geçiyor. bunun anlamı, "güneşin kıpırdaması (delk'ten) ve kayması"dır. bu deyimin başında da bir "li" yer alıyor. bu "lam" ile; "vakit" ve "neden" bildirilir. dolayısıyla, bu lam için kur'an yorumcuları ve dilbilimcileri "sebep lamı","vakit lamı" derler. yani bu "lam" ile "vakit" ve "neden" bildirilir. dolayısıyla, bu "lam"dan, namazların, hangi zaman ve hangi nedenle kılınacağı bildiriliyor. fıkıhta da bu hüküm çıkarılır. f.razi, bu ayet nedeniyle, "üçüncü mes'ele" anlamındaki başlık altında şu bilgiyi veriyor;

    "vahidi şöyle diyor: li düluki'ş-şemsi'deki lam, ecl ve sebep (neden) lamıdır. bu böyledir çünkü, namaz güneşin kaymasıyla vacib (farz) olur. öyleyse namaz kılana, namazı yerine getirmesi, güneşin kaymaya başlaması nedeniyle gerekli (farz) olmuştur."(f.razi,e't-tefsirü'l-kebir,21/26)

    her şey çok açık değil mi?

    demek ki temel islam kaynakları da, namazın güneşin kıpırdamasına-kaymaya başlamasına bağlı olarak insanlara buyrulduğunu kabul ediyor. güneş kültü'nün, yani güneş tapımı’nın bunda rol oynamadığı söylenebilir mi?

    orucun farz olduğunu ve nasıl yerine getirilmesi gerektiğini bildiren ayetler, bakara suresi'nin 182'den 187'ye değin olan ayetleri de, oruç ibadetinde ayın ve güneşin rol oynadığını dile getirir niteliktedir. örneğin 185.ayette,"sizden kim ay'a tanık olursa (ayı görürse, aya, ramazan ayına erişirse) hemen oruç tutsun..." deniyor.187.ayetinde de orucun, "tan yerinde ak ipliğin kara iplikten ayırt edildiği", yani "tan yeri ağardığı" zamandan önce başlayıp, geceye dek süreceği, yani güneşin batmasıyla sona ereceği bildirilir.

    şöyle bir soru sormayın:

    - peki kutuplarda, gecenin ve gündüzün günlerce, aylarca sürdüğü, örneğin altı ay gece, altı ay gündüz olduğu yerlerde oruç nasıl tutulacak?

    böyle bir soru sormayın, çünkü "aklı ve bilimi dine araç yapan güruh", bir takım yorumlara çabalamış olsalar da, kimse bu konuda doyurucu bir cevap verebilmiş değildir. ve siz de kimseden doyurucu bir karşılık alamazsınız.

    ibadetlerin güneş ve aya göre düzenlendiği ve düzenleyicilerinin de gündüzün, gecenin o denli uzun olduğu yerlerde yaşamadıkları, öyle durumlar olabileceğini bilemeyecekleri göz ününde tutulduğundaysa, sorunun karşılığı kendiliğinden ortaya çıkmış olur. ilkel insanlar, güneş tapımı’nın, ay tapımı’nın kurucuları ve inanırları dünyanın o yörelerini, yani gündüzün ve gecenin o denli uzun olduğu kesimlerini nereden bilebilirlerdi?
  • meksika güneş kültü

    *orta asya daki ecdadımız gibi güneş kültü ne salik olan meksika yerlilerinin güneşe tazim ayinlerini ne suretle yapmak ta oldukları ve ezan ,abdest ve secde gibi müslümanlığa aid oldukları zan olunan hususatın müslümanlığa güneş dininden girdiği ve islam dininde vazıh bir manası olmayan secdenin güneş kültü nde cok derin bir manası olduğuna ve saireye dair mühim malumat ve izahatı havi rapor*

    kaynak:www.tdk.gov.tr (arşiv)
hesabın var mı? giriş yap