*

  • bugüne kadar nasıl olup da yazılmadığına hayret ettiğim fikret kızılok ve bülent ortaçgil ortak parçası... pencere önü çiçeğinde yer edinmiş bu şarkıda kızılok ve ortaçgil tüm marifetleri ile kelimeleri boğazımıza bir ilmek gibi dolamayı bilmişler ,altımızdaki sandalyeyi itmeyi de bize bırakmışlardır...

    güneşin aynasında ben
    bende bir düş
    düşte bir çocuk, çocukta yol
    yolda toz, tozda avuç, avuçta kader
    kaderde sen, güneşte akşam oluyor
    ben düşünürken

    düşüncemin çiçeğindesin
    yedi iklim dört mevsimdesin
    canımın yongalarında
    gölge gibi hep peşimdesin
    kırmızının kuytularında,
    yeşilin uykularında,
    karanfilin kokularında
    şebnem olur gider gözlerin

    arkamı dönsem önümde
    istemesem de içimde
    çocuğun umutlarında
    kiminin korkularında

    güneşin aynasında ben
    bende bir düş
    düşte bir çocuk, çocukta yol
    yolda toz, tozda avuç, avuçta kader
    kaderde sen, güneşte akşam oluyor
    ben düşünürken

    düşüncemin çiçeğindesin
    yedi iklim dört mevsimdesin
    canımın yongalarında
    gölge gibi hep peşimdesin
    kırmızının kuytularında,
    yeşilin uykularında,
    karanfilin kokularında,
    şebnem olur gider gözlerin

    kalemin yasaklarında,
    çalışan parmaklarında,
    ve ağaran saçlarında
    tutsak olmuş bir düşüncesin
    bil bakalım sen nesin

    güneşin aynasında biz
    bizde bir düş
    düşte bir çocuk, çocukta yol
    yolda toz, tozda avuç, avuçta kader
    kaderde sen, güneşte akşam oluyor
    ben düşünürken...
    ben düşünürken
  • gayet guzel huzurlu bir parcadir.
  • son derece soft, leziz bir sarki..
  • 3:40'tan sonra plak hışırtısının yokolduğu gayet güzel bir solonun insanın içini ısıttığı şarkı.
  • kaderde sen güneste aksam oluyor ben düsünürken kismi bodrum aksamlarini hatirlatir..cok sicak cok samimi ve cok huzur verici... popüler olmasi istenmeyen mükemmel sarki..
  • icinde plak hisirtisi yoktur, bir kaset sarkisidir. 80'lerdir.
  • fikret kızılok, bülent ortaçgil, erkan oğur bir araya gelirse nane nane gibi orta ayarda bir eser çıkmasını beklemek saçma olur tabi haliyle. "dinlendirsem mi, hüzünlendirsem mi, mutluluk mu saçsam?" diye karar verememiş bir şarkı. tam anlamıyla 5 dakikalık müzik şöleni.
  • ölümü çağrıştıran şarkıdır.
  • şarkının girişindeki gitar solosunun ilk 5 saniyesi nedense bana 80'lerin sonunda ilkokula başladığım dönemi anımsatıyor. bir bağlantı kurmaya çalışıyorum, şarkının da o yıllara ait olduğunu düşününce mantıklı gelse de evde dinlenmemiş olduğunu biliyorum.

    posta pulları, dışarıda yağan kar, tv 1'de çizgi film vs o 5 saniyede gözümün önünden geçip gidiyor.
  • son 1 dakika 25 saniyesi hiç bitsin istenmeyen şarkıdır..
hesabın var mı? giriş yap