• fenerbahce burnunda 1960 yilindan beri galatasaray bayraginin dalgalandigi tesis...
  • galatasaray'ın tüm su sporları dallarının tek çatı altında toplanması amacıyla yenilenmekte olan tesis.
  • manzarası gerçekten çok güzel olan mekan. kalamış sahilinin hemen dibindesiniz, karşınız tarihi yarımada ve gün batımını çok net izleyebiliyorsunuz. güneşi batırdıktan sonra bir de ay varsa ek olarak yakamoz keyfi yaşıyorsunuz. sırf bu manzara keyfi için gidip görülesi yer. ancak klüp üyesi bir tanıdığınız varsa. çünkü üye olmayanlar alınmıyormuş. ha bir de ezeli rakibi fenerbahçe nin faruk ılgaz tesisleri ile dip dibe. arada sadece bir duvar var. fenerbahçe ve galatasaray bayraklarının yan yana görüleceği ender mekanlardan.
    fakat bu güzel manzarasına rağmen restoran kısmının yemek ve hizmet kalitesi çok ama çok düşüktür. garsonlar ilgili görünür, hepsini tanırsınız onlar sizi tanır ama bir şeyi 10 kez söylemeniz gerekir. 10 kez söylemenize rağmen bile geç ya da yanlış gelen bir yemekle karşılaşabilirsiniz. yemekleri çok standarttır.
    hemen yanındaki faruk ilgaz tesisleri'nin ise manzarası biraz daha dardır ama yemekleri çok daha güzeldir. ayrıca oraya klüp üyesi olmayanlar da girebilmekte.

    o yüzden oraya gittiğinizde mükellef bir sofra yerine atıştırmalık birşeyler alıp manzaraya karşı içkinizi ya da içeceğiniz yudumlamak en güzeli... ya da yemeği faruk ılgaz da yiyip içki kısmına burada devam edebilirsiniz.

    not: beşiktaşlıysanız kazan birahanesi dışında seçeneğiniz yok :)
  • galatasaray spor klubu uyesiyim!! yemekleri sahanedir, klup uyesi olmayanlar restorant kisminda istediklerini yigip icebilirler. sadece plaj kismina gecmek icin ucet alinir(sezlong/ minder vs seyleri icin) istanbul'da gunesi burdan daha guzel bir yerde batiramazsiniz. manzara sahanedir, calisanlarida sahanedir.
  • geçen ay düğünümüzü gerçekleştirdiğimiz, kalamış'ta deniz kenarındaki mekan.

    düğün yapacak arkadaşlar için ayrıntılı, bütçeli başımızdan geçenleri şöyle özetleyeyim
    mekan çok güzel, gün batarken nikahınız kıyılıyor denize nazır. isterseniz kalamış wyndham otel'de bir oda ayarlanıyor sizin için orda hazırlanıyorsunuz ve marinadan tekne ile merasim alanına getiriliyorsunuz, bunun bütçesi 90 euro + 500 tl

    kişi başı yemek fiyatı diğer mekanlara göre daha düşük bu da en cazip taraflarından biri fakat dikkat edilmesi gereken şey burası aslında bir klüp lokali olduğu için düğün organizasyonu için çok hazırlıklı ve kapasiteli bir yer değil o nedenle artıları diğer mekanlara göre çok daha fazla çıkıyor.

    mekanın müzik ve ses- sahne sisteminden sorumlu olan galip ayaz bey var, buraya dikkat edilmesi gerekiyor. biz düğünde kendi istediğimiz orkestranın çıkmasını istedik ilk başta galip bey bunun olamayacağını söyledi böyle bişey başınıza gelirse aldırış etmeyin "yok bizim istediğimiz çıkacak" diyip yolunuza devam edin. fakat kendisiyle mücadele etmeniz gerekmektedir. daha sonra bizim orkestramızın malzeme listesini ilettik kendisine elinde bunların olmadığını söyledi dışarıdan kiralaması gerektiğini belirtti, tamam dedik bize bütçe geçmesini istedik. müzik grubunun istediği teknik malzeme ve sahne kurulumu için bizden 17.000 tl talep etti. başınıza gelirse hiç sinirinizi bozmayın... hemen dışarıdan fiyat alın çünkü aynı malzemeyi biz 5.000 tlye bulduk bunu da söyledik fakat kimse bu durumdan utanmadı. o zaman siz dışarıdan getirin denildi, fakat galip bey mekanla anlaşma imzaladığı için kendisine de ödeme yapmak zorunda kaldık sırf dışarıdan kendi bulduğumuz teknik malzemeyi getirebilmek için..

    şimdi en çok dikkat edilmesi hatta mümkünse önceden sözleşme imzalanması gereken şey mekanın elektrik sistemi güçlü bir sahne- ışık alt yapısını kaldırmamaktadır, bu yüzden eğer büyük bir sahne kurmak istiyorsanız mutlaka size elektrik sağlayabileceklerinden emin olmanız gerekiyor. elektrik alabilecekleri iki farklı kaynak var mekanda ama nedense bir tanesini kilitli tutuyolar ve açmamak için uğraşıyorlar. neden olduğunu biz hala anlayamadık fakat şöyle bişey yaşadık..

    tam gün batımında tekne sizi merasim alanına getiriyor, biz de tekneye bindik fotoğraflarımız çekildi gün batmak üzere, mekanı aradılar elektrik kesik bekleyin denildi, biraz oyalandık tekrar aradık elektrik yok gelmeyin dediler. teknenin kaptanı kontağı kapattı biz 20 dakika kadar teknede sallana sallana durduk, elektrik gelmesini bekledik bu sırada güneş battı, bizim midemiz tuttu filan..sonradan organizasyonun başında durmasını rica ettiğimiz arkadaşımızdan öğrendiğimiz elektrik sisteminin ses ve ışığı kaldırmadığı , o kilitli tutulan odanın da nedense açılmadığını en son kapıyı kırmakla tehdit ederek zorla kapıyı açtırıp elektrik alabildiklerini ve böylece müzik, mikrofon vs çalıştırıldığını öğrendik. bunun temel nedeni herşeyden sorumlu bir organizatörün olmaması aslında bir kriz yaşandığında gidebileceğiniz ya da sizin yerinize krizi çözebilecek bir yetkili yok tesiste.

    mekanın bir diğer sıkıntısı ise oranın klüp üyelerince yüzme, güneşlenme, yeme, vs için kullanılması. üyelerin kullanımı saat 17.00'a kadar olduğu için mekandan çıkmaları şezlongların toplanması ve davet masalarının atılması 18:00'i buluyor o saatten sonra haldır haldır sahne kuruluyor, ışık sistemi kuruluyor, dekorasyon yapılıyor..bu gerçekten tüm hazırlık için asla yeterli olmayacak bir zaman

    yemekler lezzetli ve güzel öncesinde tadım yapıp istediğiniz mezeyi seçebiliyorsunuz. pasta kesmek istemezseniz menünüzde zaten parfait var onu ikram ediyorlar. mekandaki garsonlara özellikle dikkat etmeniz gerekmektedir, kaba ve özensizler. gelen konuklara da sürekli bahşiş lafını geçirerek hizmet veriyorlar ben bi iki tanesine şahit oldum ve çok utandım özellikle çağırdığınız önemli misafirlerinizin böyle sözlere maruz kalması çok utanç vericiydi. düğün sonunda bizim ayırdığımız bahşişi beğenmediler ve yarım saat kadar tartıştılar bizimle, sonunda bahşiş veriyoruz beğenmiyorsanız ikna etmek için uğraşmayacağız diyip ayrıldık mekandan.

    tuvaletler leş gibiydi, pisuarlar daha gecenin başında taşmıştı, çünkü sabahtan beri tesis kullanıldığı için temizlemeye fırsat bulamıyorlar ve her yer leş gibi oluyor.

    bi de ödediğimiz en saçma para olarak tarihe geçsin diye yazıyorum ki bunlara da hazırlıklı olun dans ettiğiniz pist için ahşap bir konstrüksiyon kestiriyorlar ve üzerine istediğiniz görseli basıyorlar fakat bunun üzerindeki görsel için 1.750 tl alt ahşabı için 2.000 tl istiyorlar hayatımda daha da saçma bişeye para vermem herhalde..

    özetle ilk başta aldığınız fiyat cazip geliyor mekan çok güzel manzara şahane, ama sonrasında uğraştıklarınız ve istenilen ek ücretler hem sinir bozukluğuna hem de hiç öngöremediğiniz bir bütçeye neden oluyor. bu konseptte bir düğün istiyorsanız hemen yan taraftaki fenerbahçe'ye gidin derim ordaki organizasyonlarda buna yakın hiçbir şey yaşandığını duymadım. zorlu bir süreç kolay gelsin:)
  • gs'ye yakışmayan şekilde çok kötü yönetilen bir tesis.

    oğluma yelken eğitimi aldırmak amacıyla öncelikle fenerbahçe yelkeni aradım, malum fenerbahçeliyiz, "biz sadece olimpiyat sporcusu yetiştiriyoruz" cevabı üzerine "ben sizin.." deyip eşe dosta danıştım. gs yelken'in koordinatörünün* yelken camiasının önde gelen isimlerinden biri ve çok iyi bir hoca olduğu söylendi, ben de gs yelken'e kaydını yaptırdım. fb-gs umurumda değil, oğlumun gs tutması da bana koymaz. düzgün yelken eğitimi alsın yeter.

    neyse gs yelken okulu gayet başarılı. oğlanı her gün yelkene getirip yandaki gs kalamış tesisleri'ne geçiyorum. bugün eğitiminin 16.günü, 4 haftadır h. içi her gün gs kalamış tesislerine gelip oturuyorum. artık bugün "soda kalmadı" cevabı üzerine bu entry'i girmek farz oldu diyerek görüşlerimi bildiriyorum.

    1. istanbul'un en güzel yerlerinde cafeler vardır, ama manzara dışında her şey çok kötüdür. belediye işletir (bkz: beltur), gs kalamış tesisi'nin konsepti tam olarak bu. hizmet vizyonu sıfır. böyle güzel bir yerdeki tesis nasıl bu kafayla işletilir aklım almıyor.

    2. ülkenin en önemli spor klüplerinden birine ait bir tesisin sahibi az biraz okumuş, görmüş geçirmiş bir insan olsa, ya da buranın işletmesinde söz sahibi olsa, saniyesinde tesisin işletmesini verdiği şirket ile sözleşmesini fesheder. hayır madem beceremiyorsun, ver bir bilene, krallar gibi gs'ye yakışır şekilde işletsin. fb öyle yapmış, vermiş divan'a - 10 numara hizmet, lezzet, ilgi-alaka, temizlik, hijyen...

    3. patates kızartması herhalde gıda dünyanın en basit tabaklarından biridir. nasıl kötü olabilir di mi? oluyor ama. kötü bile değil, re-za-let. hamburger'i vasat, menüsü dar. vejetaryen ya da vegan yemeklerle ilgili herhangi bir bilgilendirme dahi yok. kalori bilgisi yok. spor klubü burası, daha özenli olmak gerek.

    4. pazartesi günü saat 14:00'te tesiste soda yok. gelmedi diyor. şinitzel söyledim, ketçap, mayonez, hardal rica ettim. 32 derece altında ısınmış ketçap, mayonez getirdi. zehirleyecek beni. “hardal yok mu?” diyorum, "ne yazık ki yok" diyor... hardaldan bahsediyoruz. kardeşim, yoksa, ara getir'i banabi'yi, getirsin bi 6'lı soda, bi kavanoz hardal. hiç mi kafan basmıyor?

    5. müzik konusuna hiç girmemek gerek çünkü power love açmışlar. radyo ne çalıyorsa, o.

    6. idaş sponsorluğunda şemsiye yaptırmışlar. konumlandırmayı ve şemsiye boyutunu da hesaplayamamışlar, masalarda ya önünüz ya sırtınız güneşte. tam bir mühendislik harikası. sert esen rüzgar ile uçuşan eşşek kadar şemsiyeler birini kör edene ya da sakat bırakana kadar bu böyle devam eder.

    7. garsonlar çok "tatlı", ice americano diyorsun, soğuk mu olsun diyor. evet diyorsun, getiriyor, içinde buz yok. bira söylüyorsun 32 derecenin altında, şişeyle getiriyor. soğuk bardak yok mu diyorsun, düz bardak getiriyor. soğuk bardak yok mu diye tekrarlıyorsun, yok bizde soğuk bardak diyor. bir de para vermemek için stajyer kız öğrenciler almışlar herhalde garson olarak, dünyadan haberleri yok.

    8. bugün hangi cafeye/restoranta gitseniz, masalarda dezenfektan ya da kolonya olur. otopark girişine bir tane dezenfektan konmuş, orda elinize dezenfektan sıktınız, sıktınız. masalarda herhangi bir ürün yok. ıslak mendil konusu çok üzücü. hani şu kokoreçcilerde verilen arkası görünen ıslak mendiller var ya, ondan veriyorlar. üzerinde martılı gs logosu olan bir ürünün içinden nasıl öyle bir mendil çıkıyor, neden kimse laf etmiyor bilemiyorum.

    9. yalnızca klüp üyelerinin girebildiği bir çim alan var. yelken tesisini ancak oradan görebiliyorsunuz. aman diyim orayı geçmeyin, hemen görevli gelip çıkın ordan diyor. kardeşim çocuğum orda, bir bakmak istedim dedim, ordan babam yaşında* bi adam kalktı "burası klüp üyelerine ait" diye horozlandı. oğluma baktım, kusura bakmayın diyorum, "bakamazsınız!" diyor. ben de keko gibi gs üyesinden, beni uyaran yöneticiye "adam oğluna bakıyor, ne var? demesini beklerken adam "burası aile yeri" lafını duyunca notunu verdim.

    10. bu arada 1 gün merak edip fb faruk ılgaz tesislerine gittim. vale'den güvenliğe birçok fonskiyonu outsource etmişler. gayet başarılı şekilde işletiyorlar. gerek lezzet, gerek fiyat anlamında gs'den 10 kat başarılı. 50cc bira fb'de 50 tl. iken, gs'de 33 tl. ya kardeşim, sen fb'den neden 17 tl. daha az kazanıyorsun bira başına. gerek hizmet seviyesi gerekse de fiyatlandırma anlamında benchmark'tan da haberleri yok. kalk bir gezin şu kalamış'ta, bak bakalım 33 tl.'ye bira satan var mı?

    özetle değerli gs yönetimi,
    istanbul'un en güzel yerlerinden birinde çok güzel bir tesis sahibisiniz. hazır yönetiminiz de değişti. nacizane tavsiyem burayı klubüneze yakışır şekilde organize etmenizdir.
hesabın var mı? giriş yap