garter

• son bir yıldır hayatı kaymış,kafası karışık insan..yakaladığı şansın değerini bilememenin pişmanlığıyla şimdilerde oturup öööle ne halt ediceğini boksu boksu düşünen kişi.. daha da çooook düşünücek...
• sözlükte geçen haftalardan birinde uçurulan morgana nın ruhunun bütünleşip hayat bulduğu beden.
• dogal gotik görünümlü, iyi müzik nedir bilen sahsiyet...
• sparhawk'çı yapmaya çalıştığım suser.
• (bkz: jartiyer)
• 2002 yili #970344 numarali entrysi ile cercekten zamanin otesine gecmis yazmayan yazar.
• en son 7 yıl önce entry girmesine karşılık, şöhreti ancak bugün yakalayan yazar. demek ki umudu kesmemek lazım.
• hepimizin bilip tanidigi jartiyer 20. yy'da bugunku halini almadan once; kadinlar bu is icin elastik materyalden, bir iki parmak eninde, islemeli kumaslar kullanirlardi. bu elastik kumas bacaga giyilir ve corap baldirda yada diz altinda duran bu kumasa tutturulurdu. zaman icinde yerini garter belt'e yani jartiyere birakan garter artik agirlikli olarak bati dugunlerinde sembolik olarak kullanilmaktadir. dugunlerde gelinin buketi atmasi ve tutanin evlilik sirasini kapmasi gibi, damat da gelinin garter'ini cikartip sadiclarina atar ve tutan erkegin evlilik sirasinin geldigine inanilir.
• silikonun çoraplarda (bkz: stay up) kullanılmaya başlamasından önce çoraplar kayıp düşmesin için diye çorabın üst kısmına bacağın üst kısmına geçirilerek tutan elastik dantelli mantelli bant
  bizdeki karşılığı yaygın olarak bildiğimiz bele oturan askıları olan jartiyer değildir, onun ingilizcesi suspenderdir
• (bkz: the order of the garter)