• çok güzel kitaplar çıkarttılar. logosundan, kağıdından, kitapların tasarımına kadar her şeyleri harikaydı. bu yayınevinden çıkan tüm kitaplar koleksiyonluktur.
  • morel in bulusu, gocmus kediler bahcesi, maldoror un sarkilari.. basili eserlerinden minik bir bukle.. zaten yeterince hassasiyetle hazirladiklari kitaplarin ilk birkacini daha da ozene bezene nesrederlerdi..
  • gönlümüzün yegane yayınevi idi ankaralı gece.. ek olarak musil'in "üç kadın"ını vermişlerdi elimize, sonracıma "bitmeyecek öykü"yü de yeşilli, pembeli, vişneli, çürüklü.. vee maldoror elbet; sayın gendaş'ın fıstıkçı şahap gibi, üstelik de gereksiz dimağlara hem basıp hem yaymasından epey önce, adı olmayan devirlerde..
  • en iyi marquis de sade cevirisini (askin suclari) katalogunda bulunduran yayinevi.
  • (bkz: uc kadin) *
  • fernand braudel'in maddi uygarlik, ekonomi ve kapitalizm (15. - 18. yüzyillar)
    1- gündelik hayatin yapilari
    2- mübadele oyunlari
    3- dünyanin zamanlari
    eserlerini yayimlanimis olan yayinevi.
  • "gece yayınları’nın kurulmasına, 1986 yılında, ankara’da, bireyselleşen, ideallerini ve umutlarını yitiren, yabancılaşan, duyarlılığını çoktan unutmuş bir dünyada hayatı sorgulayıcı bir tavrı benimsemiş bir grup arkadaş karar verdiler. amaç para kazanmak değildi. kar etmek hiç değildi. sadece, kendi tavırlarını sergilemek, ifade etmek ve bu tavrı olabildiğince yaygınlaştırmaktı niyetleri. yayın, böyle bir amaç için uygun bir araç gibi geldi onlara... bu tür çabayı onlardan başka gösteren yok muydu? elbette vardı... ama onlar da bu çabaya ellerinden gelen katkıyı koymak istediler... böylesi bir amaç için yola çıkınca, gösterilen çabanın biçiminin de o amaca uygun olması gerekiyordu: duyarlı bir yayın... içeriği ile, biçimi ile, kalitesi ile... dizgisi, kağıdı ve baskısı ile...kendini de sorgulamayı, sıradanlaşmamayı, geleceği kurgulamayı hedefleyen bir yayın... sadece o da değil: genç şairlere, yazarlara kapısını açan, “çok satacak” olanı değil, “katkı koyacak” olanı hedefleyen bir yayın... bu çaba, toplumsal eleştirinin doruklarındaki maldoror’un şarkıları ile başladı, ve tam (otuzdokuz) kitapla devam etti... tüm olanaksızlıklara... tüm engellere karşın... inatla basılan (39) kitap... ne var ki sonunda tükendiler... ve uzun bir süre bu çabalarına ara vermek zorunda kaldılar.

    şimdi gece yayınları, yeniden başlamak istiyor... okurlarının desteğini görüyor... okurları kışkırtıyor gece yayınları’nı yeni bir merhabaya... kısa süre sonra... umutla..."

    alıntı: http://www.geocities.com/fsoyler/gece_ana.html

    şimdi, başladığımız yerdeyiz, in utero.
  • levent yılmaz'ın 80'lerin sonu 90'ların başında raul mansur gibi arkadaşlarıyla birlikte ortaklaşa kurduğu eşine az rastlanır kalitede yayınları olmuş yayınevi. 93'te doktora tezi için paris'e gitmesiyle yayınevi kapanmıştı. * bu yayınevinden çıkan arjantinli casares'in yazdığı morel'in buluşu olsun, mircea eliade'nin kitapları olsun, harikadır. diğerleri de ha keza...
  • 1989 ile 1997 arasında yayımlanmıştır kitapları.
    [bir de 2001 tarihli bir kitap (yasaklı pera - fatih söyler) var gece'nin logosu ile yayımlanmış ama bilemedim.]

    nasılsa günü gelince bir andre breton çıkar ve bu yayınevinin bastığı şiir kitaplarının kıymetini teslim eder inancında ve ümidindeyim.
hesabın var mı? giriş yap