• radical losers'tan atakan sünnetçioğlu'nun kasıp da adam ettiği eski kız arkadaşı müge için yaptığı ilk bestesi. aynı zamanda şarkıyı lise live 5'te de çaldılar.
    (bkz: radical losers)
  • cogu kez icinde kaybolunmak istenen durumdur..bakılası, seyredilesi.. sessizligi dinlemek nası kendine has bi huzursa gecenin sessizligi bir anlık umuttur keske hic gunduz olmasaya.. gecer ama sonsuzlugun karanlıgıdır...
  • mutlak sessizlik yaninda yok boyle bisi diyebilecegimiz yildizlari gormeyi ozlemek gibi yan etkileri olan sehirlerde nisbeten daha cekilir gurultunun karsiligi.
  • gündüzün tüm gürültüsünden, keşmekeşinden sonra sığınılan limandır gecenin sessizliği.

    önemli mevzuları düşünmek, sorunları çözmek, kararlar almak için en ideal zamandır. karanlığın gölgelediği gerçeklerden bir nebze de olsa kaçıp kendi içine dönebilme imkanı verendir.

    bağımlılık yapan bir sessizliktir. bir tadına varan müptelası olur. gündüzün bitmesi iple çekilir, gecenin o sessiz ve karanlık kucağına sığınabilmek için..
  • çoğunlukla insanlarin sessizligidir ve insan "gecenin sessizliği" çöktüğünde ancak anlar, anlar ama devam ettirmesi zordur bu anlayışı çünkü gündüz olacaktir.
  • (bkz: gece/@biskuwi)
  • karanlık köşeden irkilerek, perdelere vuran; açık pencereden şehrin ruhu ile birleşip yatağımın kenarına sokulan, bir garip kadın bedeni suretidir. can sıkıntısı, sarhoşluk, uykusuzluk ve muhteviyatı ince bir hastalık olan karartılarda itina ile sevişilir. seviş(-getirilir) bir bakıma, hayvani herhangi bir güdüyle...
  • ademoğlunun bünyeyi resetlemesi için uygun ortamı sağlar. bazen !

    çıt çıkmıyorken, kuşlar bile uyumuşken sessizliği dinlerim ben. sessizliği yırtan sadece bira şişesi kapağı ile açacağın öpüşmesinden çıkan "pııısss" sesi olur. radyoyu bile açmam kendim söyler kendim ağlarım kendi geçmişime. kendime..

    annesinin verdiği anadolu liselerine hazırlık testlerini çözmeden dışarı çıkamayan, testler bitip de dışarı çıktığında sokakta hiç bir arkadaşı kalmamış, elinde futbol topuyla yapayalnız kalan çocukluğuma dönerim.

    masal perisini söylerim boru gibi sesimle. tam "eğer bir masal perisi, girerse rüyalarına" derken, yiğişmeye başlar açacakla biramın kapağı..

    sessizliğin çığlığı bozuyor beni sanırım. onun için bu her gece içmeler. onun için her gece babanın kucağını özleyip, koltuğa sanki yitip giden babaymışcasına yaslanmalar.

    not; bu entry birileri gibi yazmak adına sözlüğe eklendi ancak o birileri "sil onu. kalmasın, rica ediorum" dediği için editlenip o badinin * nicki silindi ..

    not 2; ayrıca karakterimden ödün vermiş, onu titretmiş değilim, ben hala aynı sapık bidi bidiyım...
  • (bkz: vargtimmen)
  • kimi zaman yakalanmaya çalışılan kimi zaman bozulması istenen sessizliktir.
    bazen hiç bir şeye ihtiyacınız olmaz o sessizlikten başka. herkes, herşey sussun ister insan. gece böceklerine, topuk seslerine ya da uzaklardan gelen farazi konuşmalara dahi ihtiyaç duymazsınız. bulutların birbirine değerken çıkardıkları pamuksu ses bile kulak arkası edilir. sadece dünyanın dönerken çıkardığı ses ile var olmanın ilişkisi üzerinde bağdaş kurmak istersin.
    ya da bozulasıdır o sessizlik. gecenin bu vakti mi demeli, sabahın bu vakti mi? vakit ne olursa olsun, bu sessizliği bozma ihtiyacı da içindeki suskunluktan olmasın sakın? bu yansıtmalar yorar bünyeyi. yeter ki hüzne dalmasın insan, cımbızla çeker alır sözleri şarkılardan; "what silence said , silence is not the way we need to talk about it"
    konuşmak lazım, konuşmak...
hesabın var mı? giriş yap