59 entry daha
  • film hakkında olumsuz şeyler yazmak istemezdim ama filmin anlatım dilini sevmedim diyerek başlamak çok da haksız olmaz sanıyorum. ...

    film, kürtlerin yaşadığı acılara, sevdiklerini kaybedişlerinin öyküleriyle vurgu yapmak isterken, bu konuyu nasıl olduysa bir o kadar renksiz kokusuz ve tatsız işlemiş. filmde en küçük bir duygu kırıntısı bulabilene aşk olsun. 92'deki nevruz gösterilerinin "gerçek" kayıtlarıyla yaşananlar gösterilirken bile seyirciye bir şey hissettirmemek, onu adeta uzaktan yabancı bir bakışla filmi izliyormuş gibi hissettirmek filmin tatminsiz havasına en güzel örnekti kanımca... bu tür filmler seyircinin empati ve anlama hisleri üzerine inşa edilir. seyircide yaratmak istediği de bu kurgulanan atmosferi soluması ve hissedebilmesidir. ancak film hissetirebilme noktasında bu açıklamaların çok gerisnde kaldı.....

    özcan alper gelecek uzun sürer ile bir vicdan fimi çekmeye çalışmış ama olamamış. seyirciyle film arasında kalın setler çekmiş. sanat filmi ile vicdan filmi çekmenin ikilemi tüm kurguya yansımış sonuçta da ortaya ortalama bir film çıkmış..

    film sonuyla birlikte değerlendirildiğinde ise havada kalan çoğu bölüm netliğe kavuşuyor evet. çok sevilen birinin gidişiyle birlikte onun izini adımlarını takip etmek, onu, kendi kimliği ve aidiyetiyle birlikte hissetmek, yaşadıklarını acılarını davasını özümsemek, araştırmasını yaptığı ağıtların sesinde aslında kendi acısını yakarışını kendi ağıdını seslendirmek, sevgiliden kalan kayıp parçaları tamamlayarak kendini var etmek, filmin sonuyla anlatılmak istenen hikayeyi de netleştiriyor. ancak filmin sonuna kadar düğüme kadar diyelim, işlenen konu kendi içinde yavan ve tek düze işlenmişti. yukarıda belirttiğim gibi film kendini vicdan ve sanat filmi ikilemine hapsettiği için vurgulamalarda ve işleyişte sıkışma yaşanması da olağandı. dengeli bir ton tutturmayı da filmin genel gidişatında var edilmeyince sıkışma da kaçınılmaz oldu. özcan alper sanatsal kaygıları bir kenara bıraksaydı ya da daha az önemseseydi eminim daha güzel ve etkili bir film ortaya çıkacaktı..

    sonuç olarak görüntü yönetmeninin kimi karelerde başarılı çekim tekniğini hesaba katarsak ve sonuyla birlikte filmin gerçek hikayesini düşündüğümüzde özcan alper için ortalama bir çekmiş diyebiliriz ama ne yazık ki fazlası da değil..
82 entry daha
hesabın var mı? giriş yap