• işid, pkk nasıl eleman buluyor sanıyorsunuz...
  • 30 yaşında hala 2000tl maaş alan benim içinde olduğum psikoloji
  • ben bir eğitimciyim. öyle ahım şahım bir mesleki başarım falan yok. dişliler arasında kaybolmuş, 850bin sıradan eğitimciden biriyim.

    bu sıradan güruhun her biri her sene yüzlerce ögrenciye dokunuyor. kimine ulaşabiliyor, çare oluyor, kimineyse uzak kalıyor. ama oğremciliğim de dahil olmak üzere egitimin içinde geçen yaklaşık 30 senem içerisinde eğitimin eğitimden bu denli uzaklaştırıldığına tanık olmamıştım.

    eskiye özlemle ilgisi yok bunun. eskiden de eğitmeyi başaramıyorduk. ama sorunumuz şu ya da bu sebeple hedeflere ulaşamamaktı. becerimiz, birikimimiz, fiziksel şartlarımız, eğitim kadromuz, maddi şartlarımiz yeterli değildi.

    şimdiyse eğitimde başarı isteği yok; eskiden eksikliğini hissettiğimiz birçok konuda, eskiye göre çok daha iyi durumda olmamıza rağmen.

    siyasi olarak bir memurun olabileceği en nötr konumdayım diyebilirim. bütün politik sohbetlerde "diğer partiyi" desteklemekle itham edilirim. herkesin hem olumlu taraflarını hem de olumsuz taraflarını konuştuğum için zaman içerisinde kaç siyasi ideoloji varsa hepsinden olduğum iddia edilmiştir. kimsenin "sözcü" ile "sabah" kadar net olamayacağına inaniyorum.

    liselerde yaşanan rahatsızlığın bir taraf açısından "devrim liselerde başlar", diğer taraf açısındansa "çok örgütlü bir olaya benziyor" sığlığına indirilmesini bir tarafa koyduğumuzda, eğitimi yönetenlerin bilimsel eğitim açısından son derece vahim bir durumda olduğumuzu kabul etmeleri gerekiyor. liseliler tarafından ele alınan metinler "emperyalizm" ya da "padişah" gibi siyasi eleştiriler dikkate alınmadan, sadece eğitimin temel ögeleri açısından incelendiğinde aslında ne kadar haklı konulara parmak bastıkları görülecektir. bilimsel eğitimin en üst seviyede olması gereken, ülkenin nadide okullarında öğrencilere 21. yy eğitim becerilerinin en temellerinden olan yaratıcılık ve eleştirel düşünce aşılanması gerekirken, bundan haberi bile olmayan, kraldan çok kralcı idareciler tarafından yönetilmek zorunda kalıyorlar.

    peki bu durumda bir değişiklik olacak mı? elbette ki hayır. çünkü malesef eğitimde, çocukları eğitmek gibi bir amaç güdülmüyor. asıl amacın ne olduğunu burada bulunan saygıdeğer siyasetbilimcilere bırakıyorum.

    çocuklar, kusura bakmayın. ümitsizim.
  • taşı toprağı altın olan, zehir eksen bile yetişen, kültürü, tarihi, medeniyeti saymakla bitmeyen, dünyada eşine az rastlanır birçok tarihi ve doğal güzellik barından, konumu itibariyle tüm dünyanın sahip olmak istediği mevkide bulunan ülkenin birçok ferdinin altından klozetlere sıçması gerekirken gelecekten en ufak bir umudu kalmamış ise hepimize yazıklar olsun.

    çok mu zor elindeki imkanları kullanmak? maden desen var, arsa toprak desen var, insan desen var - hem de öyle az buz değil çok zeki, genç ve dinamik insanlarımız var-, turizm desen hiçbir yerde olmayan potansiyelin var, tarım konusunda eşin benzerin yok ne ararsan var, yani kısacası var oğlu var. ama insanlara bakıyorsun %80'i yoksul hatta aç. hiçbir şeyleri yok. çoğunun başını sokacağı bir evi, iyi kötü ayağını yerden kesecek bir aracı, iyi bir eğitim aldıracak parası yok. bunları geçtim mutfak masrafını karşılayamayan yüz binler var. borç içinde yaşayan milyonlar var. vs. vs.

    aslında yazacak o kadar şey var ki.. ama o kadar umudum yok, hem de hiç yok. gelecek günlerin daha beter olacağı, bugünlerimizi bile arayacağımızı düşünmek.. sahip olduklarını bir bir kaybetmek.. her geçen gün dibe gitmek. çalışıp emek verdiğin her şeyin karşılığını bulamamak.. yazık.
hesabın var mı? giriş yap