*

  • teenager mutsuz görünmeyi sever. tarz edinir. depresyon koyar adını. bu kelimenin ifade ettiği hastalık halinden uzaktır aslında onun durumu. ama depresyonda olduğunu iddia eder, inandırmak için elinden geleni ardına koymaz. radiohead falan dinliyorsa zaten kendisi de inanır hafiften depresyona sürüklendiğine. her küçük depresyon belirtisinde, her sıkıntıdan sigara yakışında, sarhoş oluşunda, mutsuzluğu biraz daha kanıtlandı diye sevinir-yok sevinemez, nasıl sevinsin ki. içten içe de dayanılmaz bir arzusu vardır, "harbi depresyona girsem hastanelik olsam da göstersem şunlara" diye.
    bu noktada bu teenager'ın çoğu zaman depresif ilahı olan thom yorke'un bir sözünü hatırlatmakta fayda vardır: being miserable is easy. being happy is tougher - and cooler.
  • ailenin ilgisinden yoksun cocuklarin, ebevynlerine bakarak takındıklari davranis sekli. kendilerini sahipsiz ve kimsesiz hissetmeleri, iclerindeki boslugu hicbirseyle dolduramamaları da eklenince icinden cikilmaz bir durum olusuyor. mecbur kalınarak giyilmis bir elbise. kimse severek ve isteyerek giymez bu elbiseleri. bayram sabahi giyilmek uzere basucunda tuttugumuz, gece arada sırada yerinde duruyormu diye kontrol ettigimiz sevilen elbiselerden olmasi beklenemez zaten. genel memeleket sorunlarinin, ebeveynlere ve cocuklara yansımasinin aci tablosu. birde bu tip vakaalara bakıp ozenen salaklar var. allah ıslah etsin diye beklerler cogu zaman habersizce. elindekileri kaybetmeden maalesef anlamazlar gercekleri.
  • depresif gençlik gizemli görünür... ööööle bakar uzaklara... daha az depresifler merak ederler, ilgi gösterirler. o ise depresyonunun ona kattığı cool lukla kasılır. ailesi de "gençtir, en sorunlu evresi bu" die yaklaşmaz pek. zannedersin ki dünyanın yükünü taşıyordur omuzlarında... aslında iyi bir kötek çaredir aslında...
  • depresyonun moda olması ve tüm üzüntülerin,günlük sıkıntıların,küçücük aşk acılarının bile adının depresyon haline gelmesinden sonra artık sadece gençlikte değil,her yaş topluluğundan insanda görülen kendini gösterme,farklı olduğunu ispatlama çabası.ne var ki aklı başında her insan depresyonun bir hastalık olması dolayısıyla bundan muzdarip kişinin toplumdan dışlanma korkusuyla durumunu açıklamaktan çekineceğini,imaj yapmak için değil sadece derdini paylaşmak için hastalığından söz edeceğini ve söz ettiği zamanlarda da insanların hastalığıyla gurur duyduğunu düşünmesinden korktuğu için ben hastayıımm diye bas bas bağırmak istediği halde bunu yapamayacağını farkedebilmelidir.
  • hayattan zevk almaya calısıp elindekinin degerini bilecegine ortada hic bisey yokken bunalım takılmayı tercih edenlerin yasadigi.
  • beyinde serotonin eksikliginden kaynaklanan depresyonun artistlige vurulmasi hakikaten sasilacak durumdur. kisi benim vucudumda hede eksikligi var seklinde ortalikta karizmatik dolasir , gulunesi kopulasi durumdur. bir de depresyonda bogulan erkek karizmatiktir geyigi vardir ki alir yurur. bu erkegi acimadan vurmalidir.
  • genelde sebep soruldugunda "cok yalnizim", "kimse beni anlamiyor", "buraya ait diilim", "kendimi boslukta hissediyorum" gibi cevaplar verilir. metropolde ergenligin dogal sonucu seylerdir bunlar. hos gorulmelidir.
  • doğumdan sisteme ayak uydurmaya kadar olan zaman içinde karşılaşılan sorunlar karşısında gençliğin bulduğu kolay yol. "depresyondayım dokunmayın bana.. veya durun durun gitmeyin ilgi gösterin. sevgiye ihtiyacım var" şeklinde haykırışlar eşliğinde bu donem de biter ve genç artık toplumun kendisinden beklediklerini gerçekleştirecek, genel tabiriyle "olgun" bir insan olmuştur.
hesabın var mı? giriş yap