george lewis

• caz ve deneysel müzik alanında harikalar yaratmış veteran aacm tromboncusu. bu yıl altmış yaşına basan büyük ustanın geçmişinin ihtişamı günümüzde birçok cazcının tersine parlayarak sürmekte, doğaçlama tekniklerini ilerleterek odama giren huzuru selamlamama neden olmakta.
  
  yakın dostları roscoe mitchell ve anthony braxton gibi akademilidir mr. lewis; yale'den almıştır diplomayı, gençler için döneminin örneklerindendir.
  
  bir süre manhattan'ın yaratıcılık medreselerinden the kitchen'da emek sarf etmiş, hayat arkadaşının [don cherry aracılığıyla tanıştığı koto'cu miya masaoka'yla] desteğiyle ny columbia university'de caz teorisi profesörlüğüne yükselmiştir. eh, wesleyan'daki braxton ya da india'daki joseph jarman'ın ardından pek alışılmadık değil bu süreç, yanılıyor muyum?
  
  lewis'in birçok cazcıdan ayrılan özelliği ise uyum kabiliyetinin aşmış bitirmiş olmasından ileri gelmektedir. düşününüz; gerry mulligan ve duke ellington'ın ardında çalıp, ertesi hafta count basie big band'de görevini keyifle yerini getirdikten sonra steve lacy, han bennink, alan silva ve misha mengelberg'le özgür doğaçlamanın en uç noktalarında geziniyordu bu adam! üstelik herhangi bir yolu hiç seçmedi, aacm haricinde. hakikaten, george lewis hemen her türde eserler verebilir; içinde george lewis'in bulunduğu hemen her eser özel ve değerlidir.
  
  solo trombone record'la dinlemeye başlanması, yorgun ama huzurlu kulaklarda anthony braxton'la birlikte çaldığı^* albümlerinin dinlenmesi ve yetmişlerin son yıllarındaki black saint etiketli kayıtlarının^** geceye vereceği tadın değerlendirilmesi önerilir. harikulade, pek kıymetli. mmm..