gerçek
-
sat: enerji, gerçek. (bkz: sat chit ananda)
nişanyan'a göre orta türkçe veya eski türkçe köklü sözcük. kerti, kertek, kirtü gibi eskil türevleri var. kirtü doğruluk, yemin, ant anlamına gelen bir sözcükmüş. kırsal fethiye'de bizimkilerin kerçek demeleri gerçeğin türkçeliğini ve bazı aşiret/soy kollarının sözcüğün ilk halini koruduklarını doğrulamış oldu.
yanlış doğrunun bir alt kümesidir. ama doğru da yanlışın alt kümesi mi? yanlış olan doğrudur, doğru olan yanlış; uzun erimde: enantiodromi. yanlış doğrunun bir şeklidir: gerçek. doğru yanlışın bir biçimidir: götümserlik.
insanı doğru kılan maskeleri, gerçek kılan içindekiler ve altındakileri.
çocuğu üzen gelecek gerçek değil anlık, fiili, inanılan gerçek.
(her istediğine) erişememek çok gerçek.
erişme arzusu çok insani: insan istemedir.
söze döktüğümün pratiği zayıf ve sorunlu olsa da.. gerçeğe dayanan -iç dış gerçek fark etmez- çoğu çaba güzel sonuç veriyor. yemininin alınmasına bile gerek yok.
herkesin gerçekle kendi özgün bir sorunu olabilir. ayrıca birisi gerçeğin bir gözünde, bir elinde, bir kucağında olabilir..
benim kendimi süslü süsçü açışım yanında diyelim sade ve içten birinin gerçek, derin anlatımını yeğlerim. kendiminkine en iyi anlatım gözüyle bakmıyorum, her gün biraz daha kapalı mıyım, biraz daha açık ve içten miyim diye mesafeli ve kuşkuyla bakıyorum. bu haliyle itirafkar oluyor, başarması değil, izlemiyle. dolayısıyla üstün bulduğum tarza karşılık aynısı elimden gelse bile kendi tarzımda, sınırımda kalmalıyım. (bkz: kendini anlatmak/@ibisile)
gez babam gez. gerçek kuytu köşelerden çıkar. gezen bulur, yazan kaybeder. yalnız unutma, kaybetmek yoketmek değildir. kaybedilen kaybolmaz aslında; göremez, yapışamaz hale gelirsin, sana örtünür. hiçbir şey senin değil, ama yine de hiçbir şey kaybolmaz.
dün(ler) gerçekse (düş)ler de gerçektir, düşler gerçek değilse dünler de yaşanmamıştır. (bkz: dün/@ibisile)
ölüm mutlak değil, hatta gerçek olduğu kadar sanal. değerlilerimiz ve kavga etmeyi sürdürdüklerimiz biz ölmeden ölmezler. sevilen ölünün yokluğu aslında özlemden, hasretten ibarettir. (bkz: ölüm/@ibisile)
bu özgürleştirme, karımız veya kocamızın bizi aldattığını keşfettiğimizde (gerçeği bulduğumuzda) bile geçerlidir. en fazlası 'öyleyse yıkıl sezar,' diyebiliriz. ve yalan söylemek, saklamak, birinin iyiliğine diye olabilmekle birlikte özgür olmasına , özgür davranmasına pranga vurmak, vurmaya çabalamaktır.
gerçek sevgi diye bir şey yok kanımca; yoğunu, aptalı, çelişkilisi, karşılıksızı var ama gerçeği yok, çünkü onun özel terazisi yok, hepsine gerçek demek zorundayız.
duygulardan gerçeğe en yakını sevgidir, mutluluktur. (olduğunda) bunları hissetmek neredeyse varoluşsal görevlerdir.
özellikle ilişkilerimizin uzun erimli tutunumunda ten uyumuna, feromonlara, kimyaya çok şey borçluyuz. sırf kendimize kalsa, bilincimize kalsa çocuk gibi oynardık gerçekle. oysa gerçek, oynanmasına izin veriyor ama isterse kendini bastırıyor da. hem dış gerçekleşmeler biçiminde hem iç psikolojiler biçiminde bastırıyor.
hanfendi ben bir kadının gerçek sebeplerle yaşlandığını görmedim. daha çok gerekçe sebeplerle yaşlanıyorlar.
kötümser isa: "gerçek, beni öfkelendiren, çaresiz bırakan şeydir."
hz. isa'ya sorulmuştu, "gerçek nedir?"
isa yanıtlamamış, yandan dolanmıştı: "gerçek özgür kılar." ["gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak." yuhanna 8:32]
ekleyeyim: ve gerçek, saplanarak özgür kılar.
"özgürleştiren gerçekliktir, özgür olma çabanız değil." jiddu krishnamurti
"hazırlıksız olduğu ya da onu korkutan cevabı duymaktansa soruyu sormaması anlaşılır bir şey. bu gibi durumlarda soruyu sorma cesareti bulduğumuzda artık verilecek cevap yoktur, bir gün isa'ya soracaklar, gerçek nedir, ama o cevap vermeyecek. bugüne kadar cevapsız kalmış bir soru bu." jose saramago - o evangelho segundo jesus cristo
"sana tanrı, gerçek, nirvana vermezler, çünkü onlar başta senin içindedir. onunla doğarsın. bu kalıtsaldır, esastır. bu senin doğandır. bu yüzden sana hakikati verdiğini söyleyen herkes aptallığından, saflığından faydalanmaktadır." osho provokatör mistik
[lao tzu şöyle der: "gerçek ileri sürüldüğü anda yanlış olur. gerçeği aktarmanın yolu yoktur. ama dil kullanılmalıdır; başka yol yoktur."] agy
"sanatçı toplumun istikrarını ideale ulaşma çabası adına bozmaya çalışır. toplum istikrar, sanatçıysa sonsuzluk ister. omnu tek ilgilendiren şey mutlak gerçektir, dolayısıyla daima ileriye bakar; herkesten önce bazı şeyleri görmesi de bu yüzdendir." andrey tarkovski - die versiegelte zeit
"ama büyü sanatı, kötülük için kullanılsa bile, gerçekle ilgilidir, büyünün çalıştığı sözler de gerçek sözlerdir." ursula k. le guin - tales from earthsea
"kendine hiç acımaksızın ne kadar iyilik yapabileceğini, hangi suçları işleyecek kapasitesi olduğunu anlamaya çalışmalı ve ikisinden birine gerçek, öbürüne de hayal gözüyle bakmamalıdır." carl gustav jung - erinnerungen traume gedanken
"insanlar olmaları gerektiği gibi olabilseler, baskı altına aldıkları günahlarını çocuklarına yansıtmak zorunda kalmazlardı. bunda büyük ve üzücü bir gerçek yatmaktadır; çünkü, işlenmemiş günahlar bağışlanamaz." carl gustav jung - insan ruhuna yöneliş
"(...) çünkü bilinçli zihin, bir çelişkiyi ciddiye almak için gereken sıra dışı entelektüel ve ahlaki çabayı daima göstermek istemiyor ya da gösteremiyor. hiçbir şey gerçekler kadar kıskanç değildir." carl gustav jung - rüyalar
"gerçeklerin peşinde koşmuş, soğuk, katı gerçeklerin dışında başka bir şey aramamıştım; oysa şimdi en büyük gerçeği kavrıyordum - gerçeği görecek düş gücün yoksa, gerçek te yoktur." paul auster - squeeze play
"ve bu gerçeğin üstünde, masum ve dokunaklı bir yanılsama düzeyinde, martin'in gençliği devam ediyor, hayata kavuşup gerçek olabilmek yolunda artık sınırları aşmayan basit bir oyuna indirgenmiş kaygılı, taşkın ve savruk bir gençlik." milan kundera - smesne lasky
"shakespeare, kral lear adlı oyununda (1606), soytarı'nın ağzından mizahın en derin amacını açıklar: yaşamın en çirkin gerçeklerinin etkisini azaltmak." steven roger fischer - dilin tarihi
"yaşamın gerçek olduğuna dair en önemli veri şimdidir. gelecek zaman da geçmiş zaman da şimdide yuvalanır, temsillenir, şimdide odaklanır. (...) düş aynı dün gibi hem vardır (var gibidir), hem de ulaşılmazdır, yoktur (yok gibidir). dün(ler) gerçekse düş(ler) de gerçektir, düşler gerçek değilse dünler de yaşanmamıştır." mehmet ibiş - bakışlar mayalar tarihöncesi
"sadece gerçekten olanlar, olası olur: ve gerçek olan her şey gereklidir de." çiçero - de fato
(ilk giri tarihi: 29.5.2015)
(bkz: gerçekler/@ibisile)
(bkz: gerçeklik/@ibisile), hakikat/@ibisile
(bkz: gerçektir/@ibisile), gerçeği, gerçekleşmek
(bkz: gerçek nedir)
(bkz: sahi), essahtan, essahtan mı, hakket
(bkz: veritas/@ibisile), justus
(bkz: kerçek), g harfini k okumak
(bkz: erdemler/@ibisile)
(bkz: görenedir görene köre nedir köre ne)
(bkz: gerçek arkadaş bulmanın zorlaşması/@ibisile)
(bkz: gerçek seni özgür kılar)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap