1 entry daha
  • doğrulanmak ile uzaktan yakından alakası olmayan felsefi bir terimdir. "doğrulanmak" dendiğinde, tashih kavramı akla gelir. bir rivayet, haber veya bilginin nesnel bir takım ögelerle desteklenmesi ve bu yolla, yanlış olmamasının ispatı anlaşalır.

    gerçeklenmek ise, tasarım veya tasavvur dediğimiz zihnî sürecin aktif veya fiziksel dediğimiz alanda kendini göstermesi olarak tanımlanabilir. şöyle ki:

    mesela söylemek istediğimiz bir sözü önce içimizde yaratır ve ona şekil veririz. veya bir resim çizeceksek önce o resmi kendi imgelemimizde çizer, onu hayal eder, onun önce tasavvurunu yaratırız. böylece, daha sonra sözü söylemek, resmi çizmek, eylemi yapmak vs. aktivitelerin tümü, işte bu muhayyel (imgesel) tasavvurları fizik âleme aktarmak anlamına gelecektir. bu aktarıma da felsefe de "gerçeklemek" denir.

    bir metafizik veya imgesel öge eğer gerçeklenmiyorsa, bu durumda üç ihtimalden biri sözkonusudur:

    1. öge, kesinlikle metafizik -nomen- âleme ait olup, onu fizik âleme -fenomen- aktarmak imkansızdır. mesela cennet'te pazar kahvaltısı yapmak, cehennem'de kuzu çevirmek, tanrı ile konuşmak, şeytanla futbol oynamak (rıdvan'la ilgisi yok), arkadaşlara kevser suyu ikram etmek vs. tasarımların tümü, gerçeklenmek bakımından imkansız sınıfındadırlar. çünkü sözkonusu tasarımlardan tümü, fizik âlemimize ait olmayan -metafizik- ögeler barındırmaktadır.

    2. öge her ne kadar fizik âleme ait olsa da, aristo ve kant felsefelerinde önemli yer tutan kategori kavramıyla açıklanacaksa, dokuz kategoriden en az birinin doğurduğu bir imkansızlık söz konusudur. mesela mükemmel resim tasarımlarında bulunabilen bir ressamın elinin kesik olması, muhteşem bir şarkı besteleyen müzisyenin sağır ve dilsiz olması vs.

    3. sözkonusu tasavvur, safsatadan ibarettir. mesela aristo mantığına göre a, b ile; b de c ile ilintili ise a da c ile ilintilidir. mesela ahmet ayşe'nin kardeşi, ali de ahmet'in kardeşi ise, ali ayşe'nin kardeşi olmak zorundadır. bu, matematik bir doğruluktur. böylece, verilen postulatın (a>b, b>c => a>c) fizik âlemde karşılığı olduğundan, bu zihnî tasavvur için "gerçeklenmiştir" denilir. ama, ahmet ayşe'nin arkadaşıdır, ali de ahmet'in arkadaşıdır; şu halde ali de ayşe'nin arkadaşı olmak zorundadır denildiğinde; aslında burada verilen tasarımın kesinlikle doğru olması gerekir. ancak, hepimizin bildiği gibi, verilen bu örnek gerçek bir safsata örneğidir. işte, şekil bakımından doğru, ama "gerçeklenme" bakımından fiziksel karşılığı olmayan bu tarz örneklere de safsata denir.

    son not: entry, hiç bir kaynağa filan başvurulmadan tamamen kafadan ve gelişigüzel yazılmıştır. sürç-ü klavye kabilinden bir takım şekilsel falsolar olabilir. siz de onları kafanızda gerçeklersiniz artık*
hesabın var mı? giriş yap